İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ndeki büyük salonda yapılan duruşmada, suç tarihinde 23. Motorlu Piyade Alay Komutanı olan tutuklu sanık eski Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse'nin esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunması alındı.
Sanık Özköse, darbe gecesi terör alarmı verildiğini ve KOKTOD'un (Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi) hazır edilmesinin istendiğini, bu nedenle kışladan çıktıklarını iddia etti.
"EMİR KOMUTA HİYERARŞİSİ İÇİNDE..."
Birliklerin görev yerlerine ulaşmasından sonra radyoyu açtırdığını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını dinleyince darbe girişimi olduğunu anladığını belirten Özköse, darbe gecesinde emir komuta hiyerarşisi içinde, KOKTOD faaliyeti kapsamında görevini icra etmeye çalıştığını, olayın darbe girişimi olduğunu anlar anlamaz ise birliklerin kışlaya dönüşü emrini verdiğini iddia etti.
"BU YAŞANAN BİR DARBEDİR, DİYE BİR TELEFON GELMEDİ"
15 Temmuz'da bilerek verdiği ve uygulattığı tüm emirlerin kanuna uygun olduğunu ileri süren Özköse, "Bilgim dahilinde isteyerek darbe kastıyla uyguladığım hiçbir emir yoktur. KOKTOD uygulamasındaki kastım tamamen emniyete yöneliktir. Kanunsuz emir aldığımı anlasaydım zaten kesinlikle yerine getirmezdim." dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde iletişimin üstten asta doğru olduğunu belirten Özköse, "Darbe gecesi bana ne tümen ne kolordu komutanı ne de karargahtan 'Bu yaşanan bir darbedir.' diye bir telefon gelmedi ya da bir bilgi verilmedi. Bizim kışladan ayrılma saatimiz dikkate alındığında bu çok önemli." iddiasında bulundu.
Sanık eski Kurmay Albay Özköse, savcılık mütalaasında, darbenin başarısız olduğunu anlamasından sonra birliklerin kışlaya dönüş emrini verdiği yönünde iddiada bulunulduğunu kaydederek, dönüş emrini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından sonra kendisinin darbe girişimi olduğunu anladıktan sonra verdiğini, bu nedenle iddianın doğru olmadığını savundu.
"23. PİYADE ALAYI, DARBE GİRİŞİMİNDE KANDIRILMAYA ÇALIŞILMIŞTIR"
"Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubunda da aktif olarak bulunmadığını öne süren Özköse, grubu bir defa tekmil vermek maksadıyla kullandığını iddia etti.
Tutuklu sanık Özköse, iddianamede kendisine yöneltilen suçlamalara ilişkin somut hiçbir delil olmadığını savunarak, "FETÖ dahil hiçbir oluşumla uzaktan ve yakından ilgim olmamıştır. Şu anda ismimin böyle bir örgütle anılmasından da çok rahatsızlık duyuyorum. Ben FETÖ ya da başka bir örgüt mensubu değilim. Darbe kalkışmasını öğrendiğim andan itibaren de tüm birliklerime 'Geri dönün.' emri verdim. Darbeye karşı çıktım. Taburdaki personel sayısı 1200'dür. Ben bunlardan yalnızca 168 kişiyi kışladan çıkış için görevlendiriyorum. Darbe kastıyla hareket etsem çıkaracağım personel 168 kişi mi olur?" diye konuştu.
Darbe kastıyla hareket etmediğini savunan Özköse, şunları söyledi:
"Şahsımın alay komutanlığını yaptığı 23. Motorlu Piyade Alayı, bu menfur darbe girişiminde kandırılmaya çalışılmıştır. Ben ve birliğime bağlı personelim, terör durumundaki hassasiyet, bir yılı aşkın süredir aldığımız eğitimler ve yaşadığımız olaylar neticesinde mevcut durum ve koşullar altında bu darbeye sürüklenmiş bulunmaktayız. Aslında öğrendikten sonra darbeye karşı çıkarak hiçbir olumsuz olaya karışmadan kışlasına dönen bir birlik olarak 23. Alay'ın tüm personeli takdir edilmesi gerekirken maalesef şu an kabul edilmesi imkansız bir durumla karşı karşıyayız."
MAHKEME BAŞKANI'NDAN SANIK AVUKATINA UYARI
Duruşmada, sanık Özköse'nin ardından söz verilen avukatı Vildan Yirmibeşoğlu'nu, 69 sayfalık yazılı savunmasını okuduğu sırada Mahkeme Başkanı Cem Karaca araya girerek, müvekkilinin savunmalarını tekrar ettiği ve sürekli bir şikayet halinde olduğu gerekçesiyle uyardı.
Başkan Karaca, avukat Yirmibeşoğlu'na yönelik "Yargılamanın başından beri bir şikayet halindesiniz. Son savunma mahkeme heyetine yapılır. Siz yargılama sırasında uğranılan hak ihlallerini niye anlatıyorsunuz bize? Siz bir yerlere savunma yapıyorsanız bunu bilemem. Müvekkiliniz hakkında aleyhe bir karar çıkarsa istinaf mahkemesine başvurursunuz, orada dile getirirsiniz bunları. Bize bunları anlatmanızın bir anlamı yok. Sürekli bir şikayet, sürekli bir intizar, sürekli bir sızlanma halindesiniz." dedi.
Okuduğu savunma metninin zaten dava dosyasına konulacağını belirten başkan Karaca, bu nedenle metni özet olarak verilen sürede tamamlaması yönünde avukat Yirmibeşoğlu'nu ikaz etti.
Duruşma, mütalaaya karşı sanık savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi.
