Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup toplantısında konuştu

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Laz Vegas'taki katliama ilişkin "ABD Başkanı'na taziyelerimizi ilettik" dedi.

AK Parti'nin reformların partisi olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdiden çalışmalarınızda muvaffakiyetler diliyorum. Grup toplantılarının bir kısmına şahsen katılacağım" ifadelerini kullandı.

"1000 YILDIR BU COĞRAFYADA BİZİ YOK ETMEK İÇİN SAYISIZ GİRİŞİM OLDU"

Bölgede yaşanan önemli gelişmelere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1000 yıldır bu coğrafyada bizi yok etmek için sayısız teşebbüs oldu. Bizi tehdit edenlerin, kefen biçenlerin, sırtımızdan hançerlemeye kalkanların bu topraklarda esamesi okunmuyor, okunmayacaktır. Biz tüm samimiyetimizle ikaz görevimizi yerine getiriyoruz. Bu da bir dostun başka dosta gösterdiği türden bir yaklaşımdır. Burada bir kez daha tekrarlıyorum. Kuzey Irak'taki referandum krizi bağrımıza hançer saplama girişimidir. Bu çukura izin veremeyiz. Irak tek başına Kürdün, Türkmenin, Arabın değildir. Kardeşlik iklimi içinde ortak bir gelecek inşaa edilmesi gereken bir yerdir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "1000 yıldır bu coğrafyada bizi yok etmek için sayısız girişim oldu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

"ŞİMDİLİK AMBARGOLARLA YETİNİYORUZ AMA..."

Kerkük türküleri ile büyümüş bir milleti tahkir etmek kimsenin haddine değildir. Bölgede yaşanan krizi suhuletle çözmek için her yolu denedik, deneyeceğiz. Devlet olmanın gerektirdiği vakardan asla taviz vermeyeceğiz. Şimdilik sadece ambargolarla yetiniyoruz. Bu artarak devam edecektir eğer kendilerine gelmezlerse... Gelişmelere göre daha ileri adım atmakta tereddüt etmeyiz. Kuzey Irak yönetiminin bir an önce aklını başına devşirmesini umut ediyoruz. Biz Kuzey Irak'taki tüm kardeşlerimizi Arap, Kürt demeden sevdik seviyoruz. Bu kapı tamamen kapanmadan uzatılacak her eli tutmaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Şimdilik ambargolarla yetiniyoruz ama..."

"DEVİR NE KÖKEN, NE CEMAAT, NE HİZİP YAPMA DEVRİDİR"

Irak ve Suriye krizlerinin ülkemize yansımasıyla ilgili gelişmelerin de üstesinden geleceğiz. Bunun için hep birlikte Türkiye olacağız mesele bu. Başka çaremiz yok. Kendisini bu ülkeye bu toraklara ait hisseden herkesin başka hiçbir duyguya kapılmaksızın bayrağımıza sahip çıkma mücadelesini vermesidir. Dağılırsak yok ediliriz. Devir ne köken, ne cemaat, ne hizip hesabı yapma devridir. Beton gibi sapasağlam olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Birleşeceğiz, bütünleşeceğiz, kenetleneceğiz ve gümbür gümbür hedeflerimize devam edeceğiz. Kalbi kayan varsa, ne yapıp edip onların da gönlünü kazanacağız. Artık bizim terör örgütlerine, bölücülere, fitnecilere kaptıracak tek bir kardeşimiz dahi olamaz. Ancak, hesabi değil, hasbi olursa zaten mesele kalmaz ama hesabi olursa o zaman durum zorlaşır. Buraya bir siyasi parti olarak bakanlar yanılgıdadır. Buraya bir dava olarak bakanlar varsa istikamet üzeredir. Bölücü örgütün saldırılarında yeteri kadar insanı kaybettik. FETÖ gibi bir kanser hücresi gibi ülkemizi saran ihanet çetesine insanımızı kaptırdık.

"Devir ne köken, ne cemaat, ne hizip yapma devridir"

"HEP SÖYLÜYORUM İDDİAMDIR"

Hep söylüyorum iddiamdır. Yüksek faiz enflasyonu aşağı çekmeyecektir. Bunun kararını öyle veya böyle vermemiz lazım. Faiz düşerse enflasyon düşer. Ama şu andaki anlayış ters orantılıdır. Hayır ters orantılı değil, bunu gördük. Göreve geldiğimizde faiz yüzde 63'tü, aşağı çektikçe enflasyon da düştü. Ama bunu anlatamıyoruz... Uluslararası şirketlerle yerli şirketlerin işbirliğine gitmesini sağlamalı ve onlara devlet desteği vermeliyiz. Bunu yapan Çin, bugün dünyanın tamamından daha uzun 20 bin km'lik bir hızlı tren ağına sahiptir. Bizimde bunu birçok alanda başarmamız gerekiyor. Bunun için gereken potansiyele fazlasıyla sahibiz.

VERGİ ARTIŞI

İcap ettiğinde vergi artışı yapılmaz mı yapılır, ama bir şartlar; ortaya çıkan yükü doğru hesaplayarak, elde edilen kaynağı nereye kullanacağımıza ikna etmek şartıyla bunu yapabiliriz. Aksi halde "ben yaptım, oldu" anlayışına ekonomi politikalarında da yer yoktur.