EMİNE ERDOĞAN'DAN TWITTER'DA SAHUR DAVETİ
Geçen hafta bir öğrencinin Twitter'dan daveti üzerine yurttaki sahura katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kez da eşi Emine Erdoğan'ın Twitter'dan davet ettiği gençlerle Külliye'de sahur yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın birleştirileceğini açıkladı. Erdoğan, öğrencilerden yaz sezonunda yurt ücreti alınmayacağının da müjdesini verdi. Erdoğan gençlerin sorularını şöyle yanıtladı:
(Öğrenim kredisi borçları) "Ben sana Erdoğan cevabı mı vereyim, İnce cevabı mı vereyim? Eğer 'Erdoğan cevabı' derseniz, ben size en doğrusunu konuşurum. Burs karşılıksız. Biliyorsunuz kredi, belli devlet imkânlarının gençlerimiz için üniversiteyi bitirdikten sonra onlara yeni bir süreç açabilmek için temin edilmiş bir yöntemdir. Diğer adaylar, biz sileriz diyor. Biz yapamayacağımız bir şeyin sözünü vermeyelim diyoruz. Bakkal dükkânı yönetmenin bile bir izzet ve şerefi vardır. Siz, çırağa bakkal teslim eder misiniz? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çırak bile olamayanlara teslim edilir mi?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Külliye'de gençlerle sahur yaptı
2 BAKANLIK BİRLEŞİYOR
(Atanma konusuyla ilgili) "Ben, Bay Kemal değilim. Bay Kemal ne diyor? 'Atama bekleyen bütün öğretmen adaylarını atayacağım' diyor. İki kere iki dört, yalan söylüyor. Bu yıl da 30 bin, 40 bin, 50 bin olur ama 'Herkes atanacak' denirse, bu yalan olur."
(Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na personel alımıyla ilgili) "Şu anda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'yla birleştiriyoruz. Bu ikisi birleşeceği için -bunu daha sonra açıklayacaktım ama size kıyağım oldu- dolayısıyla burada yeni bir kadrolaşma olacak."
(Diş hekimliği okuyan bir gencin, stajlarda kullanılan malzemenin öğrenciler tarafından sağlandığını belirtmesi üzerine) "Ben bunu bilmiyordum. Bunu YÖK'le de görüşeceğim. Bunun takibini yapacağım. Öğrencinin orada kullandığı malzemenin ücretini öğrenciden alacak kadar Türkiye sefil duruma düşmedi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle sahur buluşmasında önemli açıklamalarda bulundu
SIRA ASTRONOT GÖNDERMEKTE
(Uzay araştırmalarıyla ilgili) "Öncelikle uzaya uydu fırlatma çalışmalarını başlattık. Bu ne demektir; bizim size ihtiyacımız var. Bu dönem başladığına göre, bundan sonra belki biz de astronot gönderme noktasına geleceğiz. Kısa zaman içinde uzay bilimleri noktasında ülkemiz ciddi bir yere gelecek. O zaman bu bölümde okuyanların değerleri artacak."
(Öğrencilerin yaz tatilinde yurtta kalmadıkları halde ücret ödemeleriyle ilgili) "Sinan (Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Sinan Aksu) ne bu iş? Şimdi Sinan Bey'e talimatı verdim. Onlar da bu düzenlemeyi yapmışlar. Bundan sonra yaz sezonunda ücret alınmayacak."
(Sağlıkla ilgili fakültelerdeki fiziki sıkıntıların belirtilmesi üzerine) "Başarının sırrı insanı, parayı ve bilgiyi yönetmektir. Tıp fakültesi olan üniversitelerimiz korkunç borç içinde yüzüyor. Öyle ufak rakamlar değil 250, 300, 350 milyon lira borcu olan üniversitelerimiz var. Diyoruz ki gelin, siz tıp fakültelerini devlete bırakın, gene üniversitenizin öğretim üyeleri orada ders versin. Ama işini idari noktadaki yönetimini bizzat Sağlık Bakanlığı yapsın. Onu da kabul etmiyorlar. Kardeşim batırıyorsunuz bizi. Biz bunun altından kalkamayız ki."
DARP EDİLEN KIZ DA GELDİ
Sahura, "Erdoğan kazanacak" dediği için afiş asan CHP'liler tarafından darp edilen Merve S. de katıldı. Olayı Cumhurbaşkanı'na tüm detayıyla anlattığını ifade eden genç kız, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Hukuki süreçte senin yanında olacağız" dediğini söyledi. Merve S., Cumhurbaşkanı'na onu çok sevdiklerini ve yanında olduklarını söylediğini de belirtti.
BUNU BANA SORABİLECEK KADAR ÖZGÜRSÜN
(15 Temmuz sonrası kapatılan askeri okullardaki öğrencilerin durumuna ilişkin) "Türkiye bir hukuk devleti. O gece ölenler var, 2 bin 193 gazimiz var. Bu söyledikleriniz ya yargılanıyor veya da onlar suçlu bulunduğu için açığa alındılar. Bakıyorsunuz işte ByLock olayına karışmış veya yeni yeni şimdi bazı bulaşma noktalarını görüyoruz. Hiç benim duymadığım şeyler var."
(Gazetecilik okuyan bir öğrencinin basının özgür olmasını istediğini söylemesi üzerine) "Bir cumhurbaşkanına kendi mekanında böyle bir soruyu soracak kadar özgürsün. Bir gazetecinin özgürlüğü bir başkasının özgürlük alanına kadardır. Benim ailemi her türlü hakarette yerin dibine sokan bir gazeteci yasalar içinde tutuklanıyorsa, siz ona hâlâ 'gazetecinin özgürlüğü' mü diyeceksiniz? Gazetecilerin özgür olmadığını sana kim söylüyor, bana bunun ispatını yap."