"TÜRKİYE'NİN SURİYE'YE KARŞI DURUŞU ÇOK AÇIK"
Doğu Guta'ya yönelik yapılan kimyasal saldırılar karşısında Türkiye'nin duruşu hakkında sorulan soruya Yıldırım, "Bizim duruşumuz çok açık. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'yla gerginliğin sonlandırılması misyonumuz aslında bizim Suriye'de ne yapmak istediğimizi ortaya koyuyor. Biz bunları yaparken tamamen hedef odaklı çalışıyoruz. Sivillerin zarar görmemesi için büyük titizlik gösteriyoruz. Rejimin masum çocuklara savunmasız insanlara karşı yaptığı bu vahşet kabul edilebilir bir şey değil. Bu konuda kısa bir süre önce Doğu Guta'da yaşananlar var. Oradan canlı kurtarılan insanlara yine biz kucak açtık. Sayıları her geçen gün de artıyor. 500 ile başladı 10 bini aştı. Dolayısıyla biz başından beri Suriye'de artık bu insanlık ayıbının sona ermesini kendi toprak bütünlüğü içerisinde bütün etnik unsurların teröre bulaşmamış, eline silah almamış kesimin geleceği için mücadele veren grupların katıldığı kalıcı bir barış sürecinin gerçekleşmesini istiyoruz. Rusya ve İran ile beraber bir yürüttüğümüz Astana süreci var. Diğer koalisyon ülkelerinin de bu yöndeki faaliyetlerini her zaman destekler bir tutum içindeyiz" yanıtını verdi.
"AFGANİSTAN'A BAKIŞ AÇIMIZDA İNSANLIK VAR"
Türkiye'nin Afganistan ile ilgili perspektifinin ne olduğu sorusuna, önceliğin orada akan kanın durdurulması yönünde cevap veren Başbakan Yıldırım, "Bizim burayla ilgili öngördüğümüz şey, bir kere akan kanın durması. Yılda ortalama 30 binden fazla insan terör nedeniyle hayatını kaybediyor. Büyük acılar yaşanıyor. Bu acıların izleri belki yıllarca silinemeyecek. Bakış açımız ne petrol, ne doğalgaz, ne değerli madenler. Bizim Afganistan'a bakış açımızda insanlık var. İsteğimiz, dostumuz ve kardeşimiz Afganistan'ın barış ve istikrar içinde tüm etnik grupların katılımı ile kendi iradesini belirlemesi ve terör belasından kurtulmuş bir hale gelmesidir. Bizim orada yaptığımız çalışmalar, hem güvenlik açısından yaptığımız faaliyetler, hem havaalanı bünyesindeki çalışmalar hem de bunun dışında sivil halka yönelik yaptığımız çalışmalardır. TİKA'nın Afganistan'daki faaliyetleri arkasında tek taraflı bir pazarlık amacı ve hırsı yok. Afganistan'ın kalkınması ve huzuru ve güvenliği için tüm diğer ülkelerde olduğu gibi aynı anlayışla faaliyetlerimiz var. Afganistan'daki faaliyetler Türkiye'nin tek başına yürüttüğü faaliyet değil. Onun üzerine bizim yaptıklarımız var. Bunlar da zaten işin daha anlamlı kısmını oluşturuyor" dedi.
"MENBİÇ'TE HİÇBİR PKK/PYD, DEAŞ TERÖR MENSUBU KALMAYACAK"
Menbiç'e yapılacak operasyon ihtimali sorusuna ise Yıldırım, şöyle cevap verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanımız sık sık tekrar ediyor. Biz de söylüyoruz. Şu an başlatılan bir diyalog süreci var. Bu diyalog sürecinin bir şekilde sonuçlanması gerekiyor. O olmadan böyle bir çalışma içerisine gitmek doğru olmaz. Ama bu Menbiç'teki düşüncemizi değiştirdiğimiz anlamına gelmiyor. Menbiç'te hiçbir PKK/PYD, DEAŞ terör mensubu kalmayacak. Menbiç'te zaten yoğun olarak Arap kabileler yaşıyor. Oranın yönetimini asil sahiplerine vermek gerekir. ABD'ye bu konudaki görüşümüzü açık ve net olarak ifade ettik. Biz teklifi Tillerson zamanında bir öneri olarak sunduk. O öneri hala masadadır. ABD yakında bir karar verecektir."
"MEHMETÇİĞE MORAL ZİYARETİNDE BULUNMANIN NERESİ YANLIŞ"
Başbakan Yıldırım, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Sayın Cumhurbaşkanının sanatçılarla yaptığı sınır ziyaretine verdiği tepki konusunda ise, "CHP Genel Başkanı bu sanatçıların, bakanların operasyona katılan askerlerle ve komutanlarla bir araya gelmesine tepkisinin anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Niye bu kadar keskin tepki gösterdi onu anlamak mümkün değil. Büyük bir başarıya imza atmış Mehmetçiğe moral ziyaretinde bulunmanın neresi yanlış, orayı da anlayabilmiş değilim. Her zaman asker ziyareti olur. Biz de buraya geldik. Afganistan'da kahraman subaylarımızla bir araya geldik. Bizim için de yarın bir şey söyleyebilir. Şu anlama geliyor, kendi gidemediği için herhalde bir sıkıntı içerisinde bunun verdiği bir eziklik var. Bunu ortadan kaldırmak için var gücüyle karşı atağa geçmeyi tercih ediyor. Hakikaten kötü bir üsluptu. İşi getirip şehitlerimizle karşılaştırmak filan bunlar fevkalade talihsiz bir değerlendirmeydi. Bunun toplumda bir karşılığı da yok. Sanatçılarımızın askerlerimizle bir dayanışma içerisinde olmasının çok ağır bir dille eleştirmesi hiçbir şekilde doğru olmamıştır. Bunun yerine esasında Kılıçdaroğlu'nun siyaset üretememesi geleceğe yönelik kucaklayıcı mesajlar verememesinin ruh halini de olumsuz etkilediğini düşünüyorum" dedi.
"ÇÖZÜME YÖNELİK KARARLI ADIMLAR BEKLİYORUZ"
Moğolistan ve Afganistan'ın FETÖ ile mücadeleye desteği konusunda sorulan soruya çözüme yönelik kararlı adımlar atılmasını bekledikleri yönünde cevap veren Yıldırım, "Afganistan, bildiğiniz gibi FETÖ mücadelesine yönelik devlet okullarının devredilmesine garanti verdi ve o konuda bir anlaşma sağlandı ama devir teslim henüz gerçekleşmedi. Bu ziyaretimizde bu konuda artık daha hızlı hareket edilmesini, öğrencilerin geleceği açısından da önemli olduğunu ifade ettik. Zannediyorum bunu takip edecekler. Moğolistan'da da bu konudaki hassasiyetimizin farkında oldular. Bundan sonra biraz daha çözüme yönelik kararlı adımlar atmalarını bekliyoruz" diye konuştu.
Başbakan Yıldırım "Rejimin yaptığı vahşet, kabul edilemez"
"ULAŞIM OLMADAN İLİŞKİLERİ GELİŞTİREMEYİZ"
Moğolistan'ın direkt uçuşları engellemesi konusuna yönelik sorulan soru karşısında bu konunun ziyaretin ana konularında biri olduğunu ifade eden Yıldırım, "'Eğer Moğolistan olarak, bizim Ata yurdumuz olarak Türkiye ile ilişkileri geliştirmek istiyorsanız ki istiyorlar, bunun yolu ulaşımdır' diyerek bunu çok açık bir şekilde ifade ettik. Ulaşım olmadan ilişkileri geliştiremeyiz. İnsanlar 6 saatte gelmeleri gerekirken niye 15-20 saatte gelsinler. Bunu açıkça söyledik. Sivil havacılıkta serbestleşmeye yönelik bir karar alma arifesinde olduklarını söylediler ve bu konuda herhalde bu sene bitmeden bir açılım olacağını düşünüyoruz. Aldığımız sinyaller bu yönde. Bu tabii çözülürse ciddi şekilde ticaret de turizm de gelişir" şeklinde konuştu.
"ABD İLE ÇİN ARASINDAKİ KAVGA TÜM DÜNYAYI ETKİLİYOR"
Türkiye'nin, ABD ve Çin arasında artan ticaret savaşına yönelik herhangi bir önlem alıp almayacağına ilişkin soruya Yıldırım, "Ekonomi ile ilgili tedbirleri peyderpey açıklıyoruz. Mesela geçen hafta sonu KOBİ'lere yönelik düşük faizli 7.5 milyar TL'lik kredi ve 75 bin KOBİ'ye kredi verilmesiyle ilgili nefes kredisinin tanıtımını yaptık. Ayrıca önümüzdeki birkaç gün içerisinde dar kapsamlı 2017 yılında aldığımız tedbirlere benzer tedbirleri de açıklayacağız. Meclis'te vergi düzenlemeleri yapıldı. Reel sektörü destekleyen birçok düzenleme yaptık. Bunların hepsinin amacı yatırımcının işini kolaylaştırmaktır. Doğrudan yatırım fırsatlarını daha da artırmak. Faiz ve enflasyon konusu ekonomide bir numaralı gündem maddemiz olmaya devam ediyor. Faizlerin aşağı çekilmesi şüphesiz enflasyonun aşağı inmesine sebep olacak. Bu oluncaya kadar da yatırımcılara, imalat sektörüne, KOBİ'lere ve tarım sektörüne düşük faizli destekleri de sürdüreceğiz. Diğer tedbirlerimiz de önümüzdeki günlerde şekillenmiş olacak ABD ile Çin arasındaki kavga büyük tabi. ABD'nin yaptıklarına Çin'de gecikmeksizin cevap veriyor. Bu ekonomik savaşın sonuçları sadece bu iki ülkeyi ilgilendirmiyor. Dünyanın tüm ülkelerini de öyle ya da böyle etkiliyor. Türkiye'yi etkiliyor. Türkiye zaten ABD ile ticaretinde açık var. Son 10 yılda ABD'nin lehine 70 milyar dolarlık açığımız oluştu. Üstüne üstlük bir de ek vergilerin getirilmesiyle biraz daha şartları olumsuza çevirdi. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız, ABD Başkanı Trump'a bunun adil olmadığını Türkiye'nin diğer bazı ülkeler gibi uygulamanın dışına çıkarılması gerektiğini söyledi. O da ilgileneceğini söyledi. Ben bu kadar açık olduğunu bilmiyorum dedi. İnşallah önümüzdeki günlerde bu konuda olumlu bir adım atılmış olur" şeklinde cevap verdi.
"SANDIKTA HERKES BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ ALIR"
Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde her partinin aday çıkarması durumunda seçimin ikinci tura kalabileceği konusunda sorulan soruya ise şu yanıtı verdi:
Sandıkta herkes boyunun ölçüsünü alır. Kim kiminle kol kola girer, yol arkadaşlığı yapar buna kendileri karar verecek. Biz vatandaşımızın önüne yaptıklarımızla çıktık bugüne kadar. Ham hayallerle vatandaşımızı hiç yanıltmadık. Bundan sonra da öyle olacak. Biz zaten işin adını koyduk. 'Cumhur ittifakı' dedik. MHP zaten bunu açıkladı. İnşallah bu şekilde de yolumuza devam edeceğiz.
"AMACIMIZ İYİ KOMŞULUK İLİŞKİLERİNİ SÜRDÜRMEK"
Yunanistan Başbakanının, "İnsani konular şantaj malzemesi yapılamaz" şeklindeki açıklamaları karşısında düşünceleri sorulan Yıldırım, "Biz şantaj mı yapıyoruz. Darbeciler Yunanistan'da oraya niye değinmiyor acaba. Onlar Türkiye'de darbe yaptılar, insanları öldürdüler. Darbe yapanlar ülkeye zarar verdi. Niye bunları iade etmedik diye sormaları lazım. Şimdi askerler yargıda. Yargı gereğini yapacak. Bizim yapacağımız bir şey yok. Yargılanma sürecine bizim bir dahlimiz olamaz. Yunanistan bizim komşumuz. Bizim amacımız iyi komşuluk ilişkilerini sürdürmek" dedi.
"AFGANİSTAN'DA HALK TERÖRDEN BIKIYOR"
Özellikle doğu sınırımızda olan ciddi Afgan göçünü ve son zamanlardaki artışın nedeniyle ilgili sorulan soru hakkında ise Yıldırım, "Doğu sınırlarımızdan toplam girişler yıllık 146 bin, bunun tamamı Afgan değil. 50 bini kadar Afgan. İran'dan ziyade ülkelerdeki sorunlardan kaynaklanıyor, insanlar niye memleketlerini bırakıp gider. Afganistan'da halk terörden bıkıyor, ülkede gelecek görmüyor, yollara düşüyor. Daha iyi bir istikbal için gelişmiş ülkelere daha az gelişmiş ülkelerden bir akım var dünyada. Bunlar her dönemde var. Şu anda dünyada göçmen sayısı 65 milyonu aştı. BM'de nüfusu 65 milyonun üzerinde sadece 20 ülke var. 21. göçmenler. Bu küresel bir soruna dönüşmüş vaziyette. Bunun en büyük acısını bedelini biz ödüyoruz. Afganistan terörün bitirilmesi konusunda kapsamlı ve kararlı bir politika uygulamaya başladı. Çok operasyon yapıyor. Bu da göçü tetikliyor. İnsanlar hayatını kurtarmak için, çok da seçici olmuyorlar. Ama biz gelenlerden terörle ilgili olanları geri gönderiyoruz. Gitmeyenlerin hayatlarının daha düzgün olması için tedbirler alıyoruz. Iğdır'da İran üzerinden gelenlerin barınacağı bir kamp kuracağız, bunun çalışmalarını başlattık. Burada ciddi bir ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, MHP Lideri ile görüşme ayrıntılarıyla ilgili sorulan soruya da, "Kongre konusunda kendisini tebrik ettim. Asıl ziyaretin amacı o. Memleket meselelerini konuştuk. Terörle mücadeleyi konuştuk. Anayasa değişikliği sürecinde yaptığımız görüşmeler çalışmalar gözden geçirdik. Hatıralarımızı canlandırdık" şeklinde cevap verdi.
