Sınırlandırılmış bir düzenleme yapılabilir

Başbakan Binali Yıldırım dün Meclis'te, AK Parti grup toplantısında konuştu. Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
VESAYETE SON VERECEĞİZ: Geçmişte vesayet odakları her 10 yılda bir darbe yapıyordu. Yapacağımız anayasa değişikliğiyle vesayet odaklarına son darbeyi vurmuş olacağız ve vesayeti Türkiye demokrasisinin gündeminden çıkaracağız. 2002'dee 363 milletvekili ile iktidar olduğumuzda Ankara'ya gelir gelmez, sağdan soldan kafayı uzatanları gördük; "Hoş geldiniz, yeni ortağınız biziz..." Kardeşim ne ortağı? Biz milletten aldık yetkiyi, siz nereden çıktınız? Ankara'da böyle vesayet odakları eskiden beri hep var olmuştur.

MİLLET DERSİNİ VERDİ: Önümüze çıkan o gizli ortakları, o vesayet ortaklarını da birer birer icabına bakarak bugünlere geldik. Vesayetçiler değişti, zihniyet değişmedi, taşeronlar değişti. Bu sefer FETÖ'cüler piyasaya çıktı ve onlar da Gezi ile 17 Aralık ile vesayet yoluyla iktidarı ele geçirmeye çalıştı. 15 Temmuz'da finale çıktılar. Millet de meydana indi, onlara dersini verdi.
BİNBİR BAHANE: İlk günden milli birlik, kardeşlik ruhuyla darbeye karşı bir araya geldik. Fakat sonra ana muhalefet partisi lideri, Yenikapı ruhundan ayrılmak için bin bir bahanenin peşine takıldı. O günkü duruşunu bugün de devam ettiren MHP'ye millet, memleket, menfaatini ön plana alan ve bu yönde sorumlu davranış gösteren Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum.
TEKLİFİMİZİ HAZIRLADIK: 330'a erişmek ve üstüne çıkmak için, MHP'nin desteği önem arz etmekte. MHP'nin hassasiyetini dikkate alarak çalışmalarımızı tamamladık. Bundan sonrası Meclis'in bileceği iş. Meclis eğer önümüzü açar, milletin önüne bu teklifi götürmeye imkan sağlarsa ki biz buna inanıyoruz. Çünkü, vekiller asillerin üstünde değildir, asillere gidecek bir metni vekillerin durdurması, siyasetin de milli iradenin de ruhuna uygun olmaz. Bu teklifle anayasa ve sistem konusundaki anlamsız tartışmalara noktayı koymuş olacağız. CHP aynen Çarşı gibi her şeye karşı.
SINIRLI DÜZENLEME: İdam meselesi, bir anayasa meselesidir. Diğer siyasi partilerle bu konuda bir mutabakat sağlanırsa milletin umumi arzusu olan, sınırlandırılmış bir düzenleme yapılabilir. Bu talebe, vatandaşın bu feryadına kulak tıkayacak değiliz. Ancak bunu da tek başımıza yapamayacağımızı ve bu yapılan düzenlemenin de geriye doğru işlemeyeceğinin de bilinmesini isteriz. Bu çerçevede tabii ki Sayın Bahçeli'nin düşüncesini dikkate alacağız. Anayasada gerekli teklifimizi bu doğrultuda yapacağız.
'KIRMIZI ÇİZGİYİ MİLLET ÇİZER'
"(Cumhuriyet'e soruşturma) İki boyutu var, biri gazeteyi çıkaran vakfın yöneticilerinin yanlış işlemlerinden dolayı başlatılan kurumsal takibat. Diğeri de terör örgütlerine üye olmadan teröre destek vermek suçlamasıyla. Gözaltılar yapıldı, hemen koro halinde başladılar 'Basın özgürlüğü elden gidiyor.' Avrupa Parlamentosu'nda birisi 'Gözaltılar kırmızı çizgimiz' demiş. Biz enin kırmızı çizgine bakmayız. Kırmızı çizgiyi millet çizer. Senin çizginin üzerine bir çizgi de biz çizeriz. Basın özgürlüğünü sizden öğrenecek değiliz. Bölücü terör örgütüne, FETÖ'ye alenen destek verenleri de masum görecek değiliz."
Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk Başbakan Yıldırım'a 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine kahramanca karşı koyan halkı temsil eden bir heykelcik hediye etti.