Pazar 24.07.2016

Çengelköy’ün Boğaz’ı, çayı bir de yiğidi meşhurdur

Cuma akşamları Çengelköy'de normal olan sakinlik değil harekettir... Tam karşımızda iki kıtayı inci bir gerdanlık gibi birbirine bağlayan Boğaz Köprüsü'nde dikkatimizi çeken şey hareketsizlik oldu. Akşamın bu vakti olacak iş değil diye söylenmeye başlamıştık ki; şaşkınlığımıza ilk cevap sokağın gençlerinden geldi. Birbirlerine "teröristler köprüye bomba yüklü bir kamyon getirmişler, askerimiz farkına varmış, halk zarar görmesin diye köprüyü trafiğe kapatmışlar" diyorlardı. Bir tarafımızda, Boğaz Köprüsü'nü kapatmaya çalışan haramilerin tankları üzerimize yürüttüğü ve yaklaşan silahsız, savunmasız halkı makineli tüfeklerle tarayan aklını kaybetmiş vatan hainlerinin olduğunu anladık. Diğer tarafımızda Kuleli Askeri Lisesi'ndeki asker öğrencilerine emirler yağdıran gözü dönmüşlerin bulunduğunu görüyorduk. Tam ortamızda ise Çengelköy Polis Merkezi'ni işgal etmeye çalışan eli silahlı zorbalar!
ÇENGELKÖY RUHU
Çengelköy'ün akraba olmadıkları halde birbirlerini kardeş gibi benimsemiş sakinleri içinse yapılabilecek tek şeyin karşı koymak olduğu fikri konuşulmadan, sadece bakışlar ve baş işaretleriyle karara bağlanmış gibiydi. Ortalık tekbir sesleriyle çınlamaya başladığında karşıdan gelen cevap silah sesleri oldu. "Yapmayın, siz bizim askerimizsiniz!" seslerinin karşılığı aynı kalleş parmakların tetiklere daha seri olarak dokunmalarından ibaretti. Ben o gece Çengelköy'de, bu milletin Kurtuluş Savaşını bütün imkansızlıklara rağmen nasıl kazanabildiğini ilk defa tam olarak anladım. Tarih derslerinde okuduklarımızın sadece teknik bilgilerden ibaret olduğunu ve savaşı kazanmak için gerekli olanın geniş imkanlar, ağır silahla donanmış ordular olmadığını anladım. Her kaybettiğimiz yiğit, azalması gerekirken Çengelköylülerin sayısını artırıyor gibiydi. Her ölüm kusan silah insanları korkutması gerekiyorken cesaretlendiriyordu. Kesinlikle söylemem gerekir ki, Çengelköy'de hainler karşısında bu mahallenin insanını galip getiren ruh, İslam'ın kalplerde inşa ettiği merhametle birlikte kararlılık duygusuydu. Adeta hayatını kaybetmeye koşan halk, şehadet mertebesinin verdiği sükunetle hainlerin kurduğu pusuların, ateşlediği silahların üzerine gidiyordu. Geride kalanlar ise kaybettiklerinin vatan söz konusu olduğunda kayıp sayılamayacağının şuuruyla daha da kararlı bir şekilde direnişlerini artırıyordu. Burada şehit ve yaralı sayılarından bahsetmeyeceğim. "Masum bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir" diyerek ölçüyü koyan Rahman'ın her bir kaybımız için bu hainlerden bütün insanlığı katletmişler gibi hesap soracağına şüphem yok zira.
KAHRAMANLARIMIZ
Çengelköy'de en şiddetli çarpışmaların adresi Polis Merkezi oldu. Yani Çengelköy'ün tam merkezi. Orada kahraman polislerimizin direnişleri unutulamaz ancak onlara destek vermek için hayatlarını hiçe sayan Çengelköylülerin de onlardan aşağı kaldıklarını kim söylerse büyük bir haksızlık yapmış olur. Biz bu vatan için hayatlarını veren kahraman komşularımızı hiç unutmayacağız. Birisi de benim sokağımda olan taziye evlerinin kapısından hep boynumuz bükük geçeceğiz. Çengelköy Mahallesi'nin kahraman Muhtarı dostumuz Can Cumurcu'nun komşuları için kendisini siper etmekte bir saniye tereddüt etmediğini aklımızdan çıkarmayacağız. Çınaraltı Çay Bahçesi'ni basan haramilerden misafirlerini korumak için tavizsiz karşı duran Fikret Morgül'ün vakarlı duruşunu, Sefa'nın Osman'ın ve diğer Çınaraltı çalışanlarının vatan sevgisini hep hatırlayacağız. Çınaraltı'nda çay içerken artık orasının yalnızca bir çay bahçesi olmadığını bileceğiz. Çengelköy meydanda yürürken peynirci Mehmet'in, elektrikçi Kadir Usta'nın sadece mahallenin esnafı olmadığını aynı zamanda zor zamanın kardeşleri olduğunu hatırlayarak selamlaşmalarımıza daha bir muhabbetle sarılacağız. Bu hain FETÖ'cü cellatların mahallemizi kirletmelerinden üç gün önce restorasyonu Ramazan Bayramı'nda biten Çengelköy Çay Bahçesi'nin hemen girişindeki Hamdullah Paşa Cami'inin, kalbi muhabbetimizin can pahasına sağlamasını yaptığımız komşumuz da olan R. Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açılmasını arzu ettiğimizi konuşup duruyorduk. Çengelköy adına Cumhurbaşkanımızdan ricamız, mekansal olarak küçük olsa da cemaatinin yüreğiyle büyük olduğunu 15 Temmuz gecesi camimize teşrif ederek açılışını gerçekleştirmesidir. Çengelköy'de 15 Temmuz gecesi o karmaşanın içinde bugün yaşayan, bir sözüyle milyonlarca vatan evladını canı pahasına sokaklara çıkarmayı başaran kahramanın aramızda bulunduğunu bir kere daha görüp, kahramanların tarihin sayfaları arasında sıkışıp kalmayacağını, bu millet varoldukça kahramanlarının da hep aramızda olacağını kendime hatırlatıp Allah'a şükrettim. Elbette bu hain kalkışma sadece Çengelköy'de insanların üzerine kabus gibi çökmeye çalışmadı. Vatanın her karış toprağında hainlere karşı şanlı bir direniş destanı yazan milletimize geçmiş olsun. Yıllar önce yazı yazdığım Takvim Gazetesi'nin de bulunduğu Sabah Grubu'nun binası kurşunlanırken arkadaşlarımla birlikte direnmek için neden orada olamadığıma hayıflanmıştım. Tesellim, bu ruhun en diri şekilde yaşandığı Çengelköy'de hainlerin karşısında bulunabilmem oldu.
İRFAN GÜRKAN ÇELEBİ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.