Binali Yıldırım: İstanbul’dan dünyaya huzur, barış ve kardeşlik mesajı vermeye devam edeceğiz

31 Mart seçimlerinde son 10 güne yaklaşılırken İstanbul'da Cumhur İttifakı ile CHP-HDP ve İyi Parti arasındaki önemli bir yarış yaşanıyor. Son anketlerde Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım, rakibi Ekrem İmamoğlu arasındaki farkı açarken HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli'nin "İmamoğlu bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir" şeklindeki sözleri yeni bir tartışma yarattı. CHP ve İyi Parti tabanında bile tepki toplayan bu sözler "Millet ittifakını HDP mi yönlendiriyor" şeklinde yorumlandı. Bu tartışma yaşanırken Yeni Zelanda'da Hristiyan teröristlerin 50 müslümanı katlettikten yayınladıkları bildiride İstanbul'u hedef alması 31 Mart seçimleri öncesindeki "beka" tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Bu tartışmalar ışığında Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım ile İstanbul'da seçmenin arasında bir gün geçirdik. Toplumun her kesiminin sevgisini kazanmayı başaran Binali Yıldırım'a göre 31 Mart'ta İstanbul'da Cumhur İttifakı seçimi çok rahat kazanacak. İşte Binali Yıldırım'ın SABAH'a yaptığı açıklamalar…

İSTANBULLA UĞRAŞANLARIN SONU İYİ OLMADI

-Binali Bey en sıcak konudan başlamak istiyorum. Yeni Zelanda'da Cuma namazı sırasında 50 müslümanı şehit eden teröristlerin yazdığı bildiride "İstanbul Avrupa yakasını terkedin" mesajı vardı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İstanbul bir dünya şehri ve medeniyetlerin beşiği. Yüzyıllarca Osmanlı'ya başşehirlik yapmış. Bu şehrin dünyaya verdiği mesaj kardeşliktir, barıştır, huzurdur. İstanbul'a uğraşanların sonu tarih boyunca iyi olmadı. Alçak terör boş durmuyor ve Yeni Zelanda'da İstanbul'a mesaj veriyor. Yeni Zelanda'da cumaya giden iki camideki kardeşlerimizin üzerine acımadan, alçakla ateş ettiler. Onlarca Müslüman kardeşimiz, dindaşımız ibadet halindeyken şehit oldu. Bu alçak saldırıyı lanetle şiddetle kınıyoruz.

- Bu kadar alçakça yapılan katliamın perde arkasında ne var sizce?

İslam düşmanlığını körüklemenin nelere mal olduğunu hep beraber gördük. Halbuki İslam kardeşlik dinidir, barış dinidir. İslam güzelliği emreder, insanlar arasındaki dayanışmayı emreder. Irkçılığı, kimlik ayrımcılığını reddeder. Dolayısıyla maalesef terör deyince hemen Müslümanları hedefe koyanların, terör öbür taraftan geldiği zaman görmezden gelmeye çalışmaları da çok büyük çelişkidir. Herkesin aynı kararlılıkta terörün üzerine gitmesi lazım. Bölgesel ve dünya barışı için buna çok büyük ihtiyacımız var. Rabb'im böyle acıları ülkemize yaşatmasın. Halen ülkemizde kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi bozmaya çalışanlar var. Bu gayret içinde olanlar var. Gün bugündür. Birlik olmak zamanıdır, beraber olmak zamanıdır. İri olmak, diri olmak, kardeş olmak, birlikte Türkiye olmak zamanıdır.

HER İSTANBULLU METRO'YA ULAŞACAK

-Gebze-Halkalı arasında tren yolculuğu sessiz sedasız hayata geçirildi. İstanbul'a rahat nefes aldıracak sırada başka hangi ulaşım projeleri var?

Halkalı-Gebze hattını açtık, raylı sistem uzunluğu 233 kilometre oldu... Biz bunu 518 kilometre yapıyoruz. Tek başına Halkalı-Gebze hattı açılınca, bir uçtan bir uca giden İstanbullu kardeşimin tek yönde 70 dakika tasarrufu var.

"Sen neredeysen metro orada" diyoruz. Evinden çıkan her İstanbullunun 750 metrelik yürüyüş mesafesi içinde raylı sistem istasyonuna ulaşmasını sağlıyoruz. İstanbul'da raylı sistemin ulaşımdaki payını artırdığımı zaman İstanbul trafiğindeki araç sayısı otomatik olarak azalıyor. Şu anda İstanbul'da 3.88 milyon araç trafiğe kayıtlı. Bunun 2.94 milyonu her gün trafikte. Bunun yoğunluğunu raylı sistemin payını artırarak azaltırız. Şu anda raylı sistemin oranı yüzde 18. Biz bunu yüzde 48'e çıkarıyoruz.

İstanbul trafiğinde sorun yaratan 241 noktayı belirledik. Buralarda çözüm getirip, trafiği rahatlatıyoruz. Dolmabahçe'den Sarıyer'e kadar Büyükdere'ye alternatif Kağıthane'den Tüyap'a kadar da D100 ve TEM'e alternatif olacak 19 tünelden oluşan bir ağ oluşturuyoruz.

ANADOLU'NUN TA KENDİSİYİM

-Ekrem İmamoğlu sık sık tepkilerle karşılaşırken, görüşü ne olursa olsun vatandaş ile aranızda hiç sorun yaşanmadığını görüyorum.

Ben Topal Dursun'un oğlu Erzincanlı Binali Yıldırım. Anadolu'nun ta kendisiyim. Siyasette hiçbir zaman kavga üslubunu benimsemedim. Polemiklerin içinde de yer almadım.

İSTANBUL'DA 500 BİN KİŞİYE İŞ İMKANI

-İstanbul'un en önemli sorunlarından birisi istihdam. Bu konuda bir projeniz olacak mı?

Tabi ki. Biz istihdam hedefini 500 bin olarak koyduğumuzu ilan ettik. Pendik Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Bayrampaşa Teknoloji Üssü, Yenikapı Kruvaziyer Limanı gibi projelerin tamamında bu şehrin ekonomisine ne kadar katkı sağlayacağı, direkt ve dolaylı olarak istihdama katkısı gibi projeksiyonların hepsi hesaplandı. Bu şehirde turist sayısını 13.5 milyondan 22 milyona çıkartma hedefimiz de var biliyorsunuz. Tüm bunlar bir araya geldiğinde İstanbul ekonomisinin büyüklüğü 232 milyar dolardan 300 milyar dolara çıkacak. Tüm İstanbullular'ın cebine para girecek.

ŞEHRİ YAŞAYANLARLA YÖNETECEĞİM

-Kazandığınız takdirde ilk icraatınız ne olacak?

Ben bir söz verdim. Bu şehri, bu şehirde yaşayanlarla yöneteceğimi söyledim. O yüzden ilk iş bu şehrin temsilcileriyle bir araya gelmek olacak. Normalde seçilen kişi gider makama danışmanlarından, çalışanlardan brifing alır. Ben öyle yapamayacağım. Şimdiye kadar ne yapıldığı tabi ki önemli ama asıl işimiz bundan sonra İstanbul için neler yapacağımız. Buna da İstanbullu ile birlikte karar vereceğiz. Bizim zaten açıkladığımız projeler var. Bunun öncelik sırasını derneklerle, STK'larla, vakıflarla, muhtarlarla, belediye başkanlarıyla, iş adamlarıyla, hayvanseverlerle her kesle konuşarak belirleyeceğiz.

Belki eksik kalmış yönlerimiz olabilir. Vaatlerimizin karşılayamadığı talepler olabilir. Onları da mutlaka listemize almamız şart. İstanbul'un fotoğrafını İstanbullularla birlikte çekeceğim. Ondan sonrası kolay.

ARNAVUTKÖY'E DEV BİR FİLM PLATOSU

-İstanbul'a kurulacak büyük bir film platosu sinema sektörünü heyecanlandırdı. Biraz detay verir misiniz?

Dünyada bir zamanlar herkes Dallas izlerdi. Şimdi yine Amerikan dizileri izleniyor ama Türk dizileri inanılmaz bir atak yaptı. Dünyada şu an izlenmede ikinciyiz. Türk film ve dizileri Güney Amerika'dan Körfez'e kadar dünyanın en çok izlenen yapımları arasında yer alıyor. 140 ülkeye satıyoruz bu yapımları. 300 milyon kişi tarafından izleniyor. İhracatın boyutu 300 milyon dolar. Şimdi biz dedik ki Hollywood var, Hintlilerin Bollywood'u var neden bir İstanWood olmasın?

Türkiye'nin bu alandaki yükselen yıldızı Arnavutköy'de kurulacak Film Platosu ile daha da pekişecek. İhracat rakamını 500 milyon dolara çıkarıyoruz. Proje 204 futbol sahası büyüklüğünde bir alana kurulacak. Film Platosu'nda çekim alanlarının yanısıra; deniz çekimleri için yapay dalga üretim merkezi, görsel sanatlar müzesi, sinema kompleksi, sinema akademisi ve sinema atölyeleri bulunacak. Stüdyolar sinema-televizyon okuyan öğrencilerin kullanımı için belirli dönemlerde tahsis edilecek.

Haydarpaşa'da biliyorsunuz bir tasarım merkezi kuruyoruz. "Designed in İstanbul" damgalı ürünler burada geliştirilecek. Düşünün bu ürünlerin yer aldığı Türk dizilerinin dünyanın farklı ülkelerinde izlendiğini. O ürünleri görenler onlara da sahip olmak isteyecek. Bu da iki sektörün birbiri ile etkileşimini sağlayacak.

YAŞANABİLİR ŞEHİRLER ARASINDA ÜST SIRALARDA OLACAK

-Geçtiğimiz günlerde yaşanabilir şehirler listesi açıklandı. Viyana'yı zirvede gördük. İstanbul ne zaman bu zirveyi zorlayacak?

Ne zaman zorlayacak biliyor musunuz? İddialıyım bu konuda... Vizyon gazetemizi gördünüz mü bilmiyorum. Seçmenlerimiz internetten bu gazeteyi inceleyebilir. Ya da seçim koordinasyon merkezlerimizden edinebilir. Buradaki vaatlerimiz hayata geçtiği zaman İstanbul daha çok üreten, daha çok kazanan, güvenli, huzurlu, çocukların rahat büyüyeceği bir şehir olacak. İşte o zaman bu listelerde İstanbulumuzu en hızlı yükselen şehirler arasında göreceğiz.

1 NİSAN'DA GÜZEL BİR İSTANBUL'DA UYANACAĞIZ

-Anketler konusunda bir bilgi kirliliği var. Siz anket yaptırıyor musunuz? 31 Mart gecesi İstanbul'da bizi nasıl bir seçim sonucu bekliyor?

Ben her gün İstanbul'un bir ilçesinde hemşerilerimle bire bir temaslar kuruyorum. Önemli olan böyle bir kampanya yürütmek. Nabız tutmak. Anketler de nabız tutuyorlar. Bana gelen anketlere bakıyorum ve halkın oradaki taleplerini okuyorum. Ama benim için asıl önemli olan anketlerde yer alan bu söylemlerin gerçekten sahada karşılığı olup olmadığını bire bir olarak görmek. İstanbul 1 Nisan sabahı güzel bir sabaha uyanacak. Gönül Belediyeciliği ile yola devam edecek inşallah.