Giriş Tarihi: 11.05.2017 16:01 Son Güncelleme: 11.05.2017 17:18

'Başka bir yol her zaman vardır'

900 kilometrelik sınıra rağmen Türkiye'siz çözüm arayan güçlerin amacı ne? Takvim yazarı Hasan Basri Yalçın YPG'ye ağır silah kararı ve bundan sonrası için neler olacağına ilişkin bir analizle okurları karşısına çıktı. İşte Yalçın'ın yazısından öne çıkanlar:

Sonunda oldu. ABD o skandal karara imza imza attı. Uzun süredir yaptığı yardımı resmi hale getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti öncesinde böyle bir gelişme olabilir diye herkesin aklına geliyordu. Amerikan tarafının ziyarete vermek istediği anlam çerçevesinde bu kararı tam da ziyaret öncesinde verdiği düşünülüyor.

Bunda farklı farklı beklentiler rol oynamış olabilir.

Kimileri böylesi bir zamanlamanın seçilmesinde Erdoğan'ın yapacağı ziyaretin ertelenemsini sağlama gayretinin etkili olduğunu düşünüyor.
Buna göre Erdoğan ve Trump'ın görüşmesinden rahatsız olan çevreler bu görüşmeyi engellemek veya erteletmek için zaten yapılmasına çok önceden karar verilmiş bir onaylama işlemini şimdiye denk getirmiş olabilirler. Böylece Ankara'nın ziyaretten vazgeçmesi ve Türkiye ile Trump yönetiminin arasının açılması gözetilmiş olabilir.

Zaten konuyla ilgili hemen sosyal medyada benzer açıklamalara şahitlik ettik. Türkiye karşıtlığıyla maruf birçok kimse Erdoğan ziyareti iptal edebilir ifadelerini kullanmaya başladı. Bu adamların böyle söylüyor oluşu bizi tersinden düşünmeye iter genelde.

Eğer bunlar ziyaret ertelenmeli diyorsa ertelenmemeli gibi okuma eğilimimiz vardır. Bu adamlar ne diyorsa çoğunlukla tersi doğrudur. Fakat sadece bu açıdan yapılacak bir değerlendirme eksik kalabilir. Aslında biraz meselenin iç yüzüne dair bilgi edinmeden bu tür hızlı kanaatler geliştirmemek lazım.

Muhtemelen Ankara'nın elinde çok daha sağlıklı bilgiler vardır ve bunların ışığında genel bir değerlendirme yapılacaktır.

Öte taraftan Amerikan hükümetinin verdiği bu onayı aslında Türkiye'yi ziyaret öncesinde köşeye sıkıştırma çabası olarak da okumak mümkün. Yani Türkiye'nin çok rahatsız olacağı ulusal birliğine ve bütünlüğüne tehdit kabul edeceği bir eylemi tam da ertelenmesi kriz çıkaracak bir ziyaret öncesinde yaparak Türkiye'yi daha da sıkıştırmak olabilir. Ziyaret Erdoğan ve Trump arasındaki ilk görüşme. Uzun süredir hazırlığı yapılıyor. Diplomatik olarak iptali kolay değil. Fakat ziyaret gerçekleşirse bu sefer Türkiye'nin PYD'ye verilen desteğe razı olmak durumunda kaldığı inancı üretilecek. Amerika PYD'ye açıktan destek vermeye devam edecek.

PYD sorgulanmaz hale getirilmeye çalışılacak.

Yani neresinden bakarsanız bakın can sıkıcı. Ve çıkış yolu bulmak kolay da değil. Bu PYD-Amerika ilişkisi güçlendiğinden bu yana hepimiz gibi ben de düşünüyorum. Tabii ki Türkliye PYD oldubittisine razı olamaz. Fakat Amerika'ya da kafa tutmanın bir maliyeti vardır. Bu çerçevede düşündüğümüzde bir çıkmazda olduğumuzu düşünebilirsiniz. Ama başka bir yol her zaman vardır. Mümkündür.

Adım adım gidersek şu ihtimaller karşımıza çıkıyor. Eğer Türkiye PYD'ye razı olursa bu mesele burada biter.

Terör devleti kurulur ve Türkiye'nin can damarlarına bir bıçak gibi dayanır.

Bu nedenle Türkiye, her türlü maliyeti göze alarak kendi yolunu çizme eğilimine girmeli. Bu yol Amerika'yı doğrudan karşıya almak değildir.
Aksine hiç de karşıtlık yokmuş gibi bir söylem üretip Suriye iç savaşını uzun vadeli bir mücadele haline getirmektir.

900 kilometrelik bir sınır paylaştığı Suriye'de Türkiye'ye rağmen çözüm üretilemeyeceğini göstermek gerekir.

Sincar ve Karaçok'taki gibi teröristler açığa çıktıkça vurulabilir. Her bir terörist Amerikan askerinin arkasına sığınamaz. Öyle ya da böyle Türkiye'nin hedefine girecektir. Amerikan tarafının kullanacağı tehdit dilinin de geçerliliği olmadığını düşünüyorum. Suriye'ye bile savaş açmaktan kaçan Amerika Türkiye'ye savaş açmayacaktır doğal olarak. Böyle bir durum bütün dünya düzeninin alt üst olması demektir. Kendi ulusal var oluş mücadelesinde kararlı olduğunu gösteren ve PYD oldubittisine razı olmayan Türkiye'nin bu mücadeleyi kazanma şansı çok yüksek. Razı olmak savaşmadan kaybetmek anlamına gelir. Türkiye mücadeleyi seçecektir..

Karlov suikastı FETÖ’yü tüm dünyada bitirecek

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.