Güvenli bölgeyi ilk biz önerdik

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün Lüksemburg Dışişleri ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn ile düzenlediği ortak basın toplantısında, kritik açıklamalar yaptı.
Terör örgütü PKK/YPG konusunda Avrupa'yı eleştiren Çavuşoğlu mevkidaşı Asselborn'un yüzüne karşı, DEAŞ'la mücadelede Türkiye'den başka hiçbir ülkenin göğüs göğse çarpışmaya girmediğini vurguladı. Çavuşoğlu, "Bir terör örgütüne karşı çarpışırken iyi, diğerine geldiği zaman savunmaya geçiyoruz. YPG'lileri PKK'lıları eğer bu kadar çok seviyorsanız zaten ülkelerinizde yeterince var, onları da alır götürürsünüz. Avrupa'da yeterince faaliyette bulunuyorlar, para bile topluyorlar" dedi.
Avrupa'da oluşturulan DEAŞ'la mücadelede koalisyona ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, "Sizlerin verdiği paralar PKK'ya YPG'ye silah olarak gitmiştir. Biz Suriye'de 3 binden fazla, Irak'ta bine yakın DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Ben o toplantıların hepsine katıldım. O toplantılar, dostlar alışverişte görsün toplantısı. Herkes iki üç dakika konuşmasını yapıyor, gidiyor, iş bize kalıyor" ifadelerini kullandı.

Fransa ve Belçika gibi terörden etkilenen ülkelerin yasa değişiklikleri ve OHAL tedbirlerine karşı diğer ülkelerin ses çıkarmadığını belirten Çavuşoğlu, "Türkiye'ye gelirken bile tereddüt eden ülkelerin Türkiye'ye ders vermeye çalışmasını ülke ve millet olarak kabul edemeyiz. Burada samimiyet bekliyoruz. Bunları reddettiğimizi söylemek isteriz. 'Suriye'de tek taraflı müdahaleye karşıyız' diyorsunuz. O zaman gelin birlikte mücadele edelim" açıklamasında bulundu. Türkiye'nin Suriye'deki mücadelesinin Avrupa için de önemli olduğuna değinen Çavuşoğlu, "Kürtlerle teröristleri ayırt etmediğiniz zaman bu yanlışa giriyorsunuz. Bu terör örgütü Suriye topraklarının neredeyse üçte birini bölmeye çalışıyor" dedi.
İdlib bir terör yuvası olduysa bunun sorumlusunun Suriye rejimi ve destekçisi ülkeler olduğunu ifade eden Çavuşoğlu şunları söyledi: "O teröristleri Dara'dan Humus'tan rejim ve destekçisi ülkeler gönderdi. En son sıra İdlib'e gelince, bunu bahane ederek İdlib'e saldırmak amaçtı. Sahada değişik gruplar var, hepsini kontrol etmek kolay değil. Genel anlamda baktığımız zaman İdlib muhtırası başarılı bir şekilde uygulanmıştır. HTŞ'nin ya da El Nusra'nın, İdlib bölgesinin yüzde 50'sini ele geçirdiği söylemi doğru değildir. Radikal gruplar alınan tedbirlerden rahatsız ve ılımlı muhalefete saldırıyor."
Suriye'de güvenli bölge kurulmasına ilişkin ABD'den teklif gelmediğini de söyleyen Çavuşoğlu, "Bu ABD'nin fikri değil, Sayın Cumhurbaşkanımızın Avrupalılara teklifidir, Ruslar da dahil. Her görüşmede gündeme getirdik. Obama yönetimi gerçekçi bulmuyordu. Bahanelerle bu fikrimizi desteklemediler. Şimdi Türkiye'nin kararlılığını gördükten sonra bu fikri ortaya attılar" diye konuştu.
DESTEK BEKLİYORUZ
Lüksemburg Dışişleri ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn'un "Darbe girişiminden sonra Türk hükümetinin tepkisini anlamakla birlikte bir takım tedbirlerden ve uzun vadedeki etkilerinden kaygı duyuyoruz. Kaygı duyduğumuz konuların başında gazetecilerin, araştırmacıların, STK temsilcilerinin tutukluluk hali bulunuyor" sözlerine cevap veren Çavuşoğlu, "Bir daha Türkiye'de darbe olmasın diye ve terör tehdidine karşı ülkemizi korumak için tedbir aldık. Demokrasiyi savunan herkesten destek bekliyoruz. AB ülkeleri de dâhil 'yeterince destek vermedik' diyorlar. PKK'nın YPG'nin ve FETÖ'nün kara propagandası yüzünden halen yanlış bilgiler içinde farklı yorumlar geliyor. Bugün, Adalet Bakanlığımızdan randevu da alırız, gerçek bilgileri rakamlarıyla beraber öğrenebilirsiniz dedik" açıklamasında bulundu.