Nükleer enerjinin Türkiye'ye kazandıracakları: Kerem Alkin değerlendirdi

Bugün Türkiye'de tarihi bir gün yaşandı. Türkiye'nin 60 yıllık hayali olan "nükleer enerji hedefine" yönelik ilk somut adım Mersin'de atıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mersin'deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) temel atma törenine video konferans yöntemiyle katıldı. Peki nedir bu nükleer enerji? Türkiye'nin geleceği için nükleer enerjinin önemi nedir? Nükleer enerji ile ilgili tüm soruların cevabı "Memleket Meselesi" programında ele alandı.

Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye'nin bağımsız enerjiye geçişte attığı büyük nükleer enerji adımını değerlendirdi. A Haber ekranlarında konuşan Ekonomist Alkin, yakın gelecekte dünyayı enerji alanında ne tür gelişmeler beklediğini ve Türkiye'nin bugün nükleer enerji alanında yaptığı ilk somut hamlenin dünyadaki gelişmelerle nasıl bir etkileşimi olacağını ayrıntılı bir şekilde anlattı.

İşte nükleer enerjinin Türkiye'ye kazandıracakları

ÜÇ FARKLI BOYUTTA İNCELENMELİ

Prof. Dr. Kerem Alkin, "Öncelikle, Türkiye'nin sürdürülebilir gelişme ve büyümesi son derece önemlidir. Şu anda Türkiye, enerjide bağımsızlık için önemli adımlar atıyor. Küresel alanda Türkiye'nin bağımsız enerjiye ulaşması için Enerji Bakanlığı ciddi çalışmalar yapıyor. İkinci olarak, enerji maliyetlerinin yönetimi açısından, bilhassa küresel rekabetteki konumuna önemli bir katkı sağlamak adına ciddi bir hamledir. Son olarak nükleer enerjiye geçiş hamlesi, Türkiye'nin saygınlığı bakımından çok önemli bir gelişmedir. Nükleer enerji hidroelektrik santrallerden sonra, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisinden bile daha az karbon salınımı yapıyor." dedi.

ÖNGÖREBİLİRLİK AÇISINDAN BİR EŞİK

"Bugün Türkiye'de nükleer enerji ile ilgili atılan adımın bir küresel eşik olduğunu ifade etmek lazım. 2100 yılında dünya ekonomisi, 150 trilyon dolarlık bir Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya, Milli gelire ulaşacak. Bu esnada ülkeler arasında 63 trilyon dolarlık bir mal ve hizmet ticareti olacak. 40 trilyon doları Asya ile Afrika arasında gerçekleşecek. Bu ticaret ağı, doğal olarak Türkiye, İran ve Rusya üzerinden geçerek Afrika-Asya arasında işleyecek." dedi. Bu ağın bir parçası olmak için sadece yer altından kaynak çıkarmanın yetersiz olacağını belirten Alkin, enerji üretiminin kritik bir rol oynayacağını söyledi.