Salı 25.09.2018
Son Güncelleme: Salı 25.09.2018

Erdoğan’dan New York’ta BM Güvenlik Konseyi’ne tepki: Neredesiniz?

Başkan Recep Tayyip Erdoğan önceki gün New York'ta TÜRKEN Vakfı'nca düzenlenen akşam yemeğinde Birleşmiş Milletler'in (BM) yapısının reforme edilmesi çağrısını yineledi: “Günümüzde mazlumun hakkını koruyacak ne bir kurum ne de bir mekanizma var. BMGK gibi kurumlar Bosna’da, Ruanda’da ve Filistin’de olduğu gibi Suriye’de de sessizliğe gömülmüştür. Türkiye olmasaydı, İdlib’de yeni bir katliam yaşanacaktı”

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ABD'de, Birleşmiş Milletler'in (BM) yapısının reforme edilmesi çağrısını yineledi. Erdoğan önceki gün New York'ta TÜRKEN Vakfı'nca düzenlenen akşam yemeğinde özetle şu mesajları verdi:
BÖYLE Mİ OLMALIYDIK? "İslam coğrafyasının kardeş kavgaları ve iç çatışmalarla gündeme gelmesi ne kadar üzüntü vericidir. Birbirine kenetlenen tuğlalar gibi olması gereken insanların emperyalistlerin kışkırtmalarıyla her gün birbirinin kanını döküyor. Biz böyle mi olmalıydık?


İSRAİL'İ GÖRMEZDEN GELİYORLAR: Yakaladıkları her fırsatı ülkemizi eleştirmek için kullananlar mesele İsrail olunca, İsrail'in işlediği cinayetler olunca ne yazık ki tüm hassasiyetlerini rafa kaldırıyor.
BM REFORME EDİLMELİ: BM Genel Kurulu bugüne kadar İsrail'in aleyhinde nice kararlar aldı. Acaba hangisi uygulamaya girdi? Konseyde zaten önemli bir garantörü var. Bir ülkenin iki dudağı arasından hayır çıktı mı bitti iş. Onun için 'Dünya 5'ten büyüktür' diyorum. Artık 2. Dünya Savaşı sonrası dünya yok. Bu yeni dünyada BM'nin de değişmesi gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'de İsrail'e net mesaj

ADİL BİR DÜNYA İSTİYORSAK: BM'nin 194 üyesinin de daimi üye olarak görev alabileceği dönüşümlü bir sistemin BM'de olması gerek, eğer adil bir dünya istiyorsak. Her kıtanın, her inancın, her rengini temsil edildiği bir BMGK, dünyanın o beklenen, barış, adil kokulu havasını teneffüse imkân verir.
DEVLETLER KILINI KIPIRDATMADI: 1 milyon masum Suriyeli'nin hayatını kaybetmesine, 13 milyonunun da evlerini terk etmesine neden olan vahşet karşısında, birçok devlet kılını dahi kıpırdatmadı. İşte kimyasal silahlarla yapılan saldırılara gösterilen tepki, her gün konvansiyonel silahlarla öldürülen on binlerce, yüz binlerce sivilden, varil bombaları altında can veren çocuklardan hep esirgenmiştir.

NEREDELER? Günümüzde kimliğine bakmadan mazlumun hakkını koruyacak, yine kimliğine bakmadan zalimden hesap soracak ne bir kurum ne bir mahkeme ne de bir mekanizma var. Uluslararası güvenliği teminle mükellef BMGK gibi kurumlar Bosna'da, Kosova'da, Ruanda'da, Yemen'de, Filistin'de, Arakan'da olduğu gibi Suriye'de de sessizliğe gömülmüştür. Nerede bunlar? Bunların hiç bu saydığım yerlere gittiğin duydunuz mu? Buraları gezdiklerini, bir destek verdiklerini duydunuz mu?


FELAKET YAŞANACAKTI: Srebrenitsa katliamına engel olamayan bütün bu kurumlar, 20 yıl sonra Halep'teki sivil ölümlerini sadece uzaktan seyretmişlerdir. Şayet Türkiye'nin çabaları olmasaydı, İdlib'de de muhtemelen aynı felaket yaşanacaktı. Soçi'de 10 maddeden oluşan belgenin imza altına almasıyla yeni bir süreci başlattık. İdlib'de korkulan büyük bir katliamın önüne geçilmiş oldu. Kanayan bir yarayı sarmak için gerektiğinde ölümü dahi göze alırız. En son İdlib krizinde yaşandığı gibi Suriyeli sivilleri Esed rejiminin insafına terk etmedik. Yeni katliamların önüne geçtik.


TERÖRİSTE SİLAH ABD'DEN: Biz Suriye'nin kuzeyini terör koridoru olmaktan çıkartacağız dedik. Onun için Cerablus'a, El Bab'a, Afrin'e girdik. Diyeceksiniz ki bu PKK'nın yan örgütleri bu silahları, parayı nereden buluyor? Ama bizim stratejik ortaklarımız buralarda farklı adımlar attılar. 18 bin TIR silah ve mühimmat maalesef buralara geldi. 3 bin kargo uçağı buralara geldi. Biz bunları beklemezdik. Biz stratejik ortaksak o zaman bunun gereği de yapılmalı."


'KONVANSİYONEL VE KİMYASAL SİLAH AYRIMI YAPILAMAZ'
"Türkiye'nin DEAŞ'lı ve PKK'ya karşı yürüttüğü meşru operasyonlarını eleştiri yağmuruna tutanlar, devlet terörü uygulayan rejimler ve yönetimler karşısında hiçbir adım atmıyorlar. Benzer bir kayıtsızlığa 7 yıldır Suriye'de de şahit oluyoruz. Kimyasal silahlarla kaç kişi öldü? Bakıyorsunuz 100, 200, 300, 500, bin, bin 500, 2 bin, 5 bin. Peki, konvansiyonel silahlarla ne kadar insan öldü? Ama hiçbir zaman bu liderlerin ağzından konvansiyonel silahlarla ilgili bir açıklama duymazsınız. Ağızlarını açtıkları zaman kimyasal silah diyorlar. Masaya yatırıldığı zaman kimyasal, konvansiyonel hepsi birlikte değerlendirilmesi gerekir. Sonucunda insanların ölümüne yol açan tüm silahlar yasaklanmalı."


'FETO BEYLER GİBİ YAŞIYOR'
"Feto denilen teröristi de istedik, maalesef bunu da vermediler. Bunlar da tabii bizde soru işaretleri doğuruyor. Acaba niye vermiyorlar? Mahkemesi yok, yargılanmıyor. 400 dönümlük arazide şu anda beyler gibi yaşıyor. Bizim aramızda suçluların iadesi yok mu, var. Ülkemizde bu mahkûm edilmiş. Dosyalar hepsi gönderildi. Niye vermiyorsunuz? Manidar..."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.