Başbakan Binali Yıldırım, dün Tunceli'de Seyit Rıza Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. Yıldırım, özetle şöyle dedi:
BAŞIMIZ ÜSTÜNDE YERİNİZ VAR: Alevi, Sünni, Türk, Kürt, hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Her vatandaşımızın başımız, gözümüz üzerinde yeri var. Doğuştan bize verilen dinimiz, dilimiz, mezhebiniz, ırkımız Allah'ın bir lütfudur. Bu bizim zenginliğimizdir. Hepimizin aynı olmamız gerekmiyor. Farklılıklarımızla zenginiz.
SENLİK BENLİK NEDİR, BIRAK: Vaktiyle Tunceli Dersim olaylarından çok çekti, çok büyük bedeller ödedi. Hala onlarını acılarını tamir ettirmek, küllendirmek için uğraşıyoruz. (Aşık Veysel'in 'Senlik benlik nedir, bırak' deyişinden dizeler okuyor) O kadar açık ve net bir mesaj. Bugünkü ihtiyacımız budur. Farklılıklarımızı zenginlik olarak göreceğiz. Cenab-ı Hak bizi nasıl yarattıysa birbirimizi öyle kabul edeceğiz. Kimin Kürt, Türk olacağına biz mi karar veriyoruz? Anamızı, babamızı biz mi seçiyoruz? O halde neyin kavgasını yapıyoruz. Hiçbir kavga yapmayacağız, kardeş olacağız, et ve tırnak gibi olacağız.
TERÖRE FEDA ETMEYİZ: Terörün, emperyal devletlerin ülkemizi bölmesine izin vermeyeceğiz. İnşallah terörü de bu ülkenin gündeminden çıkaracağız. Bu ülkenin hiçbir evladını kaybetmeye rıza gösteremeyiz. Tek bir insanımızı dahi terör örgütlerine kaptıramayız, feda edemeyiz. Herkes her vatandaşımız kendini istediği gibi ifade edecek. Bu topraklarda bir daha katiyen Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Bu kadar açık söylüyorum.
FİTNE TOHUMLARI EKİYORLAR: Dışarıdan Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen emperyal devletler, aramıza fitne ve düşmanlık tohumlarını atıyorlar. Bakın, benim adım 'Binali'. 'Binali' ismi size ne hatırlatıyor? Binali, Ali'nin oğlu. Benim adımı koyan Alevi bir komşum. İşte Alevi-Sünni ilişkisi bu kadar değerli bir ilişkidir. Bizim inancımızda bu böyledir.
DERDİMİZ TERÖR ÖRGÜTÜYLE: Derdimiz Kürt-Türk kardeşlerimizle değil, sorunumuz bu ülkeyi bölmek isteyen, genç beyinleri, nesilleri zehirlemek isteyen bölücü terör örgütüyledir. İşte Tunceli'nin dağlarında artık onlara rastlayabiliyor musunuz? Onların hepsini imha ettik ve vatandaşlarımızın canına kast etmesinin önüne geçtik.
KAN ÜZERİNDEN SİYASET: Kobani olaylarında Kürtlerin kanı üzerinden siyaset yapmaya kalkanlara, Kürt ve Alevi kardeşlerimizi istismar edenlere geçit vermeyeceğiz. Değil mi kardeşlerim? Demokratik siyaset kılıfıyla toplumu çatışmaya sürükleyen terör uzantılarını asla aramıza sokmayacağız.
ABD'YE KRİTİK İNCİRLİK MESAJI
Başbakan Yıldırım dün YouTube üzerinden yayın yapan Oğuzhan Uğur'un hazırlayıp sunduğu "Mevzular Erken Seçim Özel" programında da şunları kaydetti:
ABD İNCİRLİK'TEN KOMŞUMUZU VURAMAZ: Biz sadece terörle mücadele için İncirlik'i verdik. Başka bir ülkeyi (İran) vurmak için asla İncirlik'i kullanamazlar. Irak'ın işgalinde kullanabildiler mi? Bir komşumuza karşı savaşta onlara destek sağlamamız asla düşünülemez.
ÜLKE İŞGAL EDİLEBİLİRDİ: (15 Temmuz'da) Büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Ülke o gece işgal edilebilirdi. Çünkü darbeyi yapan FETÖ ekibi değil, onları azmettiren emperyal güçler var. FETÖ sadece sahnede gözüken kısmı. Cumhurbaşkanımızın milletimizi meydanlara davet etmesi, onların bütün planlarını bozdu.
Başbakan Yıldırım bayramı baba ocağı Erzincan'ın Kayı köyünde karşıladı. Bayram namazını Refahiye'de kıldıktan sonra Kayı köyüne giden Yıldırım, evinde aile fertleriyle kahvaltı yaptı. Yıldırım daha sonra eşi Semiha Yıldırım, kızı Büşra Köylübay ile köy mezarlığına gitti. Babası Dursun, annesi Bahar ve dedesi Bekir Yıldırım'ın kabirleri başında dua etti.