Türkiye’nin gerçeklerini Berlin’de anlattılar

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya temasları sırasında Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Berlin Temsilciliği ve SABAH Yazarlar Kulübü iş birliğiyle Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen "Bugünün Türkiye'si" başlıklı panelde SABAH yazarları Türk dış politikası ve AB ilişkileri gibi konuları ele aldı. Berlin'deki Federal Basın Merkezi'nde yapılan panele Daily Sabah yazarı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, SABAH gazetesi yazarı ve SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Sabah gazetesi yazarı ve SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın, Daily Sabah yazarı Ozan Ceyhun ve SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Dr. Nebi Miş katıldı.
"BATI, AFRİKA'YA KAN VE GÖZYAŞI, TÜRKİYE İSE KALKINMA GÖTÜRDÜ"
"Türk dış politikasının insani boyutu" başlıklı bir konuşma yapan Saadet Oruç: Türk insanının ahlaki, dini ve kültürel özellikleri ve AK Parti politikaları ile Türkiye insani yardımda dünyada ilk sırada yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tahran'da ve Soçi'deki çabaları ile İdlib'de insani bir krizi engelledi. Türkiye'de muhalefetin mültecilere yaklaşımı, Batı'daki aşırı sağın yaklaşımı ile örtüştüyor. Türkiye insani ve vicdani olarak Afrika'ya yardımda bulundu. Batı, Afrika'ya gözyaşı, kan ve sömürgecilik, Türkiye ise kalkınma götürdü.

"SURİYE'DE İNİSİYATİF ALAN TÜRKİYE, AVRUPA'NIN İSTİKRARINI KORUDU"
"Türkiye'nin Ortadoğu Politikası" adlı bir konuşma yapan Burhanettin Duran: Türkiye, Arap ülkeleri ve Suriye'de çıkan savaş ve kriz ve sosyolojik sorunlarla yüzleşen bir ülke. Bu Avrupa'nın da yüzleştiği bir sorun. Türkiye, Suriye'deki krizde en fazla inisiyatif alan ülke konumunda. Bu sayede Türkiye, Avrupa'nın istikrarına da katkı yaptı. Türkiye bir yandan mülteci akını ile baş ediyor, bir aydan da DEAŞ, PKK, FETÖ gibi terör örgütleri ile mücadele ediyor. Bu konuda Batı tarafından yalnız bırakıldı. Türkiye bir yandan krizlerle boğuşurken bir yandan ayakta kalmaya çalıştı. Bu bakımdan Batı'da yapılan eleştirilerde daha mütevazı olunması gerekir.

"TÜRKİYE VE ALMANYA'NIN BİRBİRLERİNE İHTİYACI VAR"
"Türkiye'nin terörle mücadele çabaları" başlıklı bir konuşma yapan SABAH yazarı ve SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın: Türkiye terörle mücadelede gerek NATO gerek Avrupalı müttefiklerinden yeterince destek alamadı. Almanya ile son 3 yıldır yaşanan kriz ve gerilim çoğu zaman rasyonel çizgiden çıktı. Bu krizlerin arasında ABD'nin son yıllarda izlediği müttefik ülkeleri "yalnızlaştırma" politikası etkili. Daha önce bu yalnızlaştırma siyaseti nedeniyle karamsar Türk-Alman ilişkilerinin düzelmesi konusunda karamsardım. Şimdi ilişkilerin düzelmesi için bir ihtimal doğdu, yeni bir adım atıldı. Bunun desteklenmesi gerekir. İki ülkenin birbirine daha fazla ihtiyacı var.
"AB'NİN 'TÜRKİYE'Yİ ALMAYALIM' DEMEK GİBİ BİR LÜKSÜ YOK"
"Türkiye'nin AB için önemi" başlıklı bir konuşma yapan Daily SABAH yazarı ve eski Avrupa Parlamentosu Milletvekili Ozan Ceyhun: AB içinde Almanya'nın önemi büyük. Biz Almanya ve Türkiye'nin arasını bir takım çevrelerin açmasına izin vermemeliyiz. AB ve Almanya'nın çıkarları ile çatışan başka güçler ayrıştırıcı ve çatıştırıcı faaliyetler sürdürüyor. Avrupa'da aşırı sağ bu nedenle destekleniyor. MHP'ye 'ırkçı' diyenler var. MHP, Avrupa'daki birçok partiden daha demokrat. AB'nin 'Türkiye'yi almayalım" demek gibi bir lüksü yok. Avrupa'da ırkçı ve aşırı sağcı partiler yeterince tartışılmıyor.
'BAŞKANLIK SİSTEMİ GÜÇLÜ YÖNETİM DEMEK'
'Başkanlık sistemi' başlıklı bir konuşma yapan SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Dr. Nebi Miş: Türkiye'de değişen parlamenter sistemin krizleri hakkında tarihsel dönemlere ilişkin örnekler var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni hazırlayan bir süreçten geçtik. 4 başlık altında değerlendireceğimiz süreçte Türkiye'de 40 yıldan fazla süren parlamenter sistemin krizleri tartışıldı. Toplumsal hafıza ve son dönemde yaşanan darbe girişimi gibi olaylar halkı daha güçlü bir yönetim anlayışı olan başkanlık sistemine yakınlaştırdı.
'BEN TÜRK DOSTUYUM'
Panelden sonra görüş ve sorularını dile getiren davetliler ağırlıklı olarak Türk Alman ilişkilerine, ırkçılık sorununa ve Türkiye'ye yönelik haksız yaklaşımlara dikkat çekti. Söz alan Potsdam Üniversitesi'nden Dr. Detlev W. Belling "Ben Türk dostuyum. Atatürk'ün Almanya'da savaştan kaçan Alman vatandaşlarına sığınma hakkı verdiğini unutmamak gerek. Ayrıca Alman Meclisi'nin Ermeni tasarısını kabul etmesini de doğru bulmadım. Siyasilerin soykırım kararı almaya hakları yoktur, Alman Meclis'i yanlış yaptı" dedi. Belling, Türk- Alman ilişkilerinde sorunların çözümü için 'hoşgörü' ye işaret etti.