Pazartesi 11.06.2018
Son Güncelleme: Cuma 11.01.2019

Seçim ikinci tura kalmaz

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: Seçim ikinci tura kalmaz. Muharrem İnce dersine iyi çalışmamış. Yıkmak için değil yapmak için bir şeyler söylememiz lazım. Ama bunlar yıkmayı ve durdurmayı vaat ediyor

24 Haziran seçimlerine artık iki haftadan daha az bir süre kaldı. Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerinden biri olan 24 Haziran seçimlerinin sonuçları, sadece Türkiye'de değil islam dünyasında da merakla bekleniyor. Bu tarihi seçime hazırlanan Türkiye, bir yandan sınırötesi operasyonlarla sınır güvenliğini korumaya çalışırken diğer yandan ekonomik görünümlü siyasi operasyonlardan en az hasarla çıkmaya çalışıyor. 24 Haziran seçimlerinin Türkiye için anlamını, AK Parti'nin seçim sonuçları ile ilgili öngörülerini ve seçim sonrasında yaşanacak gelişmeleri Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'a sorduk.

CUMHURBAŞKANI'MIZ İLK TURDA SEÇİLİR

Genelde en sonda sorulur ama ben başta sorayım. AK Parti olarak 24 Haziran seçimleri ile beklentiniz nedir?

Seçim ikinci tura kalmaz. Ben siyasal tecrübesi biri olarak arazide gördüklerimden, milletimizin yaklaşımından, tutumundan çıkardığım sonucu söylüyorum.

Oy oranı konusunda bir tahmininiz var mı?

Şu anda Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu bellidir. Ben ikinci tura kalacağına ihtimal vermiyorum.. Bunu gerekçelendirmeye de gerek yok ama bir şeyi ifade etmek lazım, bir defa 'Evet, Hayır' oylaması yaptık 16 Nisan 2017'de. Yüzde 52'ye, yüzde 48 gibi bir oran çıktı. Şimdi bu 'Evet' diyenler şu anda bu sistemin hayata geçirilmesi için de 'Evet' diyorlar. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımıza oy verecekler. Çünkü onlarla beraber biz bu sistemi değiştirdik.

16 Nisan referandumunda "Hayır" oyu verenlerden bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy çıkacağını düşünüyor musunuz?

Geçmişte hem MHP'den, hem AK Parti'den hem de diğer partilerden 'Hayır'a veren de oldu. Ama onlar sisteme karşı olduğu için veya başka gerekçelerle 'Hayır' oyu verdi. Ama şimdi sistem değişti, artık liderleri cumhurbaşkanı adayı. Dolayısıyla 'Hayır' cephesinin içerisinde yer alıp AK Partili olanların tekrar liderinin arkasına döndüğünü de biz görüyoruz, dolayısıyla o da ilave bir artı olacaktır.

AK PARTİ MECLİS'TE DE ÇOĞUNLUĞU SAĞLAYACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan sık sık AK Parti'nin oylarını düşürmek için yapılan bir operasyondan bahsediyor. Bunun tutacağını düşünüyor musunuz?

Evet şimdi başladılar, 'Efendim cumhurbaşkanlığında tamam ayrı olsun da parlamento da ayrı olsun.' diyorlar. Bu ne demek? Bu, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden seçimi kazanacak hiç olmazsa biz parlamentoda onun dışında bir çoğunluk sağlayalım.' hesabı yapıyorlar. 'Cumhurbaşkanını engelleyemedik, parlamentodaki çoğunluğu engelleyelim' diyorlar. Bu mümkün değil. Neden değil? Parlamentoda çoğunluk olmadığı zaman Cumhurbaşkanının, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde elini ayağını bağlarsınız, etkisiz bir duruma düşürürsünüz ve iradesi zayıflar orada. Bunu diyenler esasında AK Partili olmayanlar ve Cumhur İttifakının içerisinde de yer almayanlar. Onların derdi, 'Cumhurbaşkanı seçiliyor, engelleyemedik, parlamentoda üstünlük sağlayalım' diyorlar.

Bunu başarabilirler mi? Yani AK Parti mecliste çoğunluğu elde edemeyebilir mi?

Bakın biz diyoruz ki, 'Güçlü meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye'. Eğer güçlü Türkiye olsun istiyorsak mecliste yürütme yetkisinde güçlü olması lazım. Yürütme sahibinin mecliste çoğunluğu olması Türkiye üzerine oynanacak bütün oyunları bozacaktır. Benim gördüğüm mecliste de, AK Parti salt çoğunluğun üzerinde bir milletvekili çıkaracaktır. Vatandaşlarımızın eğilimi, değerlendirmesi bunu bize gösteriyor. Ben mecliste de, aynı çoğunluğun olacağına inanıyorum.

MUHARREM İNCE DERSİNE ÇALIŞMAMIŞ

Muharrem İnce hızlı bir giriş yaptı ama son günlerde gafları ve yalanlanan sözleri ile anılmaya başlandı? İnce'nin performansını nasıl buluyorsunuz?

Sayın İnce dersine iyi çalışmamış belli. Konulara tam hakim değil. Benim tabi İnce'ye tavsiyem, önce doğruları söylemesi sonra her aktarılanı hemen doğru kabul etmemesi. Örneğin, FETÖ'nün iadesiyle ilgili Amerika'dan telefon geldiğini söylüyor, 'Bir Amerikalı aradı' diyor, Amerikalıyı açıklamıyor. İşte, 'Eğitimi biz ortaöğretimi bedava yapacağız' diyor. Eğitim zaten bedava ortaöğretimde. Üniversitede eğitim zaten bedava, üniversitelerde biz harçları kaldırdık. Kitapları veriyoruz biz millete. Ama adamın haberi yok. Böyle bir şey olabilir mi? Bunlar çoğaltılabilir, 'Projeleri durduracağım, yerli otomobili durduracağım, Kanal İstanbul'u durduracağım, nükleer enerjiyi durduracağım.' Sanırsın durdurma ekibi, yıkım ekibi. Seçime gidiyoruz, yıkmak için değil yapmak için bizim bir şeyler söylememiz lazım. Durdurmak için değil daha ileriye götürmek için çalışmamız lazım. Ama öyle görüyoruz ki bunlar yıkmayı ve durdurmayı vaat ediyorlar.

SAADET PARTİSİ TABANINDA HAYAL KIRIKLIĞI OLDU

CHP'yle ittifak yapan ve HDP'ye göz kırpan Saadet Partisi sizin için hayal kırıklığı oldu mu?

Benim için Saadet Partisinin yönetiminin bu tutumu hayal kırıklığı olmadı işin doğrusu. Ancak hayal kırıklığını Saadet'e oy veren Saadet'e gönül veren kardeşlerimizde olduğunu gördüm. Onları ben tanıyorum, benim çok dostlarım, kardeşlerim var. Onlar büyük bir hayal kırıklığına uğramış durumdalar. Onlardan birisi, kendisini arayan yukarıdan birine söylediğini bana şöyle anlattı, Saadet'e oy vermesini isteyince, 'Ben vermem Tayyip Bey'e vereceğim.' demiş. Uzun uzun konuşmuş, ikna edemeyince demiş ki, 'Yarın Rahmetli Erbakan Hocam sana sorarsa, 'Niye sen arkadaşlarıma oy vermedin, gittin Erdoğan'a oy verdin' ne diyeceksin?', 'Benim cevabım buna kolay' demiş, 'Ben Hocama derim ki, 'Hocam, sen neyin mücadelesini verdiysen, neyin hayalini kurduysan, Tayyip Erdoğan bir bir senin hayallerini gerçekleştirdiği için ben o yüzden ona oy verdim' diyeceğim.' CHP'yle ittifak kurup Tayyip Bey'in ve AK Parti'nin iktidardan edilmesi için mücadele etmesi Saadet tabanında büyük bir hayal kırıklığına yol açmıştır. Onu görüyorum, samimi Saadetçilerin hepsi ben eminim ki bunun hesabını sandıkta soracaktır.

CUMHURBAŞKANI ADAYI OLUNCA SUÇLARIN ORTADAN KALKMIYOR

Selahattin Demirtaş üzerinden bir mağduriyet edebiyatı yürütülüyor, muhalefet adayları da bu koroya katıldı. Bu girişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu bir siyasal mühendislik propagandası. Özellikle Kürt asıllı vatandaşlarımızın iradesini etkilemeye dönük beyanlar ve çalışmalardır. Yani bunu herkes görüyor, onun üzerinden bir mağduriyet yaratarak Kürt kardeşlerimizin, 'AK Parti'ye oy vermesini acaba engelleyebilir miyiz?' hesabı yapılıyor. Suç varsa bu suçu işleyen Cumhurbaşkanı adayı oldu, milletvekili adayı oldu diye soruşturmanın durması, yargılamanın durması ve adli süreçlerin ortadan kaldırılması diye bir kural yok. O zaman vatandaşlar arasındaki eşitlik ortadan kalkar. Kanun önünde herkes eşittir. Bunların samimi olmayan siyasal mühendislik çalışmalarıdır. Bunu herkes görüyor, herkes biliyor. O yüzden de bu siyasi mühendislik siyaset alanında netice vermez. Eğer verseydi bugün AK Parti olmazdı.

İNCE O APOLETİ APO VE FETO'YA TAKSIN!

Seçim beyannamesinde terör örgütlerinden bahsetmeyen Muharrem İnce'nin Afrin kahramanı İsmail Temel Paşa hakkındaki sözleri çok tartışıldı. Neden böyle bir çıkış yaptı?

Kabul edilemez bir durumdur. Kahraman ordumuzun kahraman bir mensubu ama kalkmış, 'Apoletini sökeceğim' diyor. Niye sökeceksin apoletini, söküp de FETÖ'ye mi, Apo'ya mı takacaksın apoleti? Kime takacaksın? İsmail Metin Temel Paşa'ya zarar vermek en fazla PKK'yı en fazla YPG-PYD'yi sevindirir en fazla FETÖ'yü sevindirir. Belli ki Sayın İnce onları sevindirmeyi kendisine vazife edinmiş gözüküyor. Ama buradan şunu ifade etmekte fayda var İsmail Metin Temel Paşa'nın apoletlerini sökmeye Muharrem İnce'nin ve onun peşinde koşanların gücü yetmez.

TERÖRLE MÜCADELE CHP'Yİ NEDEN RAHATSIZ EDİYOR?

Kandil operasyonu seçim öncesi muhalefet tarafından polemik konusu yapılmaya çalışılıyor. Bunu doğru buluyor musunuz?

Muhalefet böyle bir şey olursa, 'Seçim de var, AK Parti bundan karlı çıkar' hesabı yaparak buna karşı çıkıyor. 'Türkiye'nin terörle mücadelesinde başarılı olsun, teröristlerin başını ezsin, terörü yok etsin' diye destek vermesi gerekirken tam siyasal bir hesapla terörle mücadeleye karşı çıkıyor. Bundan önce de seçimler yapıldı ve terörle mücadele hiç kesintiye uğramadı. 7 Haziran-1 Kasım seçimlerini ve hendek terörünü hatırlayın. O zaman da terörle etkin ve kararlı mücadele yapılıyordu. Bu seçimin de diğerlerinden farkı yok. O nedenle bu seçimde de terörle mücadele hız kesmeden devam edecektir. Seçim var diye terörle mücadeleyi askıya almamızı kimse bizden beklemesin. Teröre vurdukça sesin yükseldiği yer Cumhuriyet Halk Partisi oluyor. Bunu anlamakta da zorlanıyorum ben. Terörle mücadele CHP'yi ne için rahatsız eder? İzah etmeleri lazım.

TÜRKİYE'DE SEÇİM GÜVENLİĞİ SORUNU YOK

Muhalefetin seçim güvenliği ve sandık taşınması konusunda bazı eleştirileri var. Türkiye'de seçim güvenliği ile ilgili bir sorun var mı?

Türkiye'de seçimler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra güvenli seçimlerdir. Yüksek Seçim Kurulu gerçekten güven müessesesidir ve seçimleri hep güvenli bir şekilde yapmıştır. Seçimlerde güvensizlik oluşturmak isteyenler, 'sandık güvenliği yok' diyenler esasında seçimden sonra yenilgilerine mazeret üretenlerdir. Çok net söylüyorum, Türkiye'deki seçim sistemi seçimlerde hileye izin vermeyen bir sistemdir.

Seçimlerde hile yapmak hiç mi mümkün değil?

Sandık başında en son seçimlerde en çok oyu almış o yerdeki dört partinin temsilcisi var. Bunlar, vatandaşın kimliğini beraber kontrol ediyor, imzasını birlikte alıyor, oy pusulasını birlikte veriyor, oyunun sandığa atılışına birlikte şahit oluyor, kullanışına şahit oluyor, zarfları, sandığı birlikte açıyorlar, oyların sayım dökümünü birlikte yapıyorlar, tutanağı birlikte imzalıyorlar, ilçe seçim kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu'nda da hepsinin temsilcileri var. Partiler bütün bu işlemleri vatandaşın sandığa gelip oyun Yüksek Seçim Kurulu'nda ilan edilene kadar bütün süreçler siyasi partilerin temsilcileri tarafından yapılıyor, onlar tarafından tutanağa bağlanıyor, imza altına alınıyor ayrıca YSK her sandığın sonucunu da ilgili partiye gönderiyor. Bütün bunlar partiler tarafından yapılıyor. Böyle bir sistemde hile yapılabilir mi?

Peki bu seçim hilesi dedikoduları nereden çıkıyor?

Bakın bir sandıkta bütün CHP, AK Parti, MHP, HDP diğer partiler, kimse o temsilci hepsinin anlaşmasıyla bile bu yapılamaz çünkü bir de orada sandık başkanı var o da kamu görevlisinden olacak. Bunun mümkünatı yok, fiilen de mümkün değil. Ayrıca bir de temsilcilerin dışında parti müşahitleri var, onlar da takip ediyor, vatandaş da dilerse takip ediyor. Seçimde hile var iddiaları kocaman bir yalandan ibarettir.

GÜNEYDOĞU'DA SANDIĞI KORUMAK ZORUNDAYIZ

Doğu ve Güneydoğu'da sandıkların taşınması da çok tartışıldı

PKK terör örgütü ülkemizin belirli bölgesinde seçmen iradesini etkilemek için tehdit yapıyor. Güvenlik güçlerinin seçmenleri çağırması bu tehdidi yapanların oradan uzaklaştırması seçim güvenliği için tam yapılmış bir uygulamadır. Ne yapalım? Bırakalım da PKK'lı teröristler vatandaşın oyunu hukuk dışı yöntemlerle kullandırtsın mı? Bizim yaptığımız tam da vatandaşın özgür iradesiyle güven içinde oy kullanmasını sağlamak. Kullandığı oyun da zayi olmasını önlemektir.

HDP İLE GİZLİ İTTİFAK YAPIYORLAR

Millet İttifakı içinde HDP yer almıyor ancak siz HDP'nin gizli ortak olduğunu ifade ediyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?

İttifaklar belli, Cumhur İttifakı belli muhalefetin iktidarı da belli. HDP karenin dışında ama Millet İttifakının içinde yer alıyor. Karenin içine niye koymadılar? Karenin içerisine koydukları takdirde halk bunlara oy vermez endişesi taşıyorlar. Amaçları Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci tura bıraktırmak ve ikinci turda HDP'yi de alarak hep birlikte hareket etmek. Zaten şimdi bakarsanız hepsi Selahattin Demirtaş'ın tahliye edilmesi konusunda ittifak etmiş durumdalar. Hepsi yüksek sesle bunun çağrısını yapıyorlar, sadece bu kare dışında bırakılmasının sebebi Türk halkını ittifakın içinde HDP yokmuş gibi aldatmaya dönük bir tutumdur. Ahlaki bir tutum değil.

ERDOĞAN KAYBEDERSE TELAVİV SEVİNİR

Seçim sürecinde Avrupa ülkelerinde AK Partili siyasetçilerin propaganda yapmasının engellenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu seçim sadece Türkiye'de partilerin yarıştığı bir seçim değil. Avrupa ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, Amerika'sı hepsi yakından takip ediyorlar. Siyasi istikrar, güçlü iktidar, etkin ve iyi yönetim bunun doğurduğu güven ortamından rahatsız olanlar var. Cumhurbaşkanımızın Türkiye'yi büyütmesinden ve Türkiye'yi ileri götürmesinden rahatsız olanlar var. Tabi HDP'nin, diğer partilerin seçim propagandası yapmasına izin verirken AK Partililere kapıyı kapatıyorlar. Bu çok net bir şekilde seçimlerde taraf olduklarını gösteriyor. Cumhurbaşkanımız kaybettiğinde kimler sevinir diye baktığınızda çok net bir şekilde görüyorsun Bunlar Telaviv'dir, Paris'tir, Berlin'dir, Viyana'dır. Pek çok başkentte yöneticiler tarafından bayram yapılacağını görüyoruz. Ama onlara bu millet bayram yaptırmayacaktır. Cumhurbaşkanı'mıza ve kadrolarına 15 Temmuz'da nasıl sahip çıktıysa her şeyini feda etmeyi göze alarak nasıl sahip çıktıysa 24 Haziran'da da sahip çıkacaktır.

İSA TATLICAN / SABAH GAZETESİ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.