Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün akşam İstanbul'da "Parçalanmış Bir Dünyada Barış ve Güvenliği Yeniden Düşünmek" temasıyla düzenlenen TRT World Forum'a katıldı. Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
Dünyanın çeşitli yerlerinde BM'nin gayretleri var BM Güvenlik Konseyi'nden çıkan birçok kararlar var. Fakat çıkan bu kararlarla alınan bir netice yok. Beş daimi üye var. Bu beş daimi üyenin bir tanesi "hayır" diyorsa, mesele bitmiştir.
Onun için de ben diyorum ki, dünya beşten büyüktür. Hele hele birden kesinlikle büyüktür. BM Güvenlik Konseyi'nde dünya temsil ediliyor mu? Hayır. Yedi kıtanın yer aldığı bir BM Güvenlik Konseyi, bunu bizim başarmamız lazım.
(AB üyelik süreci) Bizimle mukayese edilemeyecek ülkeler Avrupa Birliği'ne (AB) üye yapıldı. Kopenhag kriterleri dendiği zaman bu kriterleri A'dan Z'ye biz yerine getirdik. Ama bunlarla yakından uzaktan alakası olmayanlar şu anda üye. Türkiye ile ilgili olarak bakıyorsunuz sudan sebeplerle bizim karşımıza geliyorlar. Diyoruz ki, bakın içinizde en kıdemli Başbakan, Cumhurbaşkanı benim benim bu sürecim içerisinde AB üyelerinden birçoğu burada yoktu. Zirve toplantılarına katılırdım, AB'de oturur konuşurduk. Sonra tabi isim vereceğim artık, kusura bakmasın Sarkozy Fransa'nın başına geldi Şansölye Merkel de Almanya'nın başına geldi. Onlar geldikten sonra liderler zirvesini kaldırdılar.
Bizim de o an itibarıyla bir fasılda aç-kapa yapıldı. Diğer fasıllara hiç girilmedi ,yeni yeni bazı kararlar aldılar. Dediler ki, bundan sonra bu fasılların açma-kapaması yapılmayacak. Sadece açma, liderler de katılmayacak. Peki o zaman neyi biz konuşuyoruz? Neyi müzakere edeceğiz? Ve o günden bugüne Türkiye'nin AB'de önünün açık olduğuna dair bir emare yok.
Bize devamlı nasihat çekiyorlar. Nasihatleri şu; size biz şöyle bir farklı uygulama yapalım bu farklı uygulama ile Türkiye'yi buraya alalım. Biz de olmaz diyoruz. Şimdi son seyahatimde ben Amerika'da özellikle bir kaç tane AB üyesi başkana onu söyledim. Siz beni yoruyorsunuz, ben de sizi yoruyorum. Alacaksanız alın, almayacaksınız söyleyin biz yolumuza gidelim, siz de yolunuza gidin yormayalım birbirimizi. Yani "Almayacağız" da diyemiyorlar.
(AB'nin sona yaklaştığı görüşü) Ben de o işaretleri görüyorum. Bir an önce yaklaşılsa da biz de istikametimizi çizsek diye düşünüyorum. Çünkü sene 1963, sene 2018 hala bizi oyalıyorlar. Böyle bir zulüm olmaz.
Bizim AB'ye katacağımız çok şey var. Onların da bize katacağı çok şey olabilir ama böyle giderse, bu mantıkla giderse bize düşen de herhalde 81 milyona gitmek. 81 milyon ne karar veriyor, ona bakmak. Arkadaşlarımla da bir masaya yatıralım, 'Tamam' denildiği anda hemen adımımızı atarız.
Bu arada Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, toplantıya katılan Ürdün Kraliçesi Rania El Abdullah ile de görüştü.
REFERANDUMLARA ALIŞMAK LAZIM
Bir soru üzerine, Avrupa ülkelerinde bir sene içinde 2-3 referandum yapıldığını söyleyen Erdoğan, şunları aktardı: "Öyle Avrupa ülkeleri var ki bakıyorsunuz bir sene içine 2,3 referandum sıkıştırıyor. Referandumlara aslında alışmak lazım."