Darbeci hain hatıra olsun diye çekmiş

15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sırasında Genelkurmay'da yaşanan olaylara ilişkin aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de bulunduğu 224 sanıklı davanın görülmesi dün de devam etti. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Kapalı Cezaevi yerleşkesinde yapılan duruşmada darbe girişimi sırasında Genelkurmay Dış İlişkiler Doğu Asya Şube Müdürlüğü görevinde bulunan eski Kurmay Albay Mustafa Çiçek savunma yaptı.
"GARİP KILIKLI"
Karargahın bahçesine Kara Harp Okulu'ndan SUTASAK öğrencilerinin indirildiğini anlatan Çiçek, "Daha sonra atış sesleri geldi. Ben korunmak için duvar dibine saklandım. Aslanlı kapının kırılmış olduğunu gördüm. Kapının dibinde sivil bir vatandaş yatıyordu. Orada bulunan siviller gelip yaralı sivili ambulansa taşıdı" diye konuştu. Darbe girişimini "kaos" olarak yorumlayan cuntacı Çiçek'in, "Daha sonra yaralı bir vatandaş daha gördüm. Sakallı, cübbeli şalvarlı olan bir vatandaş kendi kendine konuşup inliyordu. Garip kılıklı biriydi" şeklindeki sözlerine bazı izleyiciler tepki gösterdi.
"BEN ÇEKTİM"
Sanık Çiçek iddianameye konulan ve elinde fotoğraf makinesiyle yerde yatan sivil bir şehidin fotoğrafını çektiği görüntülere ilişkin ise ilginç bir savunmada bulundu. Söz konusu fotoğrafı kendisinin çektiğini kabul eden Çiçek, "refleks olarak o anda şehidin fotoğrafını çektim. Bulunduğumuz anın kayda alınması için yaptı. Refleks olarak doğru fiil işlediğime inanıyorum. Benim orada kaldığım süre tamamen 44 saniyedir" diye konuştu. Sanığın bu savunması salondaki şehit ve gazi yakınlarının, "yalan söyleme" şeklinde sözleriyle tepki aldı.
MÜHİMMAT İSTEMİŞ
DAVA iddianamesinde, sanığın sivil bir şekilde turnikeleri kullanmadan karargaha girdiği ardından odasına çıkarak kamuflajlarını giyerek darbe faaliyetlerine katıldığı belirdi. Çiçek'in darbe girişimi sırasında Çankırı'daki bir askeri birliği ve Şereflikoçhisar'daki Kara Kuvvetleri Komutanlığı Tatbikat Merkezi'ni arayarak Kurmay Albay İbrahim Düger'den takviye mühimmat istediği kaydedildi. Ayrıca Çiçek'in, FETÖ'nün askeri personelden sorumlu mahrem hizmetlerde görev alan 3 kişiyle irtibatlı olduğu ve kardeşi Yakup Çiçek adına kayıtlı hat üzerinden Bylock kullandığı ifade edildi.