Pazartesi 27.02.2017 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 27.02.2017 01:58

Çavuşoğlu'ndan Yunanistan'a sert uyarı

Esasen baktığımız zaman çok benzer yanlarımız var ama bir tane şımarık bir çocuğun bunların hepsini gölgelemesine de Yunanistan'ın her şeyden önce müsaade etmemesi lazım. Biz böylesine bir zihniyetle belli yarışlar içine girmeyiz. Onlara güç gösterisi yapmamıza da gerek yok. Türk askerinin yeri geldiği zaman ne yapabileceğini en iyi onlar bilir. En iyi hükümet bilir. O şımarık çocuğu da iyi anlatsınlar. Bizim de sabrımızı zorlamasınlar.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias'ın açıklamalarına ilişkin, "Esasen baktığımız zaman çok benzer yanlarımız var ama bir tane şımarık bir çocuğun bunların hepsini gölgelemesine de Yunanistan'ın her şeyden önce müsaade etmemesi lazım." dedi.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti'ni (AGC) ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocias'ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine, Yunan bakanın sürekli kışkırtıcı söylemler ve faaliyetler içine girdiğini belirtti.

Kendine güvenen bir ülke olarak bu açıklamaları bazen sabırla karşıladıklarını, bazen olgunluk gösterdiklerini, kompleks içinde yaşayan bir kişiyi her zaman ciddiye almadıklarını dile getiren Çavuşoğlu, fakat vatandaşların hassasiyetlerine yönelik girişimler olduğu zaman da gerekeni yaptıklarını söyledi.

Mevlüt Çavuşoğlu, Yunan hükümetine de uyarıda bulunduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Yunanistan'la olan ilişkilerimize önem veriyoruz. Farklı konularda, Ege'de adalar konusunda, kıta sahanlığı konusunda, uçuş hattı konusunda vs... Bu konularda farklı düşünüyoruz. Ama bununla ilgili de mekanizmalarımız var, istikşafi görüşmelerimiz var. Gerginlik artmasın diye bunu yapıyoruz. Ama bu koalisyon ortağınız, sizin sürekli bizim bu anlayışımızı ortadan kaldıracak adımlarda bulunuyor, söylemlerde bulunuyor, tahriklerde bulunuyor. 'Efendim aslında iyi bir çocuk, idare edelim.' İyi de nereye kadar idare edilecek? Yani almışsınız, mecbur kalmışsınız koalisyona, sen idare et de benim de bir sabrım var, sabrımın sınırı var. Sonsuz sabrım yok ki. Tamam olgunluk gösteriyoruz da. O yüzden bazı şeyler, siyasi şeyler kendi aramızda olduğu için söylemek istemiyorum. Esasen şu andaki hükümetin de bu şımarık çocuk olan bakandan da rahatsızlığını biliyoruz.

Şimdi Avrupa'nın şımarık çocuğu, koalisyonun şımarık çocuğu... Nedir yani, şımarıkları mı idare edeceğiz? Onları mı oyalamak bizim işimiz? Yunanistan - Türkiye iki komşu, bunu değiştiremeyiz. Sorunlar da var. Sorunları da çözmek için irade koyuyoruz. Tarihte savaşlar oldu, Kurtuluş Savaşı verildi. Ama halklarımız arasında da son yıllarda bir yakınlaşma da oldu. Bizim halklarımız Yunanistan'a gidiyor, Yunan adalarına gidiyor. Yunanlılar Türkiye'ye geliyor. Esasen baktığımız zaman çok benzer yanlarımız var ama bir tane şımarık bir çocuğun da bunların hepsini gölgelemesine de Yunanistan'ın her şeyden önce müsaade etmemesi lazım. Biz böylesine bir zihniyetle belli yarışlar içine girmeyiz. Onlara güç gösterisi yapmamıza da gerek yok. Türk askerinin yeri geldiği zaman ne yapabileceğini en iyi onlar bilir. En iyi hükümet bilir. O şımarık çocuğu da iyi anlatsınlar. Bizim de sabrımızı zorlamasınlar."

Bir taraftan da muhalefet ve rejim arasındaki çatışmaları durdurup, siyasi çözümü teşvik etmeyi hedeflediklerini belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin şu anda en önemli rolü oynadığını ve kilit ülke konumunda olduğunu vurguladı. Türkiye'nin rolünü yapıcı şekilde oynadığına ve hiç kimseyi de dışlamadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Gerçekleri çok iyi biliyoruz. Arazideki gerçekleri de çözüm önerilerine de çok iyi biliyoruz. Suriyeli kardeşlerimizi de çok seviyoruz." ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, siyasi görüşmeler sürerken ateşkesin ihlalini denetlemek için üçlü mekanizmalar kurduklarını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birleşmiş Milletler'i de sadece insani yardımlar değil, ateşkesin denetlenmesi konusunda da devreye sokmaya çalışıyoruz. Diğer taraftan DEAŞ'tan ülkeyi temizlemek gerekiyor. Bizim kendi güvenliğimiz bakımından çok önemli bu. Bazıları soruyor 'Türk askerinin orada ne işi var?'. Sadece Kilis'e gelen roketler, sınırdan içeriye sızıp da ülkenin değişik bölgelerindeki canlı bombalar bize nelere mal oldu. Canlarımızı kaybettik. Şehitlerimiz oldu. Ülkenin terör bakımından imajı bozuldu. Antalya'ya gelen turist sayısı bile bu sebepten azaldı. Birçok olumsuz etkisi var. Ben önce kendi güvenliğimi de düşünmek durumundayım. Dolayısıyla DEAŞ'ı sınırın öbür tarafında bizim defetmemiz, bertaraf etmemiz gerekiyor."

Bir başka anlayışın da terörden arındırılmış, temizlenmiş güvenli bölgeler oluşturmak olduğuna değinen Çavuşoğlu, bu şekilde insanların güvenli ülkelere dönebilmesini istediklerini dile getirdi.

Fırat Kalkanı Harekatı'nın başladığı günden bu yana 50 bin civarında Türkiye'deki Suriyelinin sınırı geçerek, başta Cerablus ve Rai olmak üzere Münbiç cebi denen bölge de yaşamaya başladığını belirten Bakan Çavuşoğlu, "Sınırımızın hemen ötesine biz su veriyoruz, elektrik veriyoruz. İnsani yardımlarımızı yapıyoruz. Diğer desteklerimizi veriyoruz. Esasen Cumhurbaşkanımızın önerdiği bu terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturulduğu zaman, diğer altyapı çalışmalarını da hızlı bir şekilde yapabiliriz. Bu konuda Körfez bölgesindeki ülkelerle Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn gibi diğer batıdaki ülkelerle de görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanımız her görüşmede bunu gündeme getiriyor." açıklamasında bulundu.
?
YPG'NİN MÜNBİÇ'TEKİ TAVRI

Mevlüt Çavuşoğlu, bu bölgede yaşayan her şehrin kendi yapısı olduğunu, farklı mezhep ve etnik yapılardan kişiler bulunduğunu ifade etti. Münbiç'in yüzde 90 kısmının Sünni Arap olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, YPG'lilerin bu bölgede kanton oluşturmaya çalıştığına dikkati çekti.

YPG'nin Münbiç halkını bölgeden uzaklaştırmaya çalıştığını, diğer Kürtlere de "Sen Marksist-Leninist değilsin" diyerek tapularını yaktığını belirten Çavuşoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"El Bab'da, Münbiç'te, Rakka'da, diğer şehirler de terörden arındırıldıktan sonra gerçek sahiplerine teslim edilmeli. Yerel sahiplenme çok önemli. Adaşım (AGC Başkanı Mevlüt Yeni), yerel sahiplenme, mikro sahiplenme yaparak Alanyalı olduğumuza vurgu yaptı, şimdi o şehirde yaşayanlar insanlar kendi şehrine sahip çıkar. O bölgelerdeki ÖSO askerlerine baktığımızda onlar da o bölgenin insanı. Temizlendikten sonra Cerablus'un korumasını yapıyor, Rai'nin korumasını yapıyor, Dabık'ın korumasını kendisi üstleniyor, şimdi El Bab'ın korumasını da üstlenecekler. El Bab da yaşayan insanların olacak. Rakka da öyle olmalı. Bizim söylemek istediğimiz bu."

Çavuşoğlu, operasyonun geleceği ile ilgili teknik çalışmaların devam ettiğini, her düzeyde görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.

Bir gazetecinin Rakka operasyonu konusunda tarihin belli olup olmadığına ilişkin soruya Çavuşoğlu, "Tarih konusu teknik. Teknik hazırlıkları askerler ve ilgili kurumlar yapıyor. Onların hazırlığına göre... Esasen, tarihler konusunda, (Şu kadar ayda mı hazırlanırız) bunlar kendi aramızda değişik şeyler sunuldu. (Şu tarihte, şu kadar sürer) diye. Bu, teknik çalışmalar. Arkadaşlarımız tamamlasın. Onunla ilgili açıklamaları ileride yaparız." yanıtını verdi.

ÜLKE İÇİNDEKİ TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE

Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, bir gazetecinin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun terörün belinin kırılması için nisan ayını işaret ettiğini hatırlatması üzerine, teröre karşı dışarıdaki mücadelenin yanında Türkiye sınırları içinde de amansız bir mücadele verdiklerini belirtti.

Bugüne kadar yürütülen çalışmalar için başta İçişleri Bakanı Soylu olmak üzere kahraman polisler, askerler ve jandarmayı gönülden kutlayan Çavuşoğlu, istihbaratın da çok iyi çalıştığına dikkati çekti.

Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Bugüne kadar birçok şehirden nasıl Suriye'nin ötesinde şehirleri DEAŞ'tan temizlediysek, Türkiye içinde de birçok şehrimizden PKK ve DHKP-C, onların şehirdeki yapılanmasının hepsini Allah'a şükür bertaraf ettik ve şehirlerimizi terörden, teröristlerden arındırdık. Bunlara destek verenlerden de yasal çerçevede hesap soruluyor. İster belediye başkanı olsun, ister siyasetçi olsun, ister kim olursa olsun, teröre destek kim veriyorsa devletimiz ondan hesabını sorar. Sadece şehirlerde değil, şimdi gerek insansız hava araçlarımızla gerekse tüm imkanlarımızla dağlardaki yapılanmalarını da çökertiyoruz. Yani diyoruz ya hani 'İnlerine girdik', gerçekten de hangi inde yaşıyorlarsa tespit ediyoruz ve oralarda da teröristleri etkisiz hale getiriyoruz. Bir de kırsalda, köy gibi, yine mezra gibi yerlerde de yapılanmaları vardı, artık bu operasyonlar köylere, kırsal kesime yönelmeye başladı. Oralarda da evlerin altından tüneller yapıyorlar, yerleşmişler. Yani bir, iki gün direnç gösterecek, silah ve bomba gibi birçok hazırlık yapmışlar. Tüm buralarda da şimdi kış aylarında buralarda yapılar bekliyorlardı, karlar eridikten sonra saldırıyorlar. Ama tüm bu yaşadıkları kırsalda da kahramanlarımız, teröristlerin tepesine biniyor. O nedenle Sayın İçişleri Bakanımızın yaptığı açıklamalar isabetli. Bugüne kadar yaptığımız bu operasyonlarla gerçekten bugüne kadar PKK ve onun uzantılarına çok büyük darbeler vurduk. Devletle kimse baş edemez. Hele Türkiye Cumhuriyeti ve bu büyük milletle kimse baş edemez. Terörü bırakmadıkları sürece, teröre devam ettikleri sürece akıbetleri bellidir."

Çavuşoğlu, dün Şırnak bölgesinde 10'dan fazla teröristin etkisiz hale getirildiğini de hatırlattı. Şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Çavuşoğlu, "Ama şehitlerimiz, bu bayrak için, devletimiz için, bu topraklar için ve milletimiz için şehit oluyorlar ve seve seve şehit olmaya gidiyorlar. Ama bu mücadele sayesinde de inşallah terörü ülkemizden tamamen temizleyeceğiz." dedi.
Türkiye'nin "kazan kazan" anlayışıyla menfaatlerini korumak durumunda olduklarına işaret eden Çavuşoğlu, "Ticaretimizi, misyon sayımızı yurt dışında artırmamız lazım. İnsani ve kalkınma yardımlarımızı en iyi şekilde ulaştırmamız lazım. Uluslararası örgütler içinde çok aktif olup, Türkiye'nin her zaman karar masasında olması lazım. Bunun için çaba sarf etmemiz, inisiyatifler almamız gerekiyor." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Antalya milletvekili olarak fırsat buldukça kente gelip hizmet için çalıştıklarını, sözünü verdikleri projelerin takipçisi olduklarını ifade etti.

Türkülere de konu olan Çubukbeli'ndeki tünele ilk kazmayı vurduklarını, artık bölgenin kolay geçileceğini dile getiren Çavuşoğlu, dünyada, sosyal politikaları Türkiye kadar başarılı uygulayan başka ülke olmadığını vurguladı.

TOKİ'nin Antalya ve ilçelerinde konut yapımına hız verdiğini anlatan Çavuşoğlu, kentte planlanan önemli yatırımlar hakkında bilgi verdi. Antalya'nın her yerini duble yollarla donattıklarına, otoban projelerinin yatırım programına alındığına dikkati çeken Çavuşoğlu, 5 üniversite bulunan Antalya'da bu sayıyı 10'a çıkaracaklarını söyledi.

İngilizce eğitim veren bölüm ve fakülte sayısını artırmak gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, en az 40 bin civarında yabancı öğrencinin kentte eğitim görmesi gerektiğini belirtti.

REFERANDUM

Çavuşoğlu, 16 Nisan'da yapılacak referanduma değinerek, "Bu referandum Türkiye'nin geleceği bakımından çok önemli, hassas bir referandum. Anayasa değişikliğiyle Türkiye'de bir yönetim sistemi değişikliğine giriyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Bu Türkiye'nin geleceği bakımından çok önemli bir değişikliktir." diye konuştu.

Komisyon ve Meclisteki tartışmalardan sonra değişikliğin her şeye rağmen oylanarak millete havale edildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Son sözü milletimiz söyleyecek, milletimizin doğru bilgilendirilmesi çok önemli. Çünkü kamuoyundaki tartışmalara baktığımız zaman, gerçekten anayasa paketinin içeriğinden çok hep suçlamalara yönelik tartışmalar. Esasen Türkiye için bu kadar önemli bir konunun daha medeni bir şekilde, doğru bilgilerle ve dürüstçe tartışılması gerekiyor, saldırgan bir tutumla değil. 'Evet' diyecekseniz, bu niye önemli? Bunu çok iyi anlatmamız gerekiyor. Ama 'hayır' diyenler de 'Şu maddesine itirazım var' veya 'Şu paket Türkiye'nin geleceği için iyi değildir. Şöyle eksiği vardır.' demeli. Ama yanlış bilgiler olursa esasen vatandaşa saygısızlıktır."

Vatandaşa karşı dürüst olmak gerektiğini belirten Çavuşoğlu, vatandaşın doğru söyleyeni de yanlış söyleyeni de çok iyi bildiğini ifade etti.

"TÜRKİYE İÇİN EN UYGUNU BAŞKANLIK SİSTEMİ"

Üniversite yıllarından beri Türkiye'de başkanlık sistemini savunduğuna değinen Çavuşoğlu, ülke için en uygun sistemin bu olduğu düşüncesinin sürdüğünü söyledi.

Geçmişte Türkiye'nin mevcut yapısıyla kaoslar yaşadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bugün rejim değişikliği falan yok, 'cumhuriyetin elden gitmesi' diye de bir şey yok. Anayasanın ilk dört maddesine baktığınız zaman hepsi net ortada." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, yargının tarafsızlığının önemli olduğunu, bu sistemde de parlamentonun güçlendiğini, denetim görevini çok iyi yaptığını, esas görevi yasama ve denetlemeyi her zamankinden daha güçlü yürüteceğini bildirdi.

Değişikliğin içeriğinin, neden böyle yapıldığının ve istenilenlerin çok iyi anlatılması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Elbette yanlış olan sözleri, ithamları ve iftiraları da düzeltmek görevimiz. 'Efendim tek başına cumhurbaşkanı, meclisi feshediyor' diyorlar. Geçen Avrupa'da bazılarıyla sohbet ediyoruz. 'Niye karşısınız, size böyle söylediler değil mi' diyorum. 'Evet' diyorlar. 'Erken seçime götürdüğü zaman kendisini de seçime götürmek zorunda, bu kısmını biliyor muydunuz?' diye sorduğumda, 'hayır.' Niye? 'Sizin Türkler bize böyle söyledi, bizim gazeteler de böyle söyledi' dediler. Ben de dedim ki 'Size söyleyen Türkler de yalan söylüyor, gazeteciler zaten yalan söylüyor. Şimdi Trump gibi diyeceksiniz ama doğru. Almanya'da bütün gazetelere bakın sağ sol, Türkiye ile ilgili yazdıklarına bakın siz söyleyin doğru mu yanlış mı? Siz karar verin." dedim."

Farklı görüştekilerin de bunu söylemesinin önemli olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Demokrasi de budur, medenice her şeyi tartışalım. 'Hayır' diyenlere gerçekten saygı duyuyoruz ama 'evet' diyenlerin linç edildiğini görmekten de üzüntü duyuyoruz. Bir sanatçı bir sporcu 'evet' dediği zaman hakaretler, küfürler, aşağılamalar, 'satılık', bilmem 'yobaz' aklınıza gelebilecek her şey." dedi.

"HEPSİ DE TÜRKİYE KARŞITI KİŞİLER"

"Dışarıda bu sistemin gelmesine karşı çıkanların hepsi de Türkiye karşıtı kişiler. Gerçekten bunu da görüyoruz, Türkiye'nin ilerlemesini, büyümesini istemeyenler. Tabii siyasi partilerin bazılarına sözümüz yok ama sadece kimlerin 'hayır' dediğine baktığınız zaman bile, bunların neden 'hayır' dediğini anladığınız zaman bile, 'evet' demek için yeterli sebebiniz var." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"PKK neden 'hayır' diyor. PKK Türkiye'yi bölmek istiyor, bu sistemde bölemeyeceğini bildiği için 'hayır' diyor. Peki FETÖ'cüler neden 'hayır' diyor. Onlar da darbeyle yıkamadılar, 'Eğer bu sistem gelirse bir daha Türkiye'yi ele geçiremeyeceğiz' diye korktukları için 'hayır' diyorlar. DHKP-C'yi demeye gerek yok, PKK ile aynı. DEAŞ'a bakıyorsunuz o da 'hayır' diyor. 'Hayır' diyen herkes terörist demiyoruz ama Türkiye düşmanı ne kadar terör örgütü varsa hepsi de 'hayır' diyor. Neden 'hayır' diyor bu terör örgütlerin hepsi. Bunu çok iyi sorgulamak lazım. Çünkü bu sistemle Türkiye çok daha büyüyecek, güçlenecek. Sıçrama yapacak ve hedeflere ulaşacak."

Çavuşoğlu, kimlikle girişlerden sonra Ukrayna'dan gelen turist sayısının 1,5 milyona ulaşacağını, turizmin gelişmesinde tanıtımın çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.