Çarşamba 05.12.2018 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 05.12.2018 10:37

Mehmet Ali Alabora’ya yakalama kararı

Gezi Parkı Kalkışması sırasında ‘Mesele sadece Gezi değil’ şeklinde tweetiyle kamuoyunu Gezi Parkı’na çağıran oyuncu Memet Ali Alabora hakkında çıkarılan yakalama kararının detayları ortaya çıktı. Kararda, Alabora’nın Otpor’un kurucusu Ivan Maroviç ile Mısır’daki görüşmesi ve Mi Minör adlı tiyatro oyununun amacı anlatıldı.

Oyuncu Memet Ali Alabora hakkında İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'nce çıkarılan yakalama kararının detayları ortaya çıktı.

Kararda, 2011 yılında 'Ayaklan İstanbul' adıyla Taksim'de çekilen video görüntüleriyle planlanmasına başlanılan ve İstanbul Taksim Bölgesi Yayalaştırma projesi kapsamında Taksim Gezi Parkı'ndaki bazı ağaçların 27 Mayıs 2013 tarihinde başka yere nakledilme bahanesiyle başlatılan protesto eylemlerinin provokasyonlarla birlikte ülke çapında olaylara ve şiddet içerikli eylemlere dönüştüğü belirtildi.
ÇOK SAYIDA EMNİYET GÖREVLİSİ VE VATANDAŞ...

Yapılan gösteriler sırasında çok sayıda Emniyet görevlisi ve vatandaşın yaralandığı ve hayatını kaybettiği, kamu malları ile özel/tüzel kişilerin mallarının ciddi oranda zarar gördüğü ve birçok şiddet eyleminin meydana geldiği kaydedildi.

Bu süreçte bazı gruplarca Twitter üzerinde #occupygezi (işgal etmek) ve #DirenGeziParki gibi hashtagler açılarak 'Gezi Parkı'nın simgeleştirildiği ve ısrarla 'direniş, ayaklanma vb.' çağlarıla ile anılır hale getirildiği ifade edildi.

Kararda, her ne kadar basın-yayın organlarında ve sosyal medyada gösterilerin toplum refleksi ile bir anda oluştuğuna dair kanaat oluşturulmaya çalışılsa da olayın sosyal medyada yayılış biçiminin, olayı başlatan ve yayılmasında rol oynayan aktörlerin, seçilen slogan ve imgelerin eylemin ilk gününden itibaren meydanlarda ve sosyal medyada en önde yer alan ve organize eden, ayrıca uluslararası aktörlerden destek alan şahıslarca bilinçli bir şekilde yönlendirildiği ve yönetildiğinin tespit edildiği kaydedildi.

Bu durumun söz konusu olayın 'planlı bir senaryonun' ürünü olduğunu açıkça ortaya koyduğu belirtildi. Soruşturma kapsamında elde edilen deliller ve ülke çapında meydana gelen olaylara genel olarak bakıldığında söz konusu eylemlerin gelişi güzel ortaya çıkmadığı ifade edildi. Bir organizasyon dahilinde, sistemli ve planlı olarak yürütüldüğü, demokratik hak ve masum protesto gösterileri şeklinde lanse edilmesine rağmen asıl amacın yurt genelinde şiddet eylemlerinin çeşitli terör örgütleri vasıtasıyla tüm yurda yayılarak kaos ve kargaşa ortamı meydana getirilmesinin amaçlandığı belirtildi.

Bu doğrultuda ülkenin sol fraksiyonlu terör örgütlerinin sahada mevcut bulunan potansiyel militan gücünden ve bu örgütlerin Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne yönelen sürekli bir eylem gayretinde olmaları sebebiyle daha önce sahneye konulan bu planın diğer ülkelerde olduğundan farklı olarak ülkemiz sosyal ve ideolojik yapısına uyarlandığı ifade edildi.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye imkan sağlayacak boyutlara ulaşmasının hedeflendiği, bu yöndeki faaliyetlerin de dış ülkelerdeki eylemlerle benzerlikleri soruşturma kapsamındaki tespitleri sebebiyle Gezi Parkı Eylemlerini de George Soros ve aynı düşünce amacını hedefleyen odaklarca Türkiye'de mevcut uzantıları tarafından organize edildiğinin tespit edildiği kaydedildi.

Olaylar göz önüne alındığında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye imkan sağlayacak boyutlara ulaşmasını hedefleyen soruşturmaya konu olan şüphelilerin de arasında bulunduğu odakların Türkiye açısından bugüne kadar karşı karşıya kalınmamış olan sui generis (nevi şahsına münhasır) bir yapıya haiz olduğu belirtildi.

Kararda, bu faaliyetler çerçevesinde şüpheli Mehmet Osman Kavala'nın önderliğini yaptığı yapının Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye imkan sağlayacak eylemlerin medya desteği olmaksızın yapılamayacağının farkında olması sebebiyle bu konu ile ilgili bir özel kanal kurulması yönünde gayreti olduğu ifade edildi. Dış destek almaya yönelik gayretlerinin olduğu, yine sivil toplum kuruluşlarının ve özellikle Taksim Dayanışması isimli oluşum içine yerleştirildiği mensupların da sivil toplum gibi bu STK'ları amaçları yönünde yönlendirdiği, STK'lar aracılığıyla ve oluşturduğu mağduriyet algısını da kullanarak olayları ülke çapına yaydığı belirtildi.

Oluşan bu kaos ortamında dış ülkelerin baskısı eklenerek Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini istifaya zorlamak gayesinde olduğu, bunun gerçekleşmemesi halinde ise dış ülkelerde yaşanan örneklerde olduğu gibi silah kullanımı, iç savaş senaryoları ve hatta yabancı ülkelerin doğrudan silahlı müdahalesine uygun ortamı hazılamak gibi nihai bir amacı olduğu kaydedildi.

Kararda, Taksim Gezi Parkı eylemleriyle ilgili olarak KOM Daire Başkanlığı'nın raporuna da yer verildi. Raporda, Gezi eylemlerinde 'Occupy' (İşgal) hareketi olarak bilinen ve teorisyenliğini Gene Sharp'ın yaptığı sözde 'Sivil Başkaldırı' yönteminin kullanıldığı, söz konusu hareketin uygulayıcısının ise Otpor/Canvas (Direniş) adı verilen grup olduğu, Sırp asıllı İvan Maroviç tarafından kurulan 'Otpor' isimli örgütün, Gürcistan ve Arap dünyasında yaşanan ve sosyal medyanın etkin bir şekilde kullanıldığı, ayaklanma ve devrimlerde etkin olduğu belirtildi.

"ALABORA VE MAROVİÇ GÖRÜŞTÜ"

Bu kapsamda Otpor lideri İvan Maroviç'in 16 Haziran 2012 – 21 Haziran 2012 tarihleri arasında Türkiye'de bulunduğu, daha sonraki dönemde yani 7 Temmuz 2012 – 15 Temmuz 2012 tarihleri arasında Mısır'ın başkenti Kahire'de, Gezi Parkı eylemlerinde daha sonrasında ön planda bulunacak olan Memet Ali Alabora, eşi Pınar Alabora (Öğün), Defne Anter, yazar Handan Meltem Arıkan, reklamcı Melin Osasogie Edomwonyi isimli şahıslarla görüştüğü belirtildi.

Adı spekülasyonlarla ve dünyada benzer devrimlere giriştiğinden bahisle anılan George Soros tarafından dünya çapında kurulmuş olan ve Türkiye'de de faaliyet gösteren Açık Toplum Enstitüsü Danışma Kurulu üyesi olan Mehmet Osman Kavala'nın bu olaylarda organizatör ve finansör olduğu ifade edildi.

Bahsedilen olaylarda adı geçen şahısları yönlendirdiği, şahısların Mısır'da olduğu sırada Kavala'nın da 11 Temmuz 2012 – 14 Temmuz 2012 tarihleri arasında yurtdışında olduğu, Türkiye dönüşünde ise 'Mi Minör' isimli tiyatro oyunu provalarına başlanıldığı, bu oyunda özetle temsili ülkenin başkanına karşı ayaklanmanın teşvik edildiği kaydedildi.

Söz konusu şahısların Türkiye'ye geldikten hemen sonra 30 Temmuz 2012 tarihinde Mi Minör isimli bir tiyatro oyununun provalarına başladığı, Handan Meltem Arıkan'ın yazdığı ve Memet Ali Alabora'nın yönetmenlik yaptığı Mi Minör'ün izleyiciyi sosyal medya aracılığı ile örgütleyip sergilenecek oyuna davet eden ve seyircinin de interaktif olarak katıldığı bir tiyatro oyunu olduğu belirtildi.

GEZİNİN PROVASI Mİ MİNÖR

Kararda, Nisan 2013'e kadar gösterimde kalan oyunda izleyicinin sosyal medya aracılığı ile örgütlenip temsili ülkenin başkanına karşı ayaklanmaya teşvik edildiği belirtildi. Gerek oyunun içeriğine gerekse oyuncuların yaptığı açıklamalara bakıldığında oyun çerçevesinde Gezi Parkı eylemlerinin provasının yapıldığının tespit edildiği kaydedildi.

Mi Minör adlı tiyatro oyununun gösterimde olduğu günlerde NTV ve CNN Türk kanallarındaki programlara katılan Memet Ali Alabora, eşi Pınar Alabora ve Handan Meltem Arıkan'ın 'Twitterla devrim olasılığı var', '140 karakterle ülkeler devriliyor', 'Pinima çok yapancısı olduğumuz bir yer değil', 'Yapılamayanların bir alıştırması olur' ve 'Tiyatroya telefonlarınızla gelin diyoruz' vb ifadelerinin de güdülen amaca yönelik olduğu belirtildi.

Kararda, ayrıca internette yer alan 'Ayaklan İstanbul' isimli video görüntüsünde 2011 Kasım ayında İstanbul-Taksim'de bir grupla beraber eylem yapan Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Öğün ve Handan Meltem Arıkan isimli şahıslarla röportaj yapıldığı, bu röportajda şahısların Arap Baharı'nın bölgesel olmadığı, küresel olduğu, eninde sonunda ülkemizde de olmasını arzu ettiklerinin açıkça dile getirildiği kaydedildi.

Şüphelilerden Memet Ali Alabora'nın ise gezi olayları sırasında Twitter hesabından 'Mesele sadece Gezi parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı' şeklinde provakatif paylaşımlarda bulunduğu, adı geçen diğer şahısların da benzer biçimde bu şekilde paylaşımlarının olduğunun tespit edildiği belirtildi.

Ayrıca bu konularla ilgili Alabora ve Kavala arasındaki telefon görüşmesinde Kavala'nın "Bir ara bu yani bu hadisenin önümüzdeki şeyleri ne olur hani hep Avrupalılar her gördüğüm şey soruyor iyi tamam da hani bu siyasi durumu nasıl değiştirecek diye sorup duruyor bir ara bir yani birkaç arka.. kişi oturup bir konuşsak mı" diyerek görüşmek istediğinin tespit edildiği kaydedildi.

Yine Garaj İstanbul vb. toplantılarda gezi eylemlerinde sanatçıların ne şekilde kullanılması gerektiğinin konuşulduğu ve bu konuda planlama yapılarak kararlar alındığının anlaşıldığı ifade edildi. Memet Ali Alabora'nın da sosyal medya üzerinden 'Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı' şeklinde provakatif paylaşımlarla halkı sokağa, eylem yapmaya çağırdığı belirtildi.

Hakimlik kararında şunlar söylendi: "Yapılan çalışmalar neticesinde çıkan olayların bir tertibay olduğu ve bu tertibatta Gürcistan, Sırbistan, Ukrayna ve Arap ülkelerinde meydana gelen halk ayaklanmalarında önemli bir aktör olduğu anlaşılan George Soros tarafından kurulmuş olan Açık Toplum Enstitüsü Danışma Kurulu üyesi Kavala'nın organizatör şahıs ve finansör olduğu, Mehmet Ali Alabora'nın ve arakdaşlarının Kavala'nın yönlendirmeleri doğrultusunda olayların örgütlenmesini gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.