Başbakan Binali Yıldırım İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mezunlar Zirvesi'ne katıldı. Kendisi de İTÜ mezunu olan Yıldırım, Türkiye'nin 1960'tan itibaren siyasi tarihine bakıldığında, İTÜ mezunu rahmetli Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Turgut Özal'ın son dönem siyasi tarihin unutulmaz simaları olduğunu ifade etti. Yıldırım şunları konuştu:
ONLARIN İMZASI VAR: Onların sorumluluğunda bu büyük projeleri Türkiye'ye kazandırdık. Son 15 yılda Türkiye'de altyapıda yapılan ne varsa, 25 bin kilometreye ulaşan bölünmüş yol, bin 500 kilometreye ulaşan yüksek hızlı tren, 350 kilometreden fazla tünel, dünyanın sayılı havalimanları, iletişim, Türkiye'nin gelecek yıllarını garanti altına alan bütün altyapı projelerinde, teknik üniversitelilerin imzası var. Müteahhidiyle proje sahibiyle sorumlusuyla hep gurur duyduğumuz bu irfan yuvasının mezunları burada görev aldılar.
EĞİTİME BÜYÜK BÜTÇE: Türkiye'nin dünyanın güçlü devletleri arasında yer alma hedefini, ancak ve ancak gelişmiş üniversitelerle tutturabileceğiz. Bu hedeflere doğru, azim ve kararlılıkla ilerliyoruz. OECD ortalamasının üzerinde eğitime kaynak ayırıyoruz. Türkiye'nin problemlerini çözdük, demokrasiyi geliştirmek, vesayetleri, darbeleri önlemek için gerekli demokratik duruşu gösterdik. Ülkemizi durdurmak, hızını yavaşlatmak isteyen her türlü girişime karşı kararlı bir şekilde durduk. En son 15 Temmuz olmak üzere, bütün darbe ve vesayet girişimlerini demokrasi tarihinin geçmiş sayfalarına gönderdik.
TERÖRÜ GÜNDEMDEN DÜŞÜRMEK: Türkiye, üç kıtanın buluştuğu dünyanın merkezi. Hem kültürlerin buluştuğu hem Asya'nın, Avrupa'nın, Afrika'nın birleştiği gelecek açısından çok büyük istikbal, çok büyük fırsatlar vaat eden bir ülke. Petrolümüz, doğal kaynaklarımız yok ama mukayeseli üstünlüğümüz, dinamik, genç nüfusumuz var. Amacımız, ülkemizin başını ağrıtan enerjisini tüketen terörü de gündemden düşürmek ve bütün kaynağımızı, insan kaynak ve kapasitemizi, ülkemizin kalkınması, gelişmesi için daha güzel işlerde kullanmak.Küresel terörden herkes şikayetçi. Ama küresel terörü ortaya çıkaran nedenler konusunda da aynı duyarlılığı maalesef göremiyoruz. DEAŞ, El-Kaide bir sonuçtur. Bu sonucu doğuran sebepler üzerinde BM'nin, dünyanın daha çok kafa yorması ve terörü oluşturan nedenleri ortadan kaldırması için daha adil bir paylaşım, bölgesel kalkınma farklılıklarının aza indirilmesi ve mülteci sorununun giderilmesi.
ZIVANADAN ÇIKARDI: BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan oylamada 14 üyenin yanında ABD yalnız kalmış ve son çare olarak Genel Kurul'da aleyhe oy verecekleri tehdit edecek noktaya kadar gelmişlerdir. 'Eğer Amerika'nın aleyhinde oy verirseniz size mali yardım yapmayız, para vermeyiz, ayağınızı denk alın' diyecek kadar işi zıvanasından çıkarmış gözüküyor. Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Her zaman haklı olan güçlüdür, adalet de budur. Onun için bu yanlışların mutlaka dünyanın vicdanında düzeleceğini, bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa yakın gelecekte adil olmayan dünyadaki bu yönetişim şeklinin mutlaka düzeleceğini, bunun da öncülüğünü Türkiye olarak yapmaya biz gayret edeceğiz.
BM KARARI BARIŞ İÇİN BİR FIRSAT
Başbakan Yıldırım, BM Genel Kurulu'nda ezici çoğunlukla alınan Kudüs kararının memnuniyet vericiği olduğunu kaydetti. Yıldırım, "Bu karar Kudüs için, barış çabaları için bölgede yeni bir fırsat doğurmuştur" ifadelerini kullandı. Güçlünün değil haklının güçlü olduğunu BM'nin bütün dünyaya bir kez daha ilan ettiğini de vurgulayan Yıldırım, "Oylama, ABD yönetiminin Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etme kararının uluslararası hukuku ve ilgili BM kararlarını çiğnediğini, insanlık vicdanının ezici çoğunluğuna ters bir karar olduğunu inkar edilemeyecek şekilde teyit etmiştir" açıklamasında bulundu.
KABİNENİN İTÜ MEZUNLARI
Başbakan Yıldırım, toplantıya katılan bakanlardan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın İTÜ mezunu olduğunu ifade etti.
