Salı 12.12.2017
Son Güncelleme: Salı 12.12.2017

ABD dökülen kana ortak olmuştur

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Amerika, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararıyla dökülen kana ortak olmuştur. Kararı asla tanımıyoruz. Başkan Trump’ın açıklaması bizi, Kudüs’ü ve İslam dünyasını bağlamaz. Sen çalarsın, sen oynarsın

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün başkent Ankara'daki ATO Congresium'da AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı'nca düzenlenen Dünya İnsan Hakları Günü programına katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada özetle şöyle dedi:
FİLİSTİN'E SELAM: Dünya İnsan Hakları Günü'nü dünyanın pek çok yerinde ve özellikle Kudüs'te insan haklarının ayaklar altına alındığı dönemde anıyoruz. Binlerce yıldır yaşadıkları topraklarda tüm hakları ellerinden alınan her gün baskıyla, zulümle, tacizle kendilerine adeta dünyanın zindan edildiği Filistinli kardeşlerimize buradan selamlarımızı iletiyoruz.
KARARI TANIMIYORUZ, SEN ÇALARSIN SEN OYNARSIN: Amerika, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararıyla işte dökülen bu kana ortak da olmuştur. Biz bu kararı asla tanımıyoruz tanımayacağız. Başkan Trump'ın bu açıklaması bizi bağlamaz. Kudüs'ü de bağlamaz. İslam dünyasını bağlamaz. Sen çalarsın sen oynarsın. Mavi göklere giden güvercinler hep tertemiz döneceklerdir ama Kudüs'ü Müslümanlara ve diğer dinlerin mensuplarına zindan edenler ellerine bulaşan kanı asla temizleyemeyeceklerdir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Biz bu kararı asla tanımıyoruz ve tanımayacağız"

FİLİSTİN DEVLETİ KURULANA KADAR MÜCADELE BİTMEYECEK: 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar bu mücadele bitmeyecektir bu böyle biline. Zaten bugün yaşanan sorunların temelinde Amerika'nın ve Avrupa'nın en başından beri İsrail'in önünü açan, haksız işgal ve yerleşimlerini destekleyen politikalarının rolü vardır. Şayet bu ülkeler BM kararlarına sahip çıkmış olsaydı bölgede on yıllardır süren acıların, haksızlıkların, zulümlerin, katliamların önüne geçilebilirdi.
KIRILMA NOKTASI OLMALI: Sene 1947 Filistin'de aslında neredeyse İsrail diye bir yer yoktu. Ama ondan sonra başladı ve Filistin lime lime bölünerek BM'nin 67 kararı da buna dahil öyle bir noktaya gelindi. Ki şu anda Filistin şöyle noktacıklar halinde ve genelini tamamıyla adeta İsrail'e vermiş durumdalar. Bunu kim yaptı? Batı. Hiçbir zaman şimdi de 1980 yılı 478 Sayılı BM Güvenlik Konseyi kararını o zamanlar Amerika çekimser bir havada, İsrail, bunun dışında hiçbir ülke tanımadığı halde bunlar o günden bu güne biz yaptık oldu mantığıyla buraya geldi. Amerika'nın Kudüs kararına karşı ortaya konan tepkilerin Batı ülkelerinin bu tutarsız İsrail politikasında bir kırılma noktası teşkil etmesini temenni ediyorum. Türkiye olarak bu konudaki tepkimizi ve hayata geçireceğimiz politikaları hem kendi adımıza hem de zirve dönem başkanlığını yürüttüğümüz İİT çatısı altında dile getiriyoruz.

HERKESE NOTUNU VERECEĞİZ: Dünyada samimi olarak insan hakları savunucusu samimi olarak barış yanlısı olan herkes için Filistin ve Kudüs meselesi bir turnusol kağıdıdır. Bu meselede mazlumun ve haklının yanında yer almayan hiç kimsenin ne insan hakları ne de küresel ve bölgesel barış konusunda söyleyecek hiçbir sözü olamaz. Filistin ve Kudüs konusundaki beyanları ve ifadeleri takip edecek, ona göre de herkese notunu vereceğiz.
İHANET İÇİNDE OLMAYAN HERKESE KAPIMIZ AÇIK: Kimsenin mazlumları mağdurları niçin ülkemizde barındırdığımızı sorgulamaya hakkı yoktur. Bu ülke bu millete ihanet içine girmemiş olması şartıyla bizim herkese kapımız da kalbimiz de açıktır, açık olmaya devam edecektir.
ÖDÜL VERİLECEKSE EN FAZLA HAK EDEN TÜRKİYE'DİR: Eğer dünyada mültecilere sahip çıkma konusunda bir ödül verilecekse bunu en fazla hak eden ülke Türkiye'dir. Bize böyle bir ödülün asla verilmeyeceğini gayet iyi biliyorum. Çünkü dünyada her konu gibi insan hakları meselesi de tamamen politik konumla ilgilidir. Hatta her gün Filistinlileri katleden İsrail'e veya halkına zulmeden bir başka terör devletine böyle bir ödülün verilmesi bizi asla şaşırtmaz. Bunlar YPG'ye PYD'ye ödül verecek kadar ödülsüzlükten nasibini almışlardır.

PAZUSU NE KADAR GÜÇLÜ OLURSA OLSUN: Şunu unutmayın pazusu ne kadar güçlü olursa olsun, istediği kadar silahları olanlar olsun, nükleer başlığı olanlar olsun güçlü olan onlar değil güçlü olan haklı olandır. Biz bu düzeni kabul etmiyoruz, 'Dünya beşten büyüktür' diyerek itirazımızı tüm dünyada dile getiriyoruz.
HAYATINDA MÜLTECİLERLE İLGİLİ NE YAPTIN: Uluslararası platformlarda Suriyeliler için 30 milyar dolar harcama yaptığımızı utanarak ifade ediyoruz ama bu ülkenin ana muhalefetinin başındaki kişi sadece hükümete, iktidara bir şeyler söyleyebilmek için bize bunu 'ispat et' diyor. Sen daha hayatında bu mültecilerle ilgili şu ana kadar ne yaptın ya?
'TÜRKİYE BİR İNSAN HAKLARI EFSANESİDİR'
Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta yaşanan insanı dramlar karşısında duruşu bir insan hakları efsanesidir. Birinci ve ikinci Körfez savaşları döneminde Irak'tan gelen yüzbinlerce kişiye sorgusuz sualsiz kapılarımızı açmış ve durum normale dönene kadar onlara sahip çıkmıştık. Suriye'de yedi yıldır kesintisiz süren kriz döneminde sınırlarımıza gelen herkese yine kucak açtık. Milyonlarca kardeşimizin bir kısmını kurduğumuz kamplarda diğer kısmını şehirlerimizde misafir ettik, yaklaşık 3.5 milyon kişi. Halen Suriyeli ve Iraklı bu 3.5 milyona yakın sığınmacı ülkemizde hayatını sürdürüyor, var mı dünyada örneği, yok. Ama Türkiye bunu yaptı. Diğer ülkelerden bölgelerden gelenlerle bu rakam 4 milyonu geçiyor. Bugün Türkiye dünyada sınırları içinde en çok mülteci barındıran ülke konumundadır.
'ARKASINA SAKLANACAK AĞAÇ BULAMAYACAKLAR'
Atalarımız 'zulümle abad olanın ahiri berbat olur' diyor. Kudüs'te sergilenen vandallığın, zulmün, hoyratlığın ilelebet devam etmesi mümkün değildir. O Kudüs ki her taşında toprağının her bir zerresinde ayrı bir hikayeyi barındırır. O Kudüs ki uğruna her şeyini feda etmeye hazır kimlere yar olmamıştır. Bugün kendilerini Kudüs'ün sahibi sananlar yarın arkasına saklanacak ağaç dahi bulamayacaklarını bilmelidir. Biz bugün Kudüs'ü aldığında kadın, çocuk, ihtiyar demeden 70 bin Müslümanlar'ı katledenlerin vahşetiyle aynı şehri fethederken tek bir kişinin bile burnu kanamasın bu hassasiyetle hareket eden Selahaddin Eyyübi'yi çok iyi hatırlıyoruz. Sırf kuşatma sırasında kutsal mekanları tahrip olmasın diye Kudüs'ü savaşsız teslim eden Osmanlı'nın nezaketiyle şehrin kadim sakinlerinin evlerini başlarına yıkanların barbarlığını aynı şekilde kaydedecektir. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Filistin özellikle Kudüs öyle büyük acılara maruz kalmıştır ki yüreklerden hep böyle feryatlar yükselmiştir.
SİGARA UYARISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü'nde yaptığı konuşmada Müslüman'ın Müslüman üzerindeki haklarına vurgu yaparak "Bunlar arasında ana babanın evladı üzerindeki hakları, komşunun komşu üzerindeki hakları ve daha pek çok alt başlığı saymak mümkündür. Sigara içmek suretiyle pasif vatandaşı darda bırakmamak ve daha nice incelik var ki, hepsi insan haklarıyla ilişkilidir. Gençler size de sesleniyorum. Öyle sigara içmek suretiyle sen orada duman altı olurken yanındaki pasif içiciyi rahatsız etme hakkına sahip değilsin, bu kul hakkıdır" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.