Yeni Türkiye bize Gazi’nin emaneti

Atatürk'ün ebediyete intikalinin 78'inci yıldönümü dolayısıyla, ilk kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde anma töreni düzenlendi. Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nca düzenlenen anma programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarih dersi verdi:
FARK YOK: Milletimiz nezdinde Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ile doğu ve güneydoğu bölgesinde yıllardır yürüttüğümüz mücadele ile 15 Temmuz darbe girişiminin hiçbir farkı yoktur. Bunların hepsi de milletimizin yedi düvele karşı verdiği istiklal ve istikbal mücadeleleridir. Türkiye'nin kimsenin toprağında gözü yoktur, bizim tarihimizde sömürgecilik utancına asla rastlayamazsınız. Tam tersine bizim ecdadımız gittiği her yeri mamur etmiştir.
BİRBİRİNİN DEVAMI: Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille inmiş bir devlet değildir. Gazi Mustafa Kemal de nevzuhur bir asker ve devlet adamı değildir. Şayet 19 Mayıs 1919'u, 23 Nisan 1920'yi, 29 Ekim 1923'ü mesela 1071 Malazgirt Zaferi'nden, 1299 Osmanlı'nın kuruluşundan, 1453 İstanbul'un fethinden ayrı görürseniz yanlışa düşersiniz. Bunların hepsi de birbirinin devamıdır.

YENİ TÜRKİYE: Yeni Türkiye kavramının ilk kez Gazi tarafından Nutuk'ta defalarca zikredildiğini paylaşmak isterim. Kurtuluş Savaşı'mızın başkomutanını kalkan yaparak, bu kavram üzerinden bizi yıpratmaya çalışanların aslında Cumhuriyet ruhuna ne kadar yabancı oldukları ortada. Gazi'nin en çok hayran olduğu devlet yöneticilerinin başında Fatih Sultan Mehmed'in geldiğini bilmediklerini de hatırlatmak isterim.
MİLLETE GÜVENDİ: Fatih Sultan Mehmed tebdili kıyafet ile halk arasında yaptığı gezinin ardından "Bu milletle değil İstanbul'u, cihanı fethederim" demişti. Fatih gibi Gazi de, milletine sonsuz inanç ve güven besliyordu. İşgal donanmaları İstanbul'a demir attığında, herkes umutsuzluğa kapılırken o "Geldikleri gibi gidecekler" diyecek gücü, milletine olan inancından alıyordu.
MİRASYEDİLER: Gazi'nin mesajlarını hala anlayamayanlar olduğunu görüyorum. Üstelik bunların başında da kurucusu olduğu partinin mirasyedileri geliyor. Küçük siyasi çıkarları uğruna, ülkelerini, milletlerini devletlerini Gazi'nin emaneti olan yeni Türkiye'yi karalamanın, itibarsız hale getirmenin, hedef haline getirmenin peşinde olanlar, onun adını ağızlarına almayı hak etmiyor.
GAZİ'Yİ ANLAMAK: Gazi Mustafa Kemal, muasır medeniyetler seviyesine çıkma hedefini tam bağımsızlıktan hiçbir zaman ayrı düşünmemiştir. Gazi, barışın ve huzurun şartı olan bağımsızlığı siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri hususta tam serbestlik olarak tanımlar.
İSTİKLAL MARŞI'NI YAŞIYOR: Ölümden korkmayanı, yürüyüşünden caydıracak silah yoktur. İnançtan ve cesaretten daha büyük silah henüz yapılmadı. Bu millet İstiklal Marşı'nı söylemiyor, yaşıyor. Türk milleti 15 Temmuz'u eline silah almadan, tek kurşun sıkmadan, inancıyla, cesaretiyle engellemiştir. 100 yıl önce bu coğrafyanın bedenini paramparça eden ama ruhunun bütünlüğünü bozamayanlar, şimdi nihai darbeyi vurmanın peşinde. Bu oyunu bozacak olan Türkiye'dir.
YENİDEN DOĞUŞ: Gazi'yi kendi dogmalarının içine hapsetmeye çalışarak, tarihimizi 90 yılla sınırlandırmaya kalkanlara izin vermeyeceğiz. 10 Kasım'ları kuru kuruya ölüm yıldönümü olarak anmayı değil, aksine yeniden doğuş olarak kutlamayı önemli görüyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland'ı da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti.
"Huzurumuzu bozmalarına müsaade etmeyeceğiz"
Anıtkabir'deki tören, saat 08.45'te devlet erkanının Aslanlı Yol'da yürüyüşüyle başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk'ün mozolesine çelenk bıraktı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Erdoğan Misak-ı Milli Kulesi'ndeki Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı: "Terör örgütlerinin, ihanet çetelerinin ve bunları maşa olarak kullanan karanlık odakların huzurumuzu, istikrarımızı ve bin yıllık kardeşliğimizi bozmasına, ülkemizi hedeflerinden alıkoymasına asla izin vermeyeceğiz. Ruhun şad olsun."
Türk tipi başkanlık sistemini devreye sokalım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, El-Cezire'ye yaptığı açıklamada, Türk tipi başkanlık sistemini önerdi. Erdoğan, "Şu anda dünyada Amerika'ya bakıyorsunuz başkanlık sistemi, Rusya'ya bakıyorsunuz başkanlık sistemi; bunlar dünyadaki iki önemli örnek. Şimdi bu iki önemli örneğin çalışma sistemleri farklı. Çalışma sistemlerinin farklı olduğunu bir kenara koyalım, diyorum ki biz geleneklerimizden de esinlenerek Türkiye'ye yakışan Türk tipi bir başkanlık sistemini devreye sokalım. Bu daha hızlı bir şekilde kalkınma fırsatı verecektir" dedi.