Son Güncelleme: Pazartesi 26.12.2016
Karlov suikastı FETÖ’yü tüm dünyada bitirecek
SETA Strateji Araştırma Direktörü Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın: Putin, Karlov suikastında fail olarak FETÖ’yü adres gösterdi. Bu suikastın FETÖ için kaçınılmaz sonuçları olacak. Rusya, tüm dünyada peşlerine düşecektir. Yalçın Ocak ayında Astana'da geröekleşecek olan Türkiye, Rusya ve İran zirvesine ilişkin de Suriye'deki durumun nasıl etkileneceği yönünde önemli açıklamalarda bulundu.
Ankara'da Rus Büyükelçisi Andrey Karlov'a yönelik gerçekleştirilen suikastin ardından bütün dünya FETÖ gerçeği ile bir kez daha yüzleşti. Peki bu suikast Türkiye-Rusya ilişkilerini nasıl etkileyecek? Yeni ABD yönetimi, siyasi cinayetlere başlayan bu kanlı örgütü desteklemeye devam edecek mi? Merak edilen bu soruları İstanbul Ticaret Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim üyesi ve SETA Strateji Araştırma Direktörü Doç. Dr.Hasan Basri Yalçın SABAH için cevapladı.
Kendini küresel bir aktör olarak tanımlayan Rusya'nın büyükelçisini kaybetmesi sembolik bir konudur. Putin şimdilik bu olayı bir terör saldırısı olarak isimlendirmeyi tercih etti. Fakat bunun arkasında FETÖ olduğuna dair bir açıklama yapmadı. Türk-Rus ilişkilerini hedeflediğini düşündüğünü söyledi. Bu anlamda FETÖ'yü adres gösterdiği ortada.
Evet ama Putin ABD'yle doğrudan bir inatlaşmaya girmeyi erken buluyor olabilir. Eğer FETÖ der ve ABD FETÖ'yü korumaya devam ederse Putin gerilimi arttırmak zorunda kalabilir. Şimdilik elini açık etmek istemiyor.
Bu olayın ilişkileri bozmak için mi yoksa Türkiye'yi Rusya'ya daha fazla itmek için mi yapıldığı çok net değil. Belki bu suikastı tezgahlayanlar bile hangisini istediklerini bilmiyorlardır. İkisini de tercih edebilirler. Ama bence FETÖ kendisi de bilmiyor.
Süreç soğukkanlılıkla idare ediliyor. İki taraf ortak çalışıyor. Putin, ilişkilerin hedef alındığını ima etmiş durumda. Tabii ki Rusya bunu Türkiye'den taviz koparmak için de kullanmak isteyecektir. Ama bu ilişkilerin bozulacağı anlamına gelmez. Aksine Putin, Türkiye'yi daha fazla çekmeyi hedefliyor. Bu nedenle Moskova'da Türkiye, Rusya ve İran mutabakatına varıldı. Bu üç ülkenin artık Suriye savaşını sonlandırmak istediklerini ilan etti. Yeni Amerikan yönetiminin Suriye stratejisi şekillenirken bu mutabakat göz ardı edilmeyecektir.
Rusya, Karlov suikastını FETÖ'nün gerçekleştirdiğine inanıyor. Bu suikastin FETÖ için kaçınılmaz sonuçları olacaktır. Sadece Kırgızistan ve Kazakistan'da değil, tüm dünyada. Afrika'dan Amerika'ya kadar her yerde Rusya FETÖ'cüleri kovalayabilir. Zaten FETÖ'cüleri yıllar önce uzaklaştırmış olan Rusya şimdi durumu daha ciddiye alır. Bir yandan bu meseleyi BM Güvenlik Konseyi'ne taşıyıp orada Amerika'yı uluslararası hukuk düzleminde sıkıştıracaktır. Bir yandan da uluslararası hukukun sınırlarını zorlar.
Çıkarsa gerginlik unsuru olabilir. Fakat böyle bir bilginin ortaya çıkma ihtimali de çok düşük, kamuoyuna sızma ihtimali de. Böyle bir ilişki varsa şayet ispatlanamayacak düzeyde kurulmuştur. İspatı bulunacak olsa bile ne ABD ne Rusya bunu kamuya açık hale getirecektir. Çünkü iki taraf da meseleyi gizli kanallardan halletmenin yolunu arar.
Bu görüşme Suriye savaşının evrileceği tarafı etkilemek için kurgulanmış görüşme serilerinden biri olacaktır. İlkini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Moskova ziyaretinde gördük. Oradan Rusya ve Türkiye arasında bir siyasal uzlaşı çıktı. İkincisi, suikastın ertesi günü ortaya çıkan Moskova deklarasyonuydu. Türkiye, Rusya ve İran şimdi Astana'da buluşacak ve Suriye'nin geleceğine dair daha net bir pozisyon alacak. Sonra Amerika'nın resme girmesini bekleyecek.
Aslında Suriye ve Irak meselesi birbirinden bağımsız değil ama doğrudan birbirini etkileyen unsurlar da değil. Mesela Rusya'nın Irak ilgisi Suriye kadar yoğun değil. İran, Irak'ta daha güçlü denebilir. Orada da Türkiyeİran arasında bir rekabet söz konusu. Fakat Irak'taki mücadele daha durağan. Vakti geldiğinde bu şehirlerin temizlenmesi muhtemelen Amerika öncülüğünde gerçekleşecektir. O zaman da İran'ın hareket alanı daralırken Türkiye'nin genişlemesi ihtimali doğabilir.
Büyük sorun olarak görülüyor. Suriye savaşının başından beri ABD, Türkiye'yi kendi çıkarları çerçevesinde savaşması için zorlarken Türkiye bu zorlamayı kabul etmedi. Bunun yerine Cerablus'tan itibaren kendi çıkarlarına uygun bir operasyon başlattı. Bu Türkiye'nin kontrolden çıktığı şeklinde yorumlanıyor. Ve Türkiye'yi hizaya getirmeye çalıştıklarını hepimiz görüyoruz. Bu anlamda AB ülkelerini çok ciddiye almıyorum. Onların artık diplomatik pozisyon geliştiremedikleri çok açık. Ukrayna meselesinde dahi böylesi çaresiz kalan Avrupa'nın zaten Ortadoğu meselelerinde de bir karşılığı yok.
SURİYE İÇİN ABD BEKLENİYOR
Amerika sahneye dönmeden Suriye'de hiçbir barış görüşmesi sonuçlanmayacaktır. Şimdilik yapılan anlaşmaların hepsi ateşkes anlaşması gibi yorumlanabilir.
Maalesef şu sıralar kimse mültecileri düşünmüyor. Amerika farkında bile değil. Rusya düşman olarak görüyor. AB ülkeleri tehdit olarak görüyor.
EN SON HABERLER
- 1 İstanbul’da 'Mahzen-37' operasyonları: 14 gözaltı
- 2 İliç'te maden sahasında toprak altında kalan 2 işçiye daha ulaşıldı
- 3 SON DAKİKA | MSB duyurdu! 1 askerimiz şehit oldu
- 4 "Garson" çözüldü operasyonlar başladı! İzmir'de 37 ihraç emniyet mensubuna operasyon
- 5 Başkan Erdoğan ile Özgür Özel görüşmesinin şifresi: İşte 6 yıl arayla CHP’nin parti dilindeki değişim!
- 6 SON DAKİKA | Başkan Erdoğan: İsrail ile ticaretin durdurulması örnek teşkil edecek
- 7 CHP’li başkan, kadın işçiyi çaresiz bıraktı
- 8 Türkiye’nin ihtiyacı siyasette yumuşama
- 9 Türkiye demokrasisi için kilometre taşı oldu
- 10 Türk öğrenciler Filistin için tek ses tek yürek