Doğan medyasından FETÖ algı operasyonuna destek

Eski Bakan Zafer Çağlayan hakkında ABD'de verilen skandal tutuklama kararının yankıları sürüyor. Yıllardır FETÖ medyasının sosyal medyadaki tetikçileri tarafından dile getirilen "Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'ye gelemeyecek" şeklindeki algı operasyonu dün Hürriyet yazarı Murat Yetkin tarafından dile getirildi.
Murat Yetkin, Çağlayan hakkındaki tutuklama kararıyla ABD'nin Erdoğan'a adeta "gelme" dediğini savunarak "Erdoğan ABD'ye (bu şartlar altında) gidecek mi?" diye sordu. FETÖ'nün başlattığı ve Doğan medyasının çanak tuttuğu çirkin oyuna tepki yağdı. SABAH Yazarı Mahmut Övür, Hukukçu Mehmet Sarı ve Yeni Birlik Gazetesi Yazarı Avni Özgürel, aHaber canlı yayınına bağlanarak ABD'nin tutuklama kararı ve Doğan medyasını eleştirdi.
Mahmut Övür: 17/25 Aralık Halk Bankası'na kurulan bir tuzaktı, Türkiye'ye kurulan bir tuzaktı. Halk Bankası'na 2011'den itibaren ABD'lilerin saldırmasının bir tek nedeni vardı. Türkiye ABD'nin parasal hegomonyasını delmeye çalışan bir ülkeydi, bundan rahatsız oldular. Üst akıl Doğan Grubuna rol mü verdi? Doğan Medyasının hem kendi misyonu açısından içindeki yazarları çizerleri belli bir ideolojik duruşlarının gereğini yapıyorlar.
Avni Özgürel: Almanya'nın da ABD'nin de Türkiye'yle ilgili bir dertleri yok. Dertleri Tayyip Erdoğan. Bunu devirdiğimiz anda biz istediğimiz veya arzu ettiğimiz bir iktidar yapılanmasını gerçekleştirebiliriz diye düşünüyorlar. Bunun böyle olduğunu görerek hareket edersek bu oyunu bozarız. Aksine bunların değirmenine su taşımış oluruz.
Hukukçu Mehmet Sarı: Ülkelerin dış politikaları iç siyasetle karıştırılmamalı. Burada artık taraflar basının içerisinde bir muhalif algı sıfatıyla bu süreçlerin yönetilmesi burada bir tarafgirlik algısının paydası olunması gerçekten Türk milletinin menfaatleri bakımından çok ciddi bir şekilde üzerinde durulması gereken bir husus. Hürriyet gazetesinin muhalif yanı üzerinden sayın Cumhurbaşkanımıza dönük olarak bir tehdit algısını dillendirmesi, bunu anlamak bunu sorumlu bir gazetecilik, anayasal hürriyeti olarak anlamak mümkün değildir.