Venedik fiyaskosu

Avrupa Konseyi'ne bağlı Venedik Komisyonu'nun şubat ayında Ankara'da yaptığı temaslarının ardından hazırlanan rapor geçtiğimiz günlerde Venedik'te yapılan toplantıda kabul edildi. Komisyon raporunda anayasa değişiklik paketinin TBMM'deki görüşmeleri sırasında CHP'liler tarafından dile getirilen itirazların dillendirilmesi dikkat çekiyor. TBMM'deki oylamaların gizli yapılması gerekirken alenen yapılmadığı belirtilen raporda CHP milletvekillerinin kürsü işgaline ve Aylin Nazlıaka'nın kürsüye kendisini kelepçelemesi eylemlerine hiç yer verilmemiş.
KÜSTAH TALEP: Venedik komisyonu raporunda Türkiye'den küstah bir talepte bulunularak "Mevcut olağanüstü hal dönemi bir anayasa referandumu için gereken demokratik ortamı sağlamamaktadır. Ya referandumun olağanüstü hal dönemi sonuna ertelenmesi ya da siyasi özgürlüklere ilişkin mevcut değişikliklerin kaldırılması gerekmektedir" ifadelerine yer verildi. Raporda anayasa değişiklik paketinin TBMM'den kısa sürede geçirildiği milletvekillerinin düşüncelerini ifade edemediği ileri sürülüyor. Hâlbuki düzenleme genel kurulda 12, Anayasa Komisyonu'nda 9 gün sürmüştü. Anayasa Komisyonu'nda CHP, 325 kez, AK Parti 233 kez, HDP 44 kez, MHP de 5 milletvekiliyle 17 kez söz aldı.
2010 MECLİS SEÇMELİ, 2017 SEÇMEMELİ: Venedik Komisyonu, 2010 yılındaki anayasa değişikliği ile ilgili raporunda HSYK'ye Meclis tarafından üye seçilmesi gerektiğini savunurken bu raporunda Meclis'in HSYK'ye üye seçmesine yönelik yapılan düzenlemeye itiraz ederek "Kalan 7 üye ise, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından atanacaktır. Cumhurbaşkanının partisi Meclis'te 3/5 çoğunluğuna ulaşırsa, Kuruldaki tüm makamları doldurabilecektir" görüşüne yer verildi.
20 MİLLETVEKİLİ ADAY GÖSTEREMEYECEK YALANI:
Raporda Cumhurbaşkanlığı için 20 milletvekilinin aday göstermesinin mümkün olmadığı ileri sürülüyor. Bundan da komisyonun TBMM'de grup kurabilmek için 20 milletvekiline sahip olmanın yeterli olduğunu bilmediği anlaşılıyor.
BAKAN OLANIN VEKİLLİĞİNİN DÜŞECEĞİNİ BİLMİYORLAR: Raporda "Cumhurbaşkanı'nın bakanları atama ve görevden alma yetkisi olacaktır,
bunların arasında yasama üyeleri de olacaktır. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı'nın yasama üzerinde oldukça etkili bir hâkimiyeti olacaktır" ifadelerine yer verilirken milletvekilleri arasından atanan bakanların yasama meclisi üyeliklerinin sona ereceğine ilişkin düzenlemeden bahsedilmemesi dikkat çekti.