FETÖ şüphelisi eski jandarmalara hapis istemi

Van Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin kentteki askeri yapılanmasına yönelik soruşturmada, eski jandarma personelleri hakkında hazırlanan iddianameler, Van 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'nin yapısı ve işleyişi hakkındaki bilgilerin de yer aldığı iddianamede, şüphelilerin örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı belirtildi.

İddianamede, FETÖ/PDY ile irtibatı, iltisakı ve aidiyeti olduğu gerekçesiyle kamu görevinden ihraç edilen şüphelilerin Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5'ar yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

FETÖ/PDY mensuplarınca 15 Temmuz 2016'da ülke genelinde cebir ve şiddet kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni, hükümeti ortadan kaldırmaya, yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs girişiminin, başta vatandaşlar olmak üzere emniyet ve Silahlı Kuvvetler'deki darbe karşıtı kesimlerin mücadelesi sonucu başarısız kılındığı anımsatılan iddianamede, ülkemizi ve demokrasiyi korumak için verilen mücadele sonucu, çok sayıda vatandaş, asker ve emniyet mensubunun şehit olduğu vurgulandı.

- "Matematik soruları işlem yapılmadan çözülmüş"

İddianamede, örgütün kendi elemanlarını devlet kademesine yerleştirmek için başta Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) olmak üzere hakimlik, askeri lise gibi sınavların sorularını çalarak üyelerine dağıttığı kaydedilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:

"İptal edilen KPSS'de soru çaldıkları iddia edilen kişilerin cevap anahtarlarında işlemsiz yapılamayacak kadar zor olan matematik sorularında hiçbir işlem yapmadan doğru cevabı işaretledikleri veya işlem sonucu yanlış cevabı bulmalarına rağmen doğru cevap olan şıkkı karaladıkları görülmüştür. Sınavda yüksek puan alan kişiler arasında karı-koca, akrabalık ilişkisinin rakamsal olarak fazla olduğu, sınava giren kişilerin örgüte ait dernek vakıf yöneticileri ile görüştükleri ve aralarında para akışının olduğu görülmüştür."

- "Türkiye DEAŞ'a destek veriyor algısı yaratmaya çalıştılar"

FETÖ/PDY'nin "hizmet hareketi her yerde olmalıdır" diyerek terör örgütleri, siyasi partiler, sivil organizasyonlar, ticari şirketler ve bütün kamu idarelerinde kadrolaştığının belirtildiği iddianamede, şöyle denildi:

"Fetullah Gülen ve örgütü, önce belirli bir strateji üzerinde hareket edip, PKK'ya karşı olduğunu ifade ederek mücadele verdiğini savunmuştur. Örgüt, 2007 ve sonrasında hem TSK'ya karşı hem de PKK'ya karşı vurulan darbelerde inisiyatif alarak, devlet içerisinde vazgeçilemez bir konum elde etmek istemiştir. Özellikle PKK karşısında, polis, yargı, eğitim, istihbarat gibi unsurları kullanarak 'savaş aracılığıyla devlet kurumları içerisinde derinlik elde etmek' istemiştir. Suriye ve Irak'ta başlayıp yayılan DAEŞ terör örgütüne Türkiye devletinin destek verdiği algısını yayıp bu iddiasını ispata çalışan Fetullahçı Terör Örgütü önce MİT insani yardım tırlarında arama yapmaya kalkışmıştır. Dışişleri Bakanlığındaki gizli Suriye toplantısını dinleyip servis etmiştir. Propaganda ve dedikodu yoluyla çatışmalarda yaralanan DAEŞ üyelerinin Türkiye'de tedavi edildiğini ve Türkiye'nin örgüte lojistik destek sağladığını, petrolünü satın aldığını, DAEŞ örgütünün eleman toplamasına ses çıkarmadığını iddia etmiştir."