57 ÜLKE KABUL EDERSE SÜRECİ FARKLI NOKTAYA TAŞIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olağan üstü toplantıya çağırılan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısından, "Kudüs, Filistin'in başkentidir" kararı çıkarsa umudum artar. ABD'nin tek taraflı aldığı böyle bir karara karşı 57 devletli bir birliğin böyle bir karar alması süreci farklı bir noktaya taşır.
Ancak;
ARAP LİDERLER DAHA KARARLI OLMALI
BM ve BMGK gibi yapıların dahi Kudüs konusunda çok net kararlar almalarına (uygulanamasalar dahi) baktığımızda Müslüman ülkelerin Kudüs için şimdiye kadarki gibi zayıf tepkiler vermeleri ve net söylemlerden kaçınmaları gerçekten üzücü. Arap liderlerin ağzından akademisyen yada gazeteciler gibi tespitler duyuyoruz sadece.
DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR
BMGK kararlarını tek tek ele almıştık. 1967 yılında başlayan bu kararlar silsilesinin İsrail üzerine en ufak bir etkisi olmadı maalesef. Bağlayıcılığı olduğunu düşündüğümüz BMGK kararlarının nasıl olur da böyle bir etkisizliği kaldırabildiği sorusunun cevabı da çok zor değil. 5 üyesinden biri olan ABD'nin İsrail'e yaptırım konusundaki isteksizliği, bu kararların suya yazılmış olduklarını gösteriyor. Zaten sıklıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi, altında imzası olduğu kararlara karşı hareket eden bir ABD ile karşı karşıyayız. Yani neresinden tutarsanız elinizde kalıyor.
KUDÜS GİBİ HAYATİ BİR MESELEDE…
İİT'nin 57 üyesi var ve bugün İstanbul'a sadece 16 devlet lideri gelmiş durumda. Diğer seviyelerde katılımla birlikte bu sayı ancak 46'ya çıkıyor. Kudüs gibi hayati bir meselede dahi bir araya gelinemiyorsa, pek ümitvar olmamak lazım.
TÜRKİYE YANINA SAMİMİ ÜLKELERİ ALMALI
Dolayısıyla daha önce de yazdığım çağrımı hatırlatmak isterim. Kudüs konusunda samimi olmayan ve Kudüs'ü İsrail'e peşkeş çeken iki yüzlü Arap liderler yerine yine Kudüs konusunda samimi olmayan ama çıkarları gereği kararı da kabul etmeyen iki yüzlü Batılı liderler ile bu sorunu çözmeye çalışalım. Bunu da Türkiye gibi gerçekten samimi Müslüman ülkeleri de yanımıza alarak yapabiliriz.
TÜRKİYE BU KONUDA ELİNDEN GELENİ YAPIYOR
Türkiye elinden geleni yapıyor. Erdoğan'ın çağrısına icabet eden liderler ve devletler bu konuda en azından şekilsel olarak da desteklerini göstermiş durumdalar. Ancak yapılması gereken çok şey var. Toplumlar bu işin peşini bırakmamalı. Arap sokağı her ne kadar "Arap baharı" sürecinde bastırıldı ve susturulduysa da yine de söz konusu Kudüs olunca bir beklenti içerisine girmek mümkün. Türkiye kamuoyu zaten bu konuda çok hassas ve bunu sürekli kılınması önemli.
İSRAİL NEDEN BAŞARILI OLUYOR
İsrail'in bugüne kadar yaptığı en kritik politik hamle, Filistin'i alıştırma ve sonucunda normalleştirme stratejisiyle her gün daha çok işgal etmesiydi. Bunun da tek nedeni Netanyahu'nun şu sözlerinde saklı. "Müslüman liderler ile sorunumuz yok. Barışın önündeki engel, Müslüman halk"
MURSİ MISIR'IN BAŞINDA OLSAYDI…
Birlikte düşünelim. Bugün Mursi iktidarda olsaydı, bir zamanlar "onsuz barışın konuşulmadığı" Mısır nasıl bir tepki verirdi Kudüs konusunda? Yada Katar ablukaya alınmasaydı nasıl olurdu? Suudi Arabistan, İsrail ve ABD'nin etkisi altına girmemiş olsaydı mesela. Yada tersten düşünelim. 15 Temmuz'da işgalci güçler başarılı olsalardı neler olurdu bugün? Türkiye'de bırakın İslam ülkelerinin toplanmasını, muhtemelen Trump'ın kararına ilk destek açıklamalarını dinlerdik ülkeyi yöneten darbeci alçakların ağzından. Bu utancı yaşamamıza canlarıyla engel oldukları için tüm şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum. Kudüs kurtulursa, bunda onların da payı olacak kuşkusuz.