Başkan Erdoğan İstanbul Üsküdar'daki toplu açılış töreninde halka hitap etti. İşte Erdoğan'ın gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerinden satırbaşları;
(Paris'teki olaylar) Avrupa sokaklarındaki görüntüleri endişeyle izliyoruz. 15 Temmuz'a ve ülkemizin sokaklarını kanla ateşe boğanlara sessiz kalanlar bakın şimdi ne durumda! Siyasi popülizm uğruna mülteci karşıtlığını ve İslam düşmanlığını tahrik edenler, kendi kazdıkları kuyuya düştü. Üzerine titredikleri güvenlik ve refah duvarı kendi, vatandaşlarınca sarsılıyor. Biz göstericilerin kaosuna da, onlara uygulanan orantısız şiddete de karşıyız. Türk polisine söz edenlerin kendi polisleri bakın neler yapıyor? Bizim polisimiz insaflı be! Umarım yakında Paris sokaklarında 'Zulüm 1789'da başladı' yazıları da görmeyiz. Avrupa demokrasi dersinden de, insan hakları dersinden de, özgürlükler dersinden de sınıfta kalmıştır. Bizim yıllarca kendilerini koruyup, kollamamaları için ikaz ettiğimiz, bölücü terör yandaşları da şimdi bu kaosun en başta kalan failleri arasındadır. PKK, DHKP-C'nin yandaşları orada. Her buluştuğumuzda 'terör yılan gibidir, eninde sonunda sizi de sokar' demiştik. Haklı çıkmaktan mutlu değiliz ama şimdi tüm Batılı liderlere sesleniyorum: Sizlerden kendi vatandaşlarınıza hak ettikleri gibi demokrasinin kurallarıyla, teröristlere ise yine hak ettikleri gibi hukukun yöntemleriyle muamele etmenizi bekliyoruz. 'Nasıl olsa bunlar Türkiye'den geldi demeyin, onlara da hak ettiklerini verin. Bunları yaptığınızda Türkiye'yi daha iyi anlayacağınızdan, sizlerle gerçekten iyi dost olacağımızdan şüpheniz olmasın.
İTTİFAK, CHP ZULMÜNDEN KURTARACAK
(Millet kıraathaneleri polemiği) Millet kıraathaneleri dedik, 'kumarhane açacaklar' dediler. Niye? Çünkü bunların meşrebi bu. Çünkü bunlar ne yazık ki o kumar kağıtlarıyla, malum o okey masalarındaki tuğlalarla yatıp kalkarlar. Onun için, kütüphane nedir, kıraathane nedir bunlar anlamaz" dedi. Ey CHP, kıraathane okuma yeridir, okuma evidir. Biz gençlerimizi o kötü alışkanlıklardan çekelim, gelsinler oralardaki kitaplardan alsınlar oralardaki kitaplardan okusunlar, çayını, kekini, simidini bir taraftan ücretsiz olarak yerken bunları da yapsınlar. Ne devlet ne belediyeler bunu bir lütuf olarak yapmıyor. Nedir bu? Bu milletin bize verdiği görev. O hizmeti yerine getiriyoruz, yaptığımız bu. Bir lütuf değil.
( Cumhur İttifakı) Bu seçime biliyorsunuz Cumhur İttifakı'yla giriyoruz İstanbul'da. Cumhur İttifakı ile beraber İstanbul'umuzda şu CHP zulmünden kurtaralım her yeri.
"Belediyelerin yaptığı bir lütuf değil, görevimizi yerine getiriyoruz"
(AK Parti belediyeciliği, İstanbul ve 31 Mart seçimleri) İngiltere'de Central Park, bizde Nakkaştepe var. Şimdi Yeşilköy'de de millet bahçesi yapacağız. Biz belediyeciliğin okulunu kurduk. Bu bizim işimiz. CHP anlamaz bu işten. Onların olduğu yerde bakıyorsunuz kanalizasyonlar, kanallar... İstanbul'daki otobüsleri hatırlayın... Yağlı bezlerle silinen koltuklar... pislik içinde. İşte İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman dedim ki benim insanıma bu yakışmaz. Şair ne güzel söylemiş... Sana dün tepeden baktım Aziz İstanbul... Evet bizde buradan diyoruz ki ömrümüz oldukça İstanbul, Üsküdar gönül tahtımızın baş köşesinde yer alacaktır. Ben İstanbul aşığıyım, İstanbul dertlisiyim. İstanbul, 31 Mart'ta yine AK Parti diyor muyuz? İstanbullular başta olmak üzere ülkemizin her yerinde, milletimizin tercihini Mart 2019 seçimlerinde bir kez daha AK Parti'nin hizmet siyasetinden yana kullanacağına inanıyorum.
"Bay Kemal, Almanya'da YPG paçavraları ile görüntü veren kadınla senin ne işin var?"
HANIM KARDEŞLERİM İSTEDİĞİ GİBİ GİYİNİR
(TSK'daki başörtüsü serbestisinin iptali istemi) Bir anda bir savcı çıkmış... Ya sen kimsin ya? Sen savcı olabilirsin ama her şey yasalarla bir yere oturmuşken, Anayasa'da, kanunlarda her şey bir yere oturmuşken sana ne oluyor da bunlara aykırı bir şekilde bu uygulamanın iptalini isteyebiliyorsun? Çünkü bunlar eski Türkiye'den kalma ürünler. Neyse ki Danıştay'ın ilgili dairesi bu girişimi boşa çıkardı. Bu tartışmayı yeniden açmanın kime ne faydası var? Bugün artık ülkemizde tüm kurumlarda hanım kardeşlerimiz kendi tercihlerine göre nasıl istiyorsa öyle giyiniyor. 'Senin başın niye kapalı?', 'Senin başın niye açık?' böyle bir şey sormaya kimsenin hakkı yok, böyle bir şikayet de söz konusu olamaz. Biz bu ülkede ordumuzda başörtülü personel var-yok meselesini mi tartışmalıyız yoksa dünyanın en iyi tankını, topunu, uçağını, gemisini nasıl üretebiliriz, onu mu tartışmalıyız? Biz bu ülkede çocuklarımıza daha iyi geleceği nasıl bırakabileceğimizi tartışmalıyız.
"Umarım Paris sokaklarında yakında 'Zulüm 1789'da başladı' yazısını görmeyiz"
BİZ MİLLETİMİZLE BİRLİKTE YÜRÜRÜZ
(Kılıçdaroğlu'un Almanya temasları) Bay Kemal, Almanya'ya gittin, o YPG paçavraları ile görüntü veren kadınla senin ne işin var? Bunlar PKK'nın Almanya uzantıları senin onlarla ne işin var? Onlarla ne konuştun anlat! Sen onlarla yürürsün biz milletimizle, farkımız bu! Bu topraklarda bu milletin değerleri ile oynayamayacaksınız, bayrağımızı indirtmeyeceğiz, minarelerimizi ezansız bıraktırmayacağız.
GECE İSTİRAHATTEYKEN OTOBÜSLERDEN BAĞIRILMAYACAK
(Seçim kampanyaları) Bundan böyle seçim kampanyasında artık görüntü kirliliği ve gürültü kirliliğini biz kaldırıyoruz. AK Parti olarak bunu uygulamayacağız. Sadece parti merkezlerimizin olduğu yerlerde, seçim karargahlarının olduğu yerde bayraklarımız olacak ama her yerde kesinlikle olmayacak. Ve belli saatler dışında otobüsler sokaklarda dolaşmayacak. Öyle gece istirahate çekilmiş, otobüsler bağırıp çağırmayacak. Ama buna Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı MHP'nin de katıldığını Genel başkan Yardımcılarında duyduk. Artık bu işin nasıl yapılacağını herkesin görmesi bilmesi lazım.
GÖRÜR GÖRMEZ SARILDI
Başkan Erdoğan, Üsküdar'daki törene gelişinde kendisine sevgi gösterisinde bulunan engelli çocuklarla yakından ilgilendi, hatıra fotoğrafı çektirdi.