Beşiktaş'ta bir iskelet, bir taş balta...

İstanbul Arkeoloji Müzeleri metro alanındaki arkeolojik çalışmalara ait bazı fotoğrafları sosyal medya hesabından yayınladı. Müze, ''Başkanlığımızda yürütülen Beşiktaş metro istasyonunda sürdürülen arkeolojik kazılarda kent tarihine ışık tutan yeni kalıntılar açığa çıkarıldı'' şeklinde bir açıklama ile iki mezarın fotoğrafını yayınladı.

Neolitik dönem olduğu tahmin edilen hoker (büzülmüş) pozisyonunda gömülü iskeletle ile birlikte taş balta bulundu. Savaş aleti ile birlikte gömülmesinin dönemin bir âdeti olduğu düşüncesi ağır basıyor. Dairesel planlı yapıların varlığı, urne tipi mezarlar ve beraberindeki kullanım aletleri İstanbul tarihine bambaşka bir yön verecek. Uzmanların tipik Trakya yerleşim mimarisi olarak nitelendirdiği dairesel mimari kalıntıların farklı kullanım amaçlarına yönelik olabileceği , bir kutsal alan olma özelliği gibi merakla beklenen sonuçlar gündeme geldi.
YENİKAPI'DA DA ÇIKMIŞTI

Yayınlalan diğer fotoğraf, urne tipi mezar Beşiktaş'taki neolitik dönem ölü gömme uygulamalarını anlamamızı sağlayan önemli buluntu olarak karşımıza çıktı. Yakılarak külleri ve kemikleri toprak pişmiş kaba konarak gömülme şekli olan urne tipi mezarlara daha önce Yenikapı arkeolojik kazılarda da rastlanmıştı. Orada da 7 urne tipi mezar ile hoker pozisyonunda 2 mezar ortaya çıkarılmıştı. Yakıldıktan sonra insan kemiklerinin gömülmesi daha önce Anadolu neolitiğinde pek karşılaşılmayan bir durumdu. Beşiktaş'taki benzer mezarların çıkmasını arkeologlar İstanbul'da kreamasyon yönteminin bir gelenek olarak neolitik dönemde uygulanmış olduğu sonucuna varıldığını belirtiyor.

URNE TİPİ MEZAR

Bu gömü türünde amaç cesedin yakılmasıdır. Ceset odun ya da tezek üzerine konularak yakılır. Kremasyonda odunun cinsi, havanın durumu önemlidir, bu işlem 7-10 saat arasında yapılabilmektedir. Kemik çok yüksek ısıda erimeye başladığından genelde kafatası kemiği, uzun kemikler, dişler, göğüs kafesine ait kemikler bozulmadan kalabilmektedir. Yakılan ceset gömüldüğü yere göre de renk değiştirir. Örneğin, toprakta arsenik fazlaysa siyah, tahta parçalarıyla gömüldüyse gri-kahverengi renk kemikte görülebilmektedir. Küller ve yanmayan kemikler pişmiş toprak kaba konarak gömülür.(Hürriyet)