Cuma 10.02.2017 00:00
Son Güncelleme: Cuma 10.02.2017 10:01

'Evet'e linç kumpası

‘Hayır diyeceklere baskı yapılıyor’ yaygarası koparanlar çirkinlikte sınır tanımıyor. Her fırsatta kendilerini mağdur ilan edenler, ‘Evet’ diyenleri maddi çıkar iftiraları ve hakaretlerle sindirmeye çalışıyor.

Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumunda 'Evet' diyeceğini açıklayan isimlere Doğan Grubu'nun yayın organları öncülüğünde PKK ve FETÖ yandaşları tarafından linç kampanyası başlatıldı. Efsanevi futbol adamı Rıdvan Dilmen'e atılan 'rant' iftirası, son olarak 2. Abdülhamid'in torunu Nilhan Osmanloğu'na kadın kimliği üzerinden yapılan saldırı, referandumda 'evet' diyeceğini açıklayacaklara yönelik 'Sizin de sonunuz böyle olur' gözdağına dönüştü.

ESKİ SÖZLERİNE SARILDILAR

Sultan 2. Abdulhamid'in torunu olan Nilhan Sultan Enderun Eğitim ve Araştırma Derneği ile sosyal yardım faaliyetleri yürüten Nilhan Osmanoğlu, son günlerde Doğan medyasının kalemşorlarının hedefi haline geldi. Gerekçe, Osmanloğu'nun 'Galatasaray'ın elindeki Suada ve çok sayıda gayrimenkulün Osmanlı Hanedanı üyelerinin tapulu malı' olduğunu söylemesi! Oysa, Nilhan Osmanoğlu bu sözü üç buçuk yıl önce bir televizyon programında söylerken, kendisinin de bir miras almayacağını dile getirmişti. Osmanoğlu'nun üç buçuk yıl önce söylediği bu sözün referandumda 'evet' diyeceğini açıkladıktan sonra medyanın gündemine alınması, asıl hedefin kendisi değil Cumhurbaşkanlığı sistemi ve ünlü isimlerin 'Evet' oyu kullanacaklarını açıklamalarını engellemek olduğunu da ortaya koydu.

FİTİLİ DOĞAN ATEŞLEDİ

Star'ın haberine göre, referandumda 'Evet' diyeceğini söyleyen Nilhan Osmanloğu'na ilk saldırıyı, hükümet ve her türlü milli meselenin aleyhindeki yayınlarıyla dikkati çeken Doğan Medya Grubu başlattı. Hürriyet Gazetesi yazarı Gülse Birsel, 'Kusura bakma bebeğim, artık prenses benim' başlıklı yazısında, Osmanoğlu'nun üç buçuk yıl önceki sözünü yeni bir söz gibi sunmakla kalmayıp, Suada'nın mülkiyetini istediği yalanına da sarıldı.

GEZEN TACİZ ETTİ

Hemen arkasından Ahmet Hakan, da yine aynı gazetedeki "İlber Hoca, şu Nilhan Sultan'a ağız dolusu 'Cahil der misiniz lütfen" başlıklı yazısında, Osmanoğlu üzerinden alaycı bir üslupla 'Evet'çileri hedef aldı.

Son saldırı, CHP'ye yakınlıkları ile bilinen ve referandumda 'Hayır' diyeceklerini açıklayan tiyatrocu Müjdat Gezen ve gazeteci Yılmaz Özdil'den geldi. Sözde aydın geçinen bu isimler, bu defa hem Osmanlı düşmanlıklarını hem de kadın kimliğine olan saldırganlıklarını aynı anda kustu. Halk TV'de program yapan Yılmaz Özdil, telefonla bağlandığı Müjdat Gezen'e, "Bugünlerde bir sultan var biliyorsun, Abdülhamid'in torunu. Uğur Dündar'la yarın sana ziyarete geleceğiz, ondan da bir tane saltanat fesi alacağız" ifadesini kullandı. Müjdat Gezen ise bu sözler karşısında, "Bekliyorum, ben kadını beğendim yahu" sözleriyle yanıt verdi. Özdil, Gezen'e, "Suadayı veresin mi geldi?" diye sordu. Gezen, bu defa "Yok adayı değil ama ... sonra konuşuruz" sözleriyle tacizde bulundu. Bu konuşmalar sırasında Özdil ve Gezen'in kahkahalarına salonda bulunanların alkışlarla eşlik etmesi de tepkiye yol açtı. Nilhan Osmanoğlu'na yönelik böyle bir tacize, 'Hayır'cı sözde kadın kuruluşlarının sessiz kalması da dikkat çekti.

ALLAH'TAN BAŞKASINDAN KORKMAM

Efsanevi futbolcu Rıdvan Dilmen de referandumda 'Evet' diyeceğini açıkladıktan sonra 'Hayır'cıların linç girişimine maruz kalan ünlülerden. 'Çıkar için evet diyeceğini söyledi' iftiralarına sert tepki gösteren Dilmen, "Cumhurbaşkanımız beni hangi dertten kurtarmış? Hangi işe sokmuş? Ben nasıl nemalanmışım. Hadi belgeleriyle kanıtlayın. Referandum konusundan sonra unutulan 'şeytan' lakabım birden hortladı. Ben kimsenin adamı olmadım. Allah'tan başka da kimseye hesap vermem" diye konuştu. Dilmen'in sözlerinde kendisine yapılan saldırıları açıklayan bir nokta da vardı. Kendisinin Türkiye İşçi Partili bir ailenin çocuğu olduğunu belirten Dilmen, "Hem Atatürk'ü hem Cumhurbaşkanımızı sevemez miyim? 'Evet' kampanyası için 5 arkadaşımı aradım. 4'ü kabul etti. Bir arkadaşım 'ben katılmayayım' dedi. Saygı duydum. Ben kimseyi zorla 'Evet kampanyasına sokmam" dedi. Rıdvan Dilmen'in altını çizdiği konu, 'Hayır' diyeceğini açıklayanlara değil, "Evet' diyenlere bir baskı olduğuydu. Bu baskının en çok da sosyal demokrat veya Atatürkçü kimliğiyle öne çıkan 'Evet'çilere yönelik olması dikkati çekiyor.

DİLMEN'E DESTEK GECİKMEDİ

Rıdvan Dilmen'in 'Evet' kampanyasına Arda Turan, Burak Yılmaz, Murat Boz'un ardından, Nihat Hatipoğlu, Mustafa Ceceli, Nihat Doğan, Hidayet Türkoğlu gibi sanat ve spor dünyasının ünlü isimleri ile din âlimlerinden destek geldi. Hemen arkasından sosyal medyada bu isimlere de linç kampanyası başlatıldı. Hatta kampanya yurtdışına taştı ve referandumda 'Hayır' oyu vereceğini açıklayan ve kendilerine 'Beleştepe' adını veren bir grup Beşiktaş taraftarı, Arda Turan için kulübü Barcelona'ya Türkçe ve İspanyolca mektup yazarak ağır hakaretlerde bulundu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.