Çarşamba 07.06.2017 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 07.06.2017 02:44

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kritik mesajlar!

Cumhurbaşkanı Erdoğan Büyükelçiler iftarında konuştu. Konuşmasında Batılı ülkelere terör mesajı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Sırf bölgedeki politikalarına hizmet ettikleri için terör örgütlerine karşı bir duruş sergilemek yerine onları 'milis güç' gibi tanımlamalarla aklayanlar, hayati bir hata yaptıklarını çok yakında anlayacaklardır." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz 3 bine yakın DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Peki DEAŞ'a karşı savaştığını söyleyenler acaba kaç tane DEAŞ'lıyı şu ana kadar etkisiz hale getirdiler? Bunu bize açıklayabilirler mi? Gelin bu işi beraber yürütelim dememize rağmen, biz bu işi bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz PYD ve onun silahlı kanadı YPG ile yürüteceklerini söylediler. Bize düşen de nedir? Hayırlı olsun" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Büyükelçiler iftarına katıldı. Etkinlikte davetlilere hitap eden Erdoğan, dünyanın oldukça zor ve sancılı bir süreçten geçtiğini belirterek, "Dünyanın birçok bölgesinde terörden açlığa, iklim felaketlerinden düzensiz göçe, İslam düşmanlığından, kültürel ırkçılığa kadar farklı meydan okumalarla yüzleşiyoruz. Son bir haftada yaşadığımız acı hadiseler karşı karşıya bulunduğumuz bu çetin sınamaların en bariz yansımalarıdır. Bu vesileyle Afganistan ve İngiltere başta olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun kalleş terör saldırılarında hayatlarını kaybedenler için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum" diye konuştu.
-"KARLOV'U DA TAZİMLE YAD EDİYORUM"-
"Geçtiğimiz yıl FETO mensubu bir terörist tarafından suikasta uğrayan Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Sayın Karlov'u da tazimle yad ediyorum" diyen Erdoğan, Karlov'u tecrübeli bir diplomat, iyi bir insan ve Türkiye'nin dostu olarak hatırlayacağını belirtti. Terörizmle mücadeleyi teröristle mücadeleye indirgeyen bir anlayışa sahip olmadıklarını vurgulayan AK Partili Erdoğan, "Hepimiz çok iyi biliyoruz ki salt güvenlik tedbirleriyle terörün kökünü kurutmak mümkün değil. Terörü ortaya çıkaran, besleyen belli toplumsal gruplar arasında makes bulmasını sağlayan sebepleri tespit edip gereken tedbirleri almadan asıl sorunu çözemeyiz. Bizde bir söz var, 'Bataklığı kurutmak' meselesi. Sineklerle uğraşmak işi bitirmiyor, bataklığı kurutmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar


"TERÖR ÖRGÜTLERİNE SAHİP ÇIKILMASI HEPİMİZİ PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBANIN ÜZERİNDE YAŞAMAYA ZORLUYOR"-
Terörle mücadele konusunda Türkiye'nin her fırsatta tutarlılık, kararlılık ve küresel işbirliğine dikkat çektiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Maalesef onca çabamıza rağmen terörizmle mücadele konusunda halen beklentilerimizin çok uzağındayız. Vatandaşlarımızın can güvenliğini ve tüm insanlığın geleceğini tehdit eden böylesine önemli bir mesele karşısında şahit olduğumuz ikircikli tavırlar bizi gerçekten üzüyor. Yüzlerce insanını terör saldırılarında kaybetmiş dost ve müttefik ülkeler bile iyi-kötü terörist ayrımına gidebiliyor. Sivilleri katleden, etnik temizlik yapan, farklı görüşe ve kimliğe sahip kim varsa onu baskı altına alan terör örgütlerine sahip çıkılması hepimizi adeta pimi çekilmiş bir bombanın üzerinde yaşamaya zorluyor. Sırf bölgedeki politikalarına hizmet ettikleri için terör örgütlerine karşı kararlı bir duruş sergilemek yerine onları -burası çok önemli- milis güç gibi tanımlamalarla aklayanlar hayati bir hata yaptıklarını çok yakında anlayacaklardır. Tarih bize bu tür yanlışların daha sonra ölümcül tehditler olarak muhataplarına geri döndüğünü göstermiştir.


-"BÖYLE BİR STRATEJİK KÖRLÜK BUGÜN MAALESEF KOMŞUMUZ SURİYE'DE YAŞANIYOR"-
1980'lerde Güney Asya'da taktik veya stratejik sebeplerle girişilen maceraların ağır faturalarını bugün hep birlikte ödüyoruz. Aynı şekilde komşumuz Irak'ta sonuçları iyi hesaplanmadan atılan bazı adımların etnik ve mezhebi fay hatlarını nasıl harekete geçirdiğini, toplumsal barış ve istikrarı nasıl tahrip ettiğini hep birlikte görüyoruz. Yıllara sarih acı tecrübeler neticesinde tesis edilen düzeni tekrar rayına oturtmanın çok daha meşakkatli, maliyetli olduğunu unutmamalıyız. Böyle bir stratejik körlük bugün maalesef komşumuz Suriye'de yaşanıyor. DEAŞ terörünü bertaraf etmek için bir başka eli kanlı örgüt devreye alındı. Bunun adı kanı kanla temizlemeye çalışmaktır. Taktik sebeplerle bile olsa işgal ettiği bölgelerle etnik temizlik faaliyeti yürüten kimi zaman rejimle kimi zaman DEAŞ'la işbirliği yapan bir terör örgütüne arka çıkmak asla doğru değildir. Siyasi çözüm vizyonu ortaya koymayan bölgenin tarihi, sosyal ve kültürel dinamiklerini yok sayan bir inisiyatifin başarı şansı yoktur. Kendisinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan bir terör örgütü kesinlikle demokratik güç olamaz. Böylesi bir yapıyı tarif edecek tek ifade terör örgütü kavramıdır. Suriye'de bu terör örgütüne verilen silahların çok yakında ülkemize, bölgemize ve tüm dünyaya dönmesi kuvvetle muhtemeldir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kritik mesajlar!
-"BAL BAL DEMEKLE AĞIZ TATLANMAZ BALI YERSEN AĞIZ TATLANIR"-
Son dönemde PKK terör örgütüne ait sığınaklarda ele geçirdiğimiz silahların menşei ülkemizin bu konudaki endişelerinin haklılığını ispat ediyor. bu bölgeyi biz tanırız, eğer biz 40 yıldır bu bölgede PKK denilen terör örgütüyle mücadele veriyorsak ve bu mücadelede 40 bini aşkın insanımızı kaybettiysek bunun dertlisi biziz. Birileri bunu anlamayabilir. Ben senin dostunum demek işi çözmüyor. Bizde güzel bir söz var, bal bal demekle ağız tatlanmaz. Balı yersen ağız tatlanır. Onun için biz öyle lafla peynir gemisini yürütmüyoruz, bize icraat lazım. Suriye ve Irak'ta yaşanan krizlerin yansımalarını çok yakından hisseden bir ülke olarak bu konudaki hassasiyetimizin gözetilmesini beklemek en tabii hakkımızdır. Yüzlerce vatandaşını DEAŞ teröründe kaybetmiş olan ülkemiz elbette herkesten fazla bu bataklığın kurutulmasını arzu etmektedir.
-"EN UFAK BİR TACİZ OLURSA BİZ DE GEREĞİNİ YAPARIZ"-
Biz 3 bine yakın DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Peki DEAŞ'a karşı savaştığını söyleyenler acaba kaç tane DEAŞ'lıyı şu ana kadar etkisiz hale getirdiler? Bunu bize açıklayabilirler mi? Cerablus'tan, Rai'den, Dabık'tan, El-Bab'dan DEAŞ'ı çıkardık. Eğer onlara kalsaydı bunlar hala orada kalacaklardı. Gelin bu işi beraber yürütelim dememize rağmen, biz bu işi bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz PYD ve onun silahlı kanadı YPG ile yürüteceklerini söylediler. Bize düşen de nedir? Hayırlı olsun. Ama, bizim topraklarımıza yönelik en ufak bir taciz olursa biz de gereğini yaparız. Çünkü bu artık bizim gerek NATO ülkesi olarak gerekse savunma haklarımızı kullanma olarak bunu yapmamızı gerekli kılar. Çünkü milletimizin daha fazla bedel ödemeye tahammülü kalmamıştır. Kimse bizden terör örgütlerine müsamahakar davranmamızı bekleyemez. Kato Dağı'nın tepesinden bin metre dikey aşağı kuyu, onun altında şehir. Bakıyorsunuz yüz, iki yüz metre dağın altında şehirler, mağaralar, inler ve oralarda bütün lojistik malzemeler, silahlar her şey oralarda ve maalesef dost bildiklerimizin silahları oralarda stoklanmış. EYP'ler bombalar oralarda stoklanmış."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "En kısa sürede Katar'a yönelik tüm yaptırımların kaldırılacağını ümit ediyorum. Çünkü Katar'ın bir terör zanlısı olarak tavsif edilmesini hakikaten çok ağır bir itham olarak görüyorum. Çünkü uzun yıllardır, yani 15 yıllık Cumhurbaşkanlığım ve Başbakanlığım döneminde kendilerini yakından iyi tanıdım, biliyorum. Yoksa böyle bir durum söz konusu olsa karşılarına çıkacak ilk devlet başkanı, Başbakan ben olurdum, ama böyle bir şey görmedim" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Büyükelçiler iftarına katıldı. Etkinlikte davetlilere hitap eden Erdoğan, 25 Nisan'da Sincar ve Karaçok'a yapılan hava harekatlarının Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığını gösterdiğini bildirerek, "Açık konuşuyorum, ne Güney sınırımız boyunca bir terör koridorunun, ne de Irak'ın Kuzeyinde yeni terör yuvalarının oluşmasına izin vermeyeceğiz. Bu çerçevede tarafımıza verilen taahhüt ve garantilerin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Ama bu demek değil ki terör örgütlerinin saldırılarına karşı elimiz kolumuz bağlı oturacağız, yok böyle şey. Sınırlarımıza ve ülke güvenliğimize yönelik herhangi bir hareketlenme tespit ettiğimiz anca gerekeni yapmakta asla tereddüt göstermeyeceğiz. Bizim ne Irak ne Suriye topraklarında birilerinin olduğu gibi gözümüz yok. Bize bizim topraklarımız yeter. Bütün mesele oralarda gözü olanlara sesleniyoruz. Diyoruz ki, 'Gelin, Suriye Suriyelilerindir, Irak Iraklılarındır ama bu konuda biz Iraklılara da Suriyelilere de sahip çıkalım ve oraların bölünmesine fırsat vermeyelim'" şeklinde konuştu.
-"REJİMİN KENDİSİ ZATEN ZALİM"-
Batılı devletlerin, "Rejim bizi çağırdığı için Suriye'deyiz" dediğini vurgulayan AK Partili Erdoğan, "Aynı öbür tarafta da 'Rejim bizi çağırdığı için biz Irak'tayız' diyorlardı. Sizi rejim çağırabilir ama rejimin kendisi zaten zalim. Bizi de halk çağırıyor. Halk çağırdığı için biz oradayız. Mazlum, mağdur olan halk bizi çağırıyor. Onun için insani yardımlarımızı bir de oralara ulaştırıyoruz" dedi.
-"LİBYA'NIN MEVCUT PARASI ŞU ANDA YOK DENECEK NOKTAYA GELDİ"-
Birleşmiş milletler Güvenlik Konseyi'nin adaleti dağıtması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, "Bakın hala bir Libya sorunu çözülemiyor. Libya bir zamanların işte petrol deryası ve korkunç mali imkanlarla Libya büyük bir darbe yedi. Çok iyi hatırlıyorum o gün Libya'nın mevcut parası şu anda yok denecek noktaya geldi. Büyükelçisi burada, bilir. Ben de iyi takip ettim o süreci iyi bilirim. Erittiler, fatura kesmek kolay. Şimdi bu gerçekleri de göreceğiz. Bize düşen adalettir" diye konuştu.
-"KATAR'IN BU ŞEKİLDE İZOLE EDİLMEYE ÇALIŞILMASI HİÇBİR SORUNUN ÇÖZÜMÜNE KATKI SAĞLAMAYACAKTIR"-
Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinin AK Parti döneminde en üst seviyeye çıktığını öne süren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün de tercihimiz yaşanan tüm sıkıntılara rağmen, ülkemize verilen sözlerin yerine getirilmesi halinde AB perspektifimizi korumaktan yanadır" dedi. Son olarak Katar krizine değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Katar'a karşı başlatılan yaptırımları doğru bulmadığımızı peşinen ifade etmek istiyorum. Dayanışma e işbirliğine her zamankinden daha çok ihtiyacımızın bulunduğu bir dönemde yaşanan bu hadise bölgemizdeki özellikle hiçbir ülkenin faydasına, yararına değildir. Körfez İşbirliği Konseyi üyelerinin kendi aralarındaki meseleleri karşılıklı diyalog yoluyla çözmesi en doğru yoldur. Bu çerçevede Katar'ın ortaya koyduğu soğuk kanlı ve yapıcı tutumu takdirle karşılıyoruz. Terör örgütlerine karşı etkin bir mücadele verdiğini yakinen bildiğimiz Katar'ın bu şekilde izole edilmeye çalışılması hiçbir sorunun çözümüne katkı sağlamayacaktır. Türkiye olarak 15 Temmuz Darbe Girişimi başta olmak üzere en zor zamanlarımızda daima güçlü desteklerini hissettiğimiz tüm dostlarımız gibi Katar'la da ilişkilerimizi geliştirerek sürdüreceğiz.
-"KÖRFEZ'E YENİDEN BU BİRLİĞİ BERABERLİĞİ NASIL GETİRİRİZ"-
Diğer ülkelerin Katar ile olan sorunlarının çözümü konusunda da üzerimize düşen her görevi yapmaya hazırız. Bu çerçevede dünden itibaren çeşitli temaslarda bulunmaya başladım. Öncelikle Katar Emiri Şeyh Tamim kardeşim ile telefonla görüşerek yaşananlardan dolayı duyduğumuz üzüntüyü kendisine ifade ettim. Aynı şekilde Selman Bin Abdülaziz ile de yine telefonla uzunca bir görüşmem oldu yine aynı şekilde kendisiyle bu sorunları bir şöyle dertleşerek paylaşma imkanım oldu. Yeni dün akşam saatlerinde Sayın Putin'le, Kuveyt Emiri Sayın El- Sabah ile bir görüşmem oldu. Bütün bu görüşmelerde konu, Körfez'deki bu sıkıntıların aşılmasıydı. Bugün de şu ana kadar Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Malezya Başbakanı Necip Tun Abdürrezzak, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife, Ürdün Kralı 2. Abdullah, ve Endonezya Devlet Cumhurbaşkanı Sayın Widodo ile telefon görüşmeleri yaptım. Bütün bu görüşmelerimde tabii ki derdim bu sorunu nasıl aşarız? Körfez'e yeniden bu birliği, beraberliği nasıl getiririz.
-"ELİMİZDEN GELEN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ"-
Her şeyden önce bu mübarek ayda, Müslümanlar için bu ay haram ayıdır. Bu ayda Müslümanın Müslümana kanı haramdır. Canı, malı, ırzı haramdır. Burada hassas olmamız gerekiyor. Tabii yarın ve sonraki günlerde de görüşmelerimizi ayrıca devam ettireceğiz. Körfez'de yaşanan bu krizin bir an önce çözüme kavuşturulması için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Bu konuda en kısa sürede Katar'a yönelik tüm yaptırımların kaldırılacağını ümit ediyorum. Çünkü Katar'ın bir terör zanlısı olarak tavsif edilmesini hakikaten çok ağır bir itham olarak görüyorum. Çünkü uzun yıllardır, yani 15 yıllık Cumhurbaşkanlığım ve Başbakanlığım döneminde kendilerini yakından iyi tanıdım, biliyorum. Yoksa böyle bir durum söz konusu olsa karşılarına çıkacak ilk devlet başkanı, Başbakan ben olurdum, ama böyle bir şey görmedim.
-"YEMEN'İ ÇÖZEBİLDİK Mİ LİBYA'YI ÇÖZEBİLDİK Mİ"-
Burada farklı bir oyun oynanıyor ama bu oyunun arkasında kimler var şu anda onu henüz tespit edebilmiş değiliz. Bölge ülkeleri olarak gücümüzü ve enerjimizi kendi iç mücadelelerimiz yerine sorunun asıl kaynaklarına yöneltmemiz gerekiyor. Bölgenin daha da karışması, gerilimin yükselmesi, tansiyonun artması için fırsat kollayanların umutlarını hep birlikte boşa çıkartmalıyız. Başka türlü terör ateşinin Suriye, Irak, Yemen, Libya gibi ülkelerden diğer yerlere sıçramasının önüne geçemeyiz. Yemen'i çözebildik mi, Libya'yı çözebildik mi, Suriye'yi çözebildik mi, Irak'ı çözebildik mi? Şimdi yeni bir ihtilaf alanı niçin meydana getirmeye gayret ediyoruz."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.