Son Güncelleme: Pazartesi 11.12.2017
Sarraf fiyaskosu FETÖ için yıkım oldu
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Turkish Heritage Organizasyon (THO), Gezi provakasyonundan bu yana Türkiye'ye yönelik iftira ve karalama kampanyalarına yönelik güçlü ve etkili bir mücadele veriyor. Son dönemde başta FETÖ ile mücadele ve Ortadoğu’daki son gelişmeler olmak üzere Türkiye’yi yakından ilgilendiren birçok önemli konuda organizasyonlarla adını duyuran Turkish Heritage Organizasyon (THO)’nun Başkanı Ali Çınar ile Türkiye-ABD ilişkilerinde son durumu konuştuk.
FETÖ KARA PROPAGANDANIN MERKEZİ
Şu anda büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Sarraf davasının ilk gününde mahkeme salonu FETÖ'cülerden geçilmiyordu. Sosyal medyadan canlı yayınlar yapılıyor ve ilgi görüyorlardı. Çok umut bağlamışlardı. Türkiye kamuoyu buradaki kumpasın farkına vardı. Ortada çok açık bir tiyatro vardı. Bugün gelinen noktada istediklerini elde edemedikleri gibi Türkiye karşıtı bir kara propaganda merkezi oldukları artık tescil edilmiş oldu. Her operasyonda olduğu gibi bu kumpası da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Sarraf tiyatrosu onlar için yeni bir yıkım oldu.
FETÖ HALA DÖNME PLANI YAPIYOR
Çok net. Türkiye'deki kamuoyunu etkileyip 2019 seçimlerinde belirleyici olmaya çalışıyorlar. Amaçları ellerine geçen her fırsatta Türkiye'yi yaprıtmak. Dahası Türkiye'ye dönmeyi planları bile yapıyor olabilirler. Türkiye'de FETÖ tehlikesi püskürtülmüş olabilir. Ancak yurtdışında hala operasyon güçleri var. Dikkatli olmak gerekir.
Sarraf fiyaskosu FETÖ için yıkım oldu
TABAN BİR KEZ DAHA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI
ABD'deki Türk toplumunun Türkiye ile bir birlik beraberliği var. Bu dava ile bu birliğin çatırdayacağını düşünüyorlardı. Ancak süreç bekledikleri gibi gelişmedi. ABD kamuoyunda da Türkiye kamuoyunda da bunun bir karşılığı olmadı. Her ne kadar bazı ABD'li medya kuruluşlarını kendi argümanları doğrultusunda kullansalar da istedikleri kamuoyunu oluşturamadılar. Zaten Türkiye kamuoyu da sadece ABD'yi ilgilendiren tek taraflı bir ambargonun delinmiş olma iddiası ile çok fazla meşgul olmadı. Sürekli Kasım ve Aralık ayına işaret eden örgüt, tabanını bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı.
HER OPERASYONLARI HÜSRANLA SONUÇLANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alacak yeni planlar üzerinde çalışacaklardır. 2019 yılı çok kritik. Biliyorsunuz Türkiye'de iki önemli seçim yapılacak. Örgüt bütün gücü ile 2019 yılına hazırlık yapacaktır. Ancak şunun altını çizmekte yarar görüyorum. Sürekli Türkiye düşmanlığı üzerine kurulu bir stratejinin örgüt tabanında ciddi rahatsızlıklar oluşturduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sürekli Türkiye'ye karşı kara propaganda yapan bir merkez haline dönüşmek sürdürülebilir bir şey değil. Bu bence büyük bir kırılmaya neden olacaktır. Yaklaşık 5 yıldır bu örgütün yaptığı operasyonların tamamının hüsranla sonuçlanması ve son umut olan Zarrab davasının da uluslararası kamuoyunda ilgi görmemesi FETÖ tabanının demoralize olmasına neden olduğunu gözlemliyoruz.
İADE KONUSUNDA ÜMİTSİZ DEĞİLİM AMA…
ABD'nin FETÖ davası konusundaki kanıtları hala yeterli bulmuyor olması şaşırtıcı. Bu durum Türkiye-Amerika ilişkilerine zarar vermeye devam ediyor. Sadece 167 okulda 80 bin öğrenci için ABD yönetiminden aldıkları 750 milyon doların üzerinde bir destek var. Kendi vergilerinden kesilen paralarla yapılan bu ödemeden ABD halkı da rahatsız. Türkiye FETÖ konusundaki haklı davasında ABD kamuoyuna ve Trump yönetimine kendisine anlatmaya devam etmesi gerekir. Süreç yavaş ilerliyor ama ümitsiz değilim. >
Elbette uğraşıyorlar. Ama biz dik durarak Türkiye'nin menfaatleri doğrultusunda ve Türkiye-Amerika ilişkilerinin bozulmaması için tehditlere rağmen çalışmalara devam ediyoruz.
TRUMP MUSEVİ LOBİSİNE SÖZ VERMİŞTİ
Trump bu çıkışı bir iç politika manevrası olarak gören önemli bir kesim var. Bir de ABD'de Musevi cemaatine seçim kampanyasında verilen sözleri de unutmamak gerekir.
TRUMP'I İÇ POLİTİKADA SIKIŞTIRDILAR
ABD medyası, muhalefetin, hatta kendi partisinden bazı isimlerin Trump'a yönelik bir saldırısı vardı. Trump kendisi aleyhinde aylardır devam eden gündemi bir şekilde değiştirmesi ve iç politikada bir hamle yapması gerekiyordu. Obama, Clinton ve Bush'un da Kudüs'ü başkent olarak kabul eden sözleri vardı. Ancak hiçbiri Trump'ın bu hesapsız adımını atmayı göze alamamıştı. Trump son tweetine bakarsanız içinde bulunduğu psikolojiyi de görebilirsiniz. "Son dönem başkanların yapamadığını yaptım" diyerek farkını ortaya koymaya çalıştı.
Söyleyebiliriz tabi. İç etkenler Trump'ın özellikle dış politikada almış olduğu kararlarda çok belirleyici oluyor. Çünkü ABD medyası, kamuoyu, hatta kendi partisinden bazı kongre üyeleri ve senatörleri ile bile ters düştüğünü görüyoruz. Bu sıkışmışlık Trump'ın dış politikasına da yansıyor.
TRUMP GERİ ADIM ATMAZ ZAMANA YAYAR
Trump geri adım atmaz. Öyle bir çılgın yönü var. Ancak tepkileri göz önünde bulundurarak Büyükelçiliğin taşınmasını zamana yayabilir. Hatta bu uzun yıllar da sürebilir. ABD bu kararla AB, BM, Vatikan ve İslam dünyasını karşısına aldı. Bu tepkilerden sonuç alınması isteniyorsa sürekli olması gerekiyor. Çünkü bu tepkiler ABD'nin tavrını belirleyecektir.
Türkiye uluslararası diplomasi ile etkili olmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hamleleri çok önemli. Katar krizinde olduğu gibi Kudüs krizinde de en etkili diplomasiyi yürütüyor. Bunu sürdürmemiz gerekir. Bazı Arap liderler ise aynı kararlı duruşu gösterememeleri de üzücü.
Şu an ABD'nin Ortadoğu politikası net değil. Ardından böyle bir hesapsız adım bize 2018'in kolay geçmeyeceğini gösteriyor. Bölgede kaos beklentisi içinde olanların ekmeğine yağ süren bu adım Türk-Amerikan ilişkilerini de etkileyecektir hiç şüphesiz.
TÜRK-ABD İLİŞKİLERİ ZEDELENMEMELİ
ABD Türkiye'yi kaybetmek istemiyor. Karşılıklı diyalog ve iletişim kanallarının açık olmasıyla 2018 yılı içerisinde birçok sorunun çözülmesini umut ediyoruz. Tabi karşılıklı güvenin yerine gelmesi koşuluyla. Şu an Türk-Amerikan ilişkilerinde bir güven sorunu var. Özellikle Trump'ın iç politikadaki sorunları ve kurumlar arasındaki farklı sesler bu konuda kafa karışıklığına neden oluyor.
Türk Dış Politikasının Pentagon daha iyi koordinasyon kurmasında yarar var. Onlar bu konuda sürekli bilgilendirilmeli ve Türkiye'nin hassasiyetleri konusunda uyarılmalı. Sadece Trump yönetiminin bilgilendirilmesi bu konuda yeterli olmayabilir.
EN SON HABERLER
- 1 AK Parti İstanbul Gençlik Kolları ve üniversite öğrencileri Filistin’e destek için yürüdü
- 2 DHKP-C hükümlü avukattan mahkeme başkanına skandal tehdit
- 3 İZSU’da 40 kişi işten çıkarıldı
- 4 KADEM’den o habere tepki: Apaçık bir iftira ve gerçeklik payı yok
- 5 AK Parti İzmir Gençlik Kolları Üniversiteler Teşkilatı'ndan İsrail protestosu
- 6 İzmir Büyükşehir’de gündem işten çıkarma! Sendika masaya yumruğunu vurdu
- 7 CHP’li Başkanın mumu çabuk söndü! İşte skandal akraba atamasının belgesi
- 8 Şanlıurfa’da terör operasyonu: 17 gözaltı
- 9 Kuveyt Emiri Ankara'da: Başkan Erdoğan karşıladı
- 10 İzmir Metro A.Ş’de maaş krizi patlak verdi