90’ların faili meçhul dosyalarına inceleme

1990'lı yıllara damgasını vuran ve uzun yıllar faili meçhul olarak kalan siyasi cinayetler dosyası yeniden açılıyor. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı gibi isimlerin öldürülmesi sonrasında açılan "Umut Davası" yeniden görülecek.
10 MAYIS'TA İLK DURUŞMA
Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin sanıklarının adil yargılanmadığına karar verdiği Umut Davası'nı 10 Mayıs Çarşamba günü yeniden görmeye başlıyor. Bu çerçevede Selam Tevhid adında terör örgütü kurdukları gerekçesiyle 12 yıl 6'şar ay hapse mahkum olan Ali Tekin ve Hasan Kılıç ile bu örgüte üye oldukları iddiasıyla 6 yıl 3'er ay hapis cezası verilen Mehmet Şahin, Yusuf Karakuş ve Recep Aydın yeniden hakim karşısına çıkacak. Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi yeniden yargılama kararı verirken sanıkların aynı zamanda kesinleşen bu cezalarının infazlarını da durdurma kararı aldı. Bu karar üzerine halen cezalarının infazı devam eden iki hükümlü geçtiğimiz haftalarda cezaevinden salıverildi.

HAK İHLALİ KANAATİYLE...
Yargılamanın yenilenmesi ve cezaların infazının durdurulması kararları Anayasa Mahkemesi'nin "hak ihlali" kararına dayandı. Ağır Ceza Mahkemesi'nin aldığı yeniden yargılama kararında, Anayasa Mahkemesi'nin sanıklar için, "müdafi hakkından yararlanma hakkı ile bağlantılı olarak hakkaniyete uygun yargılama haklarının ihlal edildiği" tespitini yaptığı belirtildi.
SİYASİ CİNAYETLERE IŞIK!
Yeniden yapılacak yargılamada ilk önce Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nde görevliyken öldürülen Abdulgani Bedevi, ABD'li asker Victor Dean Marwick, İsrail ataşesi Ehud Sadan ve Türk vatandaşı Kaya Kaman'ın ailelerinin avukatlarına yeniden yargılamaya karşı diyecekleri sorulacak. Yine dava sırasında sanıklardan yeniden yargılama kapsamında savunmaları alınacak. Davanın, sanıklara ceza verilmesinden çok iki önemli sonucu daha olacak. Bunlardan ilki, Türkiye'nin yakın dönemindeki siyasi nitelikli cinayetlerin kimler tarafından işlendiğinin tespiti, ikincisi ise sanıkların kurucusu ve üyesi oldukları Selam Tevhid'in örgüt yapısının tespiti olacak.Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi daha önce bu davada Selam Tevhid'in bir terör örgütü olduğunu tespit etmiş ve bu karar Yargıtay'dan onanmıştı. Böylelikle Selam Tevhid bir terör örgütü olarak anılmaya başlanmıştı. Bu tespitin yakın döneme yansıması da olmuştu. İstanbul Adliyesi'ndeki FETÖ'cü hakim-savcılar, "Selam Tevhid Soruşturması" adı altındaki bir soruşturmayı uzun yıllar açık tutarak bu soruşturma üzerinden devletin zirvesinin telefonlarını dinlemişlerdi.
SELAM TEVHİD KUMPASI ÇÖZÜLECEK
Halen Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi'nde "Selam Tevhid Kumpas Davası"nda yargılanmakta olan sanık eski hakim - savcılar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile binlerce siyasetçi, işadamı ve gazeteciyi dinlerken özellikle açık tutulan "Selam Tevhid Soruşturması"na dayanmışlardı. Yargılamaları devam eden sanık hakim - savcılar şimdi devam eden davalarında "Selam Tevhid'in bir terör örgütü olduğunu, bu nedenle verdikleri dinleme kararlarının yasal olduğunu" savunuyorlar. İşte bu dava faili meçhul cinayetlerinin şüphelilerinin ortaya attığı Selam Tevhid örgütünün hangi kirli ilişkiler ağı için bahane olarak kullanıldığını ortaya çıkaracak.