Avrupa'da 16 Nisan'daki referandumda oy kullanabilecek seçmen sayısının 3 milyona ulaşması hayır cephesinde yer alan ülkeleri harekete geçirdi. Almanya, Türk seçmen ile buluşarak seçim kampanyası yapmak isteyen Türk bakan ve milletvekillerinin 300 toplantısını iptal etti.
ÖNCE MEDYADA BAŞLADI
Alman derin devleti BND'nin uzantısı olarak bilinen Der Spiegel gibi Türkiye düşmanı dergi ve gazeteler, Türkçe başlıklarla Almanya'da yaşayan Türk asıllı Alman vatandaşlarını hayır oyu kullanmaya davet etti. Alman vakıfları da hem Almanya hem de Türkiye'de hayır kampanyasına katılarak çeşitli panel ve toplantılara sponsor oldu.
İŞİNİ KAYBEDERSİN
Yine umduğu sonuçlara ulaşamayan Almanya, bu kez resmi kurumlarıyla tehdide başladı. Star gazetesinin haberine göre, Alman görevliler, referandumda 'Evet' oyu kullanacak olan Türkleri; evladını elinden almakla ya da işten atmakla tehdit ettiği ortaya çıktı. E.E, Almanya'da bir gurbetçi. Üç çocuğu var. Alman Gençlik Dairesi, üç çocuğunu göstermelik nedenlerle elinden almış. Çocukların kaldıkları yurtta uğradıkları fiziksel şiddet üzerine iki çocuğunu yanına geri alabilmiş ama üç çocuğunun velayetinin alınması için mahkeme süreci devam ediyor.
"TEHDİT ETTİLER"
Önceki gün "Çocukların sağlıklı şartlarda olup olmadığını denetlemeye geldik" gerekçesiyle E.E'nin evine giden Alman Gençlik Dairesi memurları, evde ve aile ortamında eksik bir şey bulamayınca kısa süre sonra sözü 16 Nisan'a getirdi. "Evet oyu kullanacağım için çocuklarımı yine elimden almalarından çok korktum " diyen E.E, şöyle devam etti: "Görevi çocukların bulunduğu ortamı denetmekti ama sözü 16 Nisan referandumuna getirdiler. Bana 'Konsolosluğa gidip oy kullanacak mısın', 'Referandumda oyun evet mi hayır mı', şeklinde sorular sorup Türkiye'nin seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında mesnetsiz yakıştırmalarda bulundular."
"KORKTUM SESSİZ KALDIM"
Konuşmaların, velayetleri Alman Gençlik Dairesi tarafından alınmak istenen iki çocuğunun önünde yaşandığına dikkat çeken E.E, "Şimdi onlara Erdoğan Türkiye'nin çehresini değiştirdi. Yollar, köprüler yaptı Türkiye'yi geliştirdi o yüzden 'Evet diyeceğim' desem, çocuklarımı elimden alacaklar diye korktum. O yüzden sessiz kaldım. Çocuklarımın velayet davası devam ediyor ve avukat tutacak param yok. Çocuklarımı elimden alacaklar diye çok korkuyorum. Cumhurbaşkanımızdan bize sahip çıkmasını, mahkemelerde avukat desteğinde bulunmasını rica ediyoruz" ifadesini kullandı.
"BASKI ALTINDAYIZ"
Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) Gelsenkirchen Şube Başkanı Erol Yukarıbaş, E.E'nin yaşadığı hayır baskısının istisnai değil yaygın ve sistemli bir hayır baskısı olduğunu söyledi. Yukarıbaş, "Bu yönde vatandaşlardan çok sayıda ihbar geliyor. Ben kendim tanığım buna. STK temsilciliğimin yanı sıra mali müşavir olarak görev çalışıyorum. Devlet memurları, konuyu referanduma getiriyor ve 'neden Erdoğan'a oy veriyorsunuz' diyorlar. Şahsi ofisime denetime gelen alman görevli, bana da 'niye Erdoğan'a oy veriyorsun' diye sordu. Bunu nereden bildiğini ve neden sorduğunu sordum bende" dedi.
MEKTUP GÖNDERİLİYOR
Almanya'da Türk seçmene ilişkin hayır baskısının istisnai bir durum olmadığını gösteren bir başka uygulama ise, Türklerin ev ve işyerlerindeki posta kutularına bırakılan mektuplar oldu. Göndericinin belli olmadığı mektuplarla Türkler hayır oyu vermeye çağrıldı.
ALMAN VAKFI HAYIRA SPONSOR
Almanya, 16 Nisan'daki referanduma yönelik Türk bakanların programlarına izin vermezken bazı Alman vakıflarının desteğiyle hayır kampanyası yürütüldüğü ortaya çıktı. 3 Mart'ta Friedrich Naumann Vakfı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda 'Hayır' propagandası yapıldı. Toplantıya troll hesaplar üzerinden İslam'a ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a küfreden Muhammed Ali Gül'ün de konuşmacı olarak katıldığı öğrenildi. Gül'ün FETÖ ile bağlantılı olduğu da belirlenmişti.