Son dakika gelişmelerine göre, Adnan Oktar grubuna yönelik düzenlenen ikinci dalga operasyonda Oktar'ın sağ kolu Tarkan Yavaş ve Serkan Yumru ile bunları sakladıkları ileri sürülen 7 kişi daha yakalandı. Tarkan Yavaş'ın nefes kesen bir siber takip ile yakalandığı öğrenildi. İşte ayrıntılar;
SAPIK ÖRGÜTÜN 2 KRİTİK İSMİ BAKIN NASIL ENSELENDİ
Sapık Adnan Oktar örgütü ve kedicik adını verdiği kadınlarının yakalanmasının ardından bu örgüte yönelik operasyon ve takip sürüyor. Operasyonun ilk gününden itibaren kaçan 2 kritik isim bugün adeta yeraltında saklandıkları yerden çıkarıldı.
İKİNCİ DALDA İKİ NUMARAYA
Alınan bilgilere göre, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kamuoyunda 'Adnan Hoca' olarak bilinen Adnan Oktar yapısına yönelik bu sabah ikinci dalga operasyon başlattı.
İNTERNETTEN VİDEOLAR PAYLAŞIP AKLAMA YAPIYORDU
Adnan Oktar'ın neredeyse her fotoğrafında yanında olduğu görülen Tarkan Yavaş operasyonların başladığı günden bu yana kaçmayı başarmış ve saklandığı yerden sürekli videolar çekerek youtube üzerinden örgütü aklamaya ve hedef saptırmaya çalışıyordu.
POLİS ONU VE YANINDAKİ SERKAN YUMRU'YU BAKIN NEREDE BULDU
Eyüp Göktürk'te bir apartman dairesine yapılan operasyonda grubun firari üyelerinden Oktar'ın sağ kolu Tarkan Yavaş ve Serkan Yumru ile bunlara yardım ve yataklık yapıp saklayan 7 firari şüpheli yakalandı. Gözaltına alınan zanlılar İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirildi.
Bakın yeri nasıl tespit edildi;
İNTERNET PAYLAŞIMLARI ELE VERDİ
11 Temmuz 2018 günü başlatılan gözaltı operasyonlarında kaçmayı başaran Tarkan Yavaş'ı internet üzerinden yaptığı paylaşımların ele verdiği öğrenildi. Yavaş'ı payaşımlarının ve bu paylaşımları yaptığı bilgisayarların IP adresleri ele verdi. Yavaş, siber takibe takıldığını fark etmeden video paylaşmaya devam ediyordu.
ADNAN OKTAR VE KEDİCİKLERİ BÖYLE YAKALANDI
Bundan 4 ay kadar önce Adnan Oktar polisten kaçarken yol ortasında yakalanmıştı. O gün gelişmeler şöyle seyretti;
POLİS EKİPLERİ "ADNAN OKTAR'IN BÜYÜK KEDİSİ" DİDEM ÜRER'İ DE YAKALADI
Adnan Oktar'a yol ortasında yapılan operasyon kameraya yansıdı. Amatör kamerayla yapılan çekimde polis ekiplerinin Oktar'ı ve yanında bulunan Didem Ürer'i gözaltına aldığı anlar yer alıyor. Polis ekiplerinin Oktar'ı bir süre nereye gideceğini görmek için izlediği belirtiliyor…
ÖNCE VİLLA'DAKİLER TOPLANDI
Adnan Oktar grubuna yönelik olarak dün Kandilli'deki villaya ekiplerinin yaptığı operasyon polis helikopteri kamerasına yansıdı. Görüntülerde eve baskın yapan polis ekiplerinin çok burada bulunan çok sayıda kişiyi gözaltına aldığı görülüyor.
100 ODALI VİLLADA SAPKIN BİR HAYAT
İstanbul polisinin Adnan Oktar'ın Kandilli'deki 100 odalı olduğu belirtilen lüks villasına gerçekleştirdiği operasyon polis helikopteri kamerasına yansıdı. Kameraya yansıyan görüntülerde ekiplerin villada bulunan şüphelileri tek tek gözaltına aldığı görülüyor. Daha sonra bu yapının sapkın uygulamalarıyla ilgili birçok ayrıntı ortaya çıkacaktı…
KELEPÇELENEREK YÜZÜSTÜ YATIRILDI
Villanın bahçesinde incelemelerini sürdüren ekiplerin gözaltına alınan şüphelileri kelepçeleyerek yüz üstü yatırdığı görüntülere yansıyor. Görüntülerde çok sayıda polisin operasyona katıldığı görülüyor.
KEDİCİKLERİN MAKYAJSIZ HALLERİ ŞOKE ETTİ
Ayrıca Adnan Oktar grubu operasyonunda gözaltına alınan ve 'kedicik' olarak adlandırılan bir grup kadın şüpheli, sağlık kontrolünden geçirildiğinde örgüt tarafından adeta tabulaştırılan kadınların gerçek halleri de ortaya çıkmış oldu.
TEK TEK GÖRÜNTÜLENDİLER
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekiplerince Adnan Oktar grubuna yönelik yapılan operasyonlarda gözaltına alınan şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesine devam ederken görüntüleri de bir bir medyaya yansıdı.
BAYRAMPAŞA DEVLET HASTANESİNDE FOTOĞRAFLANDILAR
Operasyonda gözaltına alınan ve 'kedicik' olarak adlandırılan bir grup kadın şüpheli, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Bayrampaşa Devlet Hastanesine getirildi.
TUTUKLANDILAR
Kadın şüpheliler de bugün yakalananlar da sağlık kontrolü işleminin ardından sorgulanmak üzere yeniden İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldü ve örgüt faaliyetlerinde bulunanları tespit edilerek tutuklandı.
KAÇMAK İSTEDİ
Tarkan Yavaş operasyon sırasında kaçmak istese de ekipler etrafını sardığı binadan Tarkan Yavaş'ı alarak emniyete götürdü
Tarkan Yavaş'ın emniyetteki sorgusu devam ediyor. Sorgu sonrasında Adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
Tarkan Yavaş ile birlikte yakalanan Yumru ve onların saklanmasına yardım ve yataklık ettikleri düşünülen 7 ismin de Emniyetteki işlemlerine devam ediliyor.
Tarkan Yavaş Adnan Oktar'ın en yakınındaki ve neredeyse tüm faaliyetlerinde onunla aynı karede olan iki numarası idi.
İşte Oktar örgütünün bir etkinliğinde Tarkan yavaş ve Örgüt lideri Adnan Oktar
HINCAL ULUÇ'UN ÇARPICI YAZISI;
Adnan Oktar ve ekibine yönelik operasyonda çarpıcı bilgilerin ortaya çıkmaya başladığı günlerde Sabah yazarı Hıncal Uluç köşesinde, binlerce gencin geleceğini karartan Adnan Oktar hakkında yazmış, yazısı geniş yankı uyandırmıştı.
Bu örgütün çoktan bitirilmesi gerektiğinin altını çizen Hıncal Uluç'un yazısının ilgili kısmı şöyle;
'BACILAR DİYE KOYNUNA ALIYORDU'
Savcılığın harekâtı başlatan iddianamesindeki suçların sadece birkaçına bakar mısınız?.
"Suç işleme amacıyla örgüt kurma.."
"Çocukların cinsel istismarı.."
"Reşit olmayanla cinsel ilişki.."
"Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık.."
"Suçtan kaynaklanan mal varlığı.."
"Resmi belgede sahtecilik.."
"Hakaret, suç uydurma, yalan tanıklık..
"Rüşvet.."
"Eziyet.."
Daha neler neler.. Siyasi ve askeri casusluğa kadar..
Ben bu gazetede başladığım yıllarda, yani 90'larda başlamıştı, Hocacılık.. Anında öğrendim. Çünkü Adnan Hoca'nın kandırdığı, anne ve babalarından ayırdığı zengin oğlanlar ve "Bacılar" diyerek koynuna aldığı hatta reşit olmamış genç kızlar arasında, yakın arkadaşlarımın çocukları da vardı.
Kandırılıp, guruba katılan bacılarla ilk yatmak hakkı Adnan Hoca'nındı. Mürit delikanlılara sıra sonra geliyordu.
ANNE VE BABALARI SUÇLUYORLARDI
Beyinleri yıkanan çocuklar, onları geri almak isteyen anne ve babalarını en ağır şekilde suçluyorlardı. Ne aileler yıkılmış, parçalanmış ve dağılmıştı.
Yazmaya başladım. Bu defa bana, gazeteme ve gazetemin sahip ve yöneticilerine yönelik, tehdit, iftira ve şantaj kampanyası başladı. Siyasi Mektup adı altında, bizler için atılmadık iftira kalmadı.
Adnan Hoca'ya savaş açan her gazete ve gazeteci ayni akıbete uğradı. Rezil iftiralar elden ele dolaşıyordu. Öyle teşkilat kurmuştu utanmaz adam..
Tüm bunlar bilinir, kendi televizyonu Adnan Hoca ve cariyelerinin nasıl özenti bir hayat yaşadıklarını teşhir ederken bile kimse harekete geçmedi..
"1999'da basıldı da ne oldu" diye mi düşünüldü, bilemem..
Bildiğim..
Salı sabahı Yeni Cumhuriyet'e, çarşamba sabahı da Adnan Hoca'nın devlet içinde devlet gibi kurduğu, kendi kuralları ile yönettiği "Utanç Dükalığı"na baskın haberi ile uyandığım..
Dedim ya!.. İyi başladık!.