Bana icazeti halkım verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün 24 Haziran seçim kampanyasınnın 6. mitingini Malatya'da düzenledi. "Allah'ına gurban Malatya" diye sözlerine başlayan Erdoğan, özetle şöyle dedi:
NEREDEN NEREYE: Geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi her alanda 3,5 kat büyüttük. 20 yıl öncesinin Malatya'sını düşünüyorum. Nerede o Malatya nerede bugünkü Malatya. Bizim siyasetimiz daima hizmet siyaseti olmuştur. Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geliyoruz. Bugüne kadar hep bu anlayışla çalıştık. 24 Haziran'da da milletimizden yeniden hizmet, yatırım, proje için destek istiyoruz.
6'DA 6 HEDEFİ: 24 Haziran'da güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye için Cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis'te AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız? Malatya bu heyecanıyla yanımızdaysa Allah'ın izniyle 24 Haziran akşamı sandıkta 6'da 6 diyecek mi?
CHP'DE LAF VAR O KADAR: CHP bu tür yatırımları yaptı mı buraya. CHP'de laf var o kadar. Eğitimde 4 bin 552 yeni derslik yaptık Üniversitemizi yaptık . Şehrimize ikinci devlet üniversitesini kazandırdık. Onlar laf üretir, biz icraat üretiriz. Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nin müjdesini yaklaşık 1.5 ay önce paylaşmıştık.
HYDE PARK GİBİ OLACAK: Çıkmış 'Malatyaspor ortak paydamız' diyor. Ya nereden senin ortak paydan oluyor. Ne yaptınız ki, ne verdiniz ki Malatyaspor'a. Malatyaspor da hamdolsun stadın hakkını veriyor. Yeni stadın yapılmasıyla artık ihtiyaç kalmayan eski stadın yerini millet bahçesi yapıyoruz. Yani İngiltere'de bir Hyde Park olacak da niçin benim Malatya'mda böyle güzel bir millet bahçesi olmasın.
ESİP YAĞIYOR: Cumhurbaşkanı adayı da genel başkanıyla yarışıyor. Boğaz'da 4. köprüyü de kendisi yaparmış. Senin partinin ömrü şu anda Boğaz'daki dizili o köprülerin inşasını engellemeye çalışmakla geçti. İlk köprüde Demirel'in, ikincisinde Özal'ın karşısına, son köprüde de benim karşıma dikildiniz. CHP'lilerin köprüyü yaptırmayız kampanyalarını, mahkemeden çıkan kararı yanlış anlayıp artık burası dört beton ayaktan ibaret bir yer diyerek sevinç çığlıkları attığını unutmadık. Senin fizik öğretmeni olman bu işleri halletmeye yetmez. Birileri kulaklarına üflüyor, bunlar da çıkıp meydanda esip yağıyor. Arkası boş.
YALANA MECBUR MUSUN?: Muharrem İnce diyor ki ben AK Parti'yi Pensilvanya'dan icazet alarak kurmuşum. Dedim ki Sayın İnce bak eğer bunu ispat edemezsen namertsin dedim. Hala ispat edemedi. En sonunda dün bir yazarın kitabından bir cümle almış. O yazar da cevap veriyor. Bu somut bir şey değil soyut bir ifadeydi ve bana da ait değil. Dava açtım. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Öyle yağma yok. Çok saygın bir annesi var. Öyle zannediyorum ki annesi de bu yalandan dolayı rahatsız oldu. Niye yalan söylüyorsun. Senin genel başkanın yalancı diye sen de yalancı olmaya mecbur musun? Hadi bakalım ispat et. Ya ben Pensilvanya'daki adamdan niye icazet alacağım? Sayın İnce bana icazeti Pensilvanya değil, halkım verdi. Ama onlar bu işlerden anlamaz. Onlar halk ifadesini partisinin tabelasında kullanırlar. Halk nedir bilmezler. Onlar sadece yalanı, iftirayı bilir, dün söylediğini bugün inkar etmeyi bilir.
BU KAFAYA TÜRKİYE EMANET EDİLİR Mİ?
"KANAL İstanbul'a ne gerek var" diyorlar. "Şehir hastanelerine, yerli otomobil projesine ne gerek var" diyorlar. "Bölünmüş yollara, otoyollara, hızlı tren hatlarına, havalimanlarına, tünellere ne gerek var" diyorlar. CHP'nin başındaki zat 2001 yılında güya 'uçak inmeyen yolcusu olmayan havalimanı' diyerek Sabiha Gökçen havalimanını eleştiriyor. O zaman o havalimanına uçak inmiyordu. Ama biz geldik, Sabiha Gökçen yetmez oldu. Ey Kemal efendi senin buraların ne işe yaradığından haberin yok. Bu kafaya Türkiye emanet edilir mi?