Cumartesi 26.11.2016 00:00
Son Güncelleme: Cumartesi 26.11.2016 17:15

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batı şimdi koynunda bunları besliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Yeni İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisleri ile Çevre Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, "Koridorları terör örgütü militanları ile süslü AP'de alınan kararlarla Türkiye'yi hizaya sokacağını zannedenler büyük bir yanlış içindeler. Bugün sırf bize zarar vermiyor diye koynunuzda beslediğiniz eli kanlı katiller namlularını size doğrultacak. Bir tane köşe yazarı müsvettesi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor, kaçarak Almanya'ya gidiyor. Orada Almanya cumhurbaşkanı ağırlıyor. Sonra konuşmalarında Türkiye'yi açıkhava gazeteci hapishanesine benzetiyor. Bu nasıl hapishane ki sen kaçabiliyorsunu! Seni tutuksuz yargılamak için serbest bırakan bu ülkeden neden kaçtın! Karakter meselesi bu! Benim için diktatör başlığı attı! Ben diktatör olsaydım sen nasıl kaçacaktın" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Dört Adet Yeni İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi ile Çevre Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, "Türkiye özellikle son 3 yıldır adeta bir ateş çemberinden geçiyor. Bu mücadelenin adını doğru koymak lazım. Cumhuriyetimizin kuruluşundan 90 yıl sonra yeni bir kurtuluş savaşı veriyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun adı tam olarak budur; yeni bir kurtuluş savaşıdır. Üstelik bu savaşı tek bir cephede değil, askeri, siyasi, diplomatik, ekonomik, sosyal her alanda veriyoruz." dedi.

Teröristlere kucak açan, Türkiye hakkında skandal bir karara imza atan Avruğa Parlamentosunu sert sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

Batı'dan gelen hiçbir kuru sıkı tehdit bizi bu ülkeyi savunmaktan alıkoyamaz. Koridorları terör örgütü militanları ile süslü AP'de alınan kararlarla Türkiye'yi hizaya sokacağını zannedenler büyük bir yanlış içindeler. Bugün sırf bize zarar vermiyor diye koynunuzda beslediğiniz eli kanlı katiller namlularını size doğrultacak. Bir tane köşe yazarı müsvettesi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor, kaçarak Almanya'ya gidiyor. Orada Almanya cumhurbaşkanı ağırlıyor. Sonra konuşmalarında Türkiye'yi açıkhava gazeteci hapishanesine benzetiyor. Bu nasıl hapishane ki sen kaçabiliyorsunu! Seni tutuksuz yargılamak için serbest bırakan bu ülkeden neden kaçtın! Karakter meselesi bu! Benim için diktatör başlığı attı! Ben diktatör olsaydım sen nasıl kaçacaktın! Batı bu şimdi koynunda bunları besliyor.

"Köşe yazarı müsveddesi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları başlıklar halinde şöyle oldu:

Fatih burada, Selim burada, Kanuni burada birçok sahabe burada yatıyor. Anadolu'ya adım attığımız günden beri bu coğrafyayı elimizde tutmak için büyük mücadele verdik. Selçuklu'dan Osmanlı'ya Cumhuriyet'e kadar çalıştık çabaladık. Hamdolsun milletimizin desteği ile önce Belediye Başkanı olarak bu şehre hizmet eme şerefine eriştik. Bu görevden hakısz, boynu bükük şekilde bu görevden ayrıldıktan sonra bu kez Türkiye'nin tamamına hizmet talebiyle yeniden milletimizin karşısına çıktı. Arkadaşlarımızla birlikte partimizi kurduk. İlk seçimde ezici bir çoğunlukla iktidara geldik. 14 yıl boyunca bir yandan içeride ve dışarıda kurulan tuzaklarla bir yandanda eşi görülmemiş hizmetlerde bulunduk. Devrim niteliğinde yatırımlar yaptık.

"MİLLİ İRADE NE DİYORSA ODUR"

Amaç neydi Türkiye'yi girdiği büyüme sürecinde kendi kendine yeterli hale gelen ve mazlumlara destek veren bir ülke olma yolundan alıkoymaktı. Kardeşlerim Türkiye özellikle son 3 yıldır bir ateş çemberinden geçiyor. Bu mücadelenin adını doğru koymak lazım. Yeni bir kurtuluş savaşı veriyoruz. Bu ahlaksızlara bu terbiyesizlere şu ülkeye kaç tane ağaç diktiniz. Kardeşlerim biz milyonlarca değil milyarlarca ağaç ve fidan diktik. Biz bunu yaptık. Şu anda bu diktiğimiz fidanlar her yerde yeşeriyor. Bunlar Taksim'de 12-13 tane ağacın yeri değişti diye neler yapmadılar hatırlayın! Niye cibilliyetlerinin gereği bu onun için. Kararlı bir duruş sergiledik. Hırsızlık dediler. Halbuki hırsızın ta kendileri onlardı. (İdam sloganı atan vatandaşlara cevap) Kardeşlerim bu konuyla ilgili düşüncelerimi söyledim. Hans'ın George'un ağzına bakarak karar vermem. Halka ve hakka yönelerek cevabımı veririm. Halkım idam mı diyor. Parlamentoya gelir. Onlarda idam derlerse bana gelir bende bunu onaylarım. Şimdi AB'deki birilieri Cumhurbaşkanı idam istiyor diyor. Sana ne? Milli irade vekillerine diyorsa yasalara göre bu karar Cumhurbaşkanına gelir. Bende bu istikamette kararımı veririm. Benim 248 tane şehidim var. Bunlar utanmadan sıkılmadan böyle bir şeye karar veremezsiniz diyorlar. Rabbimiz ne buyuruyor. Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz. Onlar diridirler. Onun için onların şöyle böyle demesi değil siz ne diyorsanız o önemli. Milli irade ne diyorsa odur. Şimdi anayasa değişikliği hazırlanıyor. Şu anda da görüldüğü kadarıyla iktidar partisi ve MHP ortaklaşa bir çalışmayı sürdürüyorlar. Temenni ederim ki buradan isabetli bir karar çıkar. Anayasa değişikliği için bu iki partinin sayıları yeterli değil. Yaptırdığım kamuoyu araştırmalarında da görüyorum. Milletim burada da büyük bir oranla bu işe destek vererek bu anayasa değişikliğini yapacaktır.

"Milli irade ne diyorsa odur"

15 TEMMUZ BİR İŞGAL GİRİŞİMİYDİ

Doğu ve güneydoğuda terörün yeni bir yöntemini denediler. Bu eylemler bölge halkının bölücü terör örgütünün gerçek yüzünü görmesini sağladılar. Gaziantep'te 56 kardeşimizi canlı bombayla şehit ettiler. Utanmadan sıkılmadan terör uzantısı bunlar bizim üyelerimiz dedi. Gittim hastanede ziyaret ettim. Yavrularımızın kolu kopmuş ayağı kopmuş. Bunlar böyle adi. Biz ayakta duracağız. Yolumuza da böyle yürüyeceğiz. Türkiye mücadelesinin alanını sınırların diğer tarafına taşıdı. Cerablus'u, Rai'yi DEAŞ'tan kurtardık. 15 Temmuz darbe girişimi son 3 yılda maruz kaldığımız saldırılarının en alçağıydı. Türkiye geçmişte siyaseti dizayn operasyonları yaşamış bir ülkedir. Bunların hiçbiri 15 Temmuz kadar büyük bir ihanet değildi. 15 Temmuz bir işgal girişimiydi. Pensilvanya'nın bütün takımı nerede? Ya yurt dışına kaçtılar ya cezaevlerindeler. Onlarla hesabımız var. Bedelini ödeyecekler! Havalimanına indiğimde bizi karşılayan koruyan on binlerce kardeşime şükranlarımı iletiyorum. Meydanlara inin dediğimde Face Time'ın görüntüleriyle meydanlara inenlere teşekkür ediyorum.

SİZ NENE HATUN'LARIN TORUNLARISINIZ

Dün akşam bir gazimizin bir şehidimizin evini ziyaret ettim. Unutmayın şair diyor ya Şehitler tepesi boş değil! Bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor. O gece milletimiz kahramanların hiçbir zaman eksik olmayacağını cümle aleme ilan etmiştir. Rabbim sizlerden ve tüm İstanbullulardan milletimden razı olsun. Darbe girişimini geride bıraktık ama mücadelemiz bitmedi. 11 hanım kardeşim şehit oldu. Siz nene hatunların torunlarımızsınız. İçeride ve dışarıda tüm terör örgütleriyle mücadelemizi sürdürüyoruz.

"Şehitler tepesi boş değil"

AP'YE BİR TEPKİ DAHA! HADDİNİZİ BİLİN HADDİNİZİ

İşte AP'nin aldığı son kararı gördünüz. Milletime sesleniyorum: Şimdi onlar da tekrrar duysunlar ! Türkiye'de OHAL varmış, teröristlerin üzerine çok sert gidiliyormuş, idam geri getirilecekmiş, tartışılıyormu, medyaya kısıtlama varmış, vize serbestisinin 7 maddesi yerine gelmemiş, bu da yetmezmiş gibi bizi ekonomi ile de tehdit ediyorlarmış, Türkye gibi her gün teröre maruz kalan bir ülkeye terörle mücadele etme demek terör örgütlerine teslim olmak demektir. Ey AP siz teröre çanak mı tuttunuz hayırlı olsun. Siz teröre yardım ve yataklık yapıyorsunuz farkında mısınız? Fransa OHAL'i kaç ay uzattı! Şimdi yeniden uzatmayı düşünüyorlar. Belki bir 3 ay daha belki bir 3 daha uzayacak! size ne? bunun kararını parlamento verir size ne? Haddinizi bilin haddinizi! Geçti o! Onlar mazide kaldı. Avrupa'da hangi devlet bizim yaşadıklarımızı yaşasa çok daha ağır yaptırımlara gider. AB'nin insanlığın ne kadar uzağına düşebileceğinin örnekler gazete arşivlerinde mevcuttur.

"Haddinizi bilin haddinizi"

"KÖŞE YAZARI MÜSVEDDESİNİ ALMANYA CUMHRUBAŞKANI AĞIRLIYOR"

Batı'dan gelen hiçbir kuru sıkı tehdit bizi bu ülkeyi savunmaktan alıkoyamaz. Koridorları terör örgütü militanları ile süslü AP'de alınan kararlarla Türkiye'yi hizaya sokacağını zannedenler büyük bir yanlış içindeler. Bugün sırf bize zarar vermiyor diye koynunuzda beslediğiniz eli kanlı katiller namlularını size doğrultacak. Bir tane köşe yazarı müsvettesi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor, kaçarak Almanya'ya gidiyor. Orada Almanya cumhurbaşkanı ağırlıyor. Sonra konuşmalarında Türkiye'yi açıkhava gazeteci hapishanesine benzetiyor. Bu nasıl hapishane ki sen kaçabiliyorsunuz! Seni tutuksuz yargılamak için serbest bırakan bu ülkeden neden kaçtın! Karakter meselesi bu! Benim için diktatör başlığı attı! Ben diktatör olsaydım sen nasıl kaçacaktın! Batı bu şimdi koynunda bunları besliyor. Bunlara yaptırdıkları konuşmalarla Türkiye değişecek. Türkiye daha da güçlenecek!

İŞTE İKİYÜZLÜ OLDUKLARINI GÖSTEREN O ÖRNEK

Şimdi sizlere AB'nin ve AP'nin ülkemize yönelik politikasının ikiyüzlü olduğunu gösterecek bir örnek veriyorum. Kararın adı propagandaya karşı AB strateji iletişim kararı. Bu kara önemli. Bu karar medya özgürlüğü, ifade özgürlüğü açısından AB'nin bize dayattıklarının tam tersi tehditlerle dolu. AP konu kendi çıkarları olunca ne kadar tehditkar, kısıtlayıcı olabileceğini ortaya koymuştur. Herkese ve özellikle AB ilişkilerimizde ahkam kesenlere bu kararı okumalarını tavsiye ediyorum. Kararda ne diyor. 'Nefret, şiddet ve savaşın kışkırtılması ifade özgürlüğü kılıfına saklanamaz' diyor. Sizde olunca bu ifade özgürlüğü kılıfına saklanamıyor da, bizde olunca niye buna siz kılıf uyduruyorsunuz. Biz terör örgütlerini ve eylemlerini övenler için hukuk mekanizması işlettiğimizde hemen ifade özgürlüğü diye karşımıza çıkıyorsunuz. Devam ediyor karar. 'Dezenformasyon ve propaganda hibrit savaşının bir parçasıdır' diyor. Bizde olanlar ne, dezenformasyon değil mi? Bunlar hibrit savaşına girmiyor mu? Bu kavramlar bizim yıllardır yaşadıklarımızı ne kadar güzel ifade ediyor. Bu propagandaya karşı geliştirilecek stratejik iletişim çalışmalarında savunmacı değil, saldıran olması isteniyor. Kim diyor Avrupa. Bütün bu ithamlar Avrupa'nın doğusunda, bizim kuzeyindeki Rusya'ya yönelik. Bu tespitleri hepsini biz kendimize yönelik isabetli buluyoruz. Terör örgütlerini yıkıcı propagandalarına karşı savunma değil saldırı konumunda bulunma teklifini de yerinde buluyoruz. Bir gün önce böyle bir karara imza atan bu parlamento, ertesi gün Türkiye'yi basın, medya ve ifade özgürlüğüne yönelik sözüm ona sert kısıtlamalarından dolayı eleştiriyor. Biz de bu kararı ve bu kararı veren parlamentoyu ciddiye almadığımızı söylediğimizde beyefendilerinin morali bozuluyor. Siz kendinizi ciddiye almıyorsunuz ben sizi ciddiye alayım. Bir gün önce hibrit savaş tekniklerinden bahsedip, ertesi gün Türkiye'yi terör mücadelesi nedeniyle eleştirirseniz sonuç fiyasko olur. Biz kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Bu yolda AB bizimle olursa hem o kazanır, hem biz kazanırız. AB illa 'başka bir istikamete gideceğim' diyorsa biz de kendimize yeni yol arkadaşları bulur, gerekişe tek başına yolumuza devam ederiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan toplu açılış töreninde konuştu

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.