Giriş Tarihi: 8.07.2019

Tek derdimiz vatanımız ve özgürlüğümüzdü

Gaziler Ahmet Kansız ve Mehmet Celal Almaz ile o gece yaralılara yardım eden Mehmet Tahir İkiler: Vatanımız için sokaktaydık. Yine olsa yine çıkarız

FETÖ'cü hainlerin Türk milletinin geleceğini karartma girişimine karşı bağımsızlık destanının kanla yazıldığı noktalardan birisi de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi oldu. O gecenin tanıkları aynı noktada, o anı yeniden yaşayarak SABAH'a anlattı.
MEHMET CELAL ALMAZ: 40 günlük bebeğim ve eşimi kayınvalideme bırakarak Külliye'ye geçtim. Külliye önünde bir yandan 'Ne yapabiliriz' diye düşünürken bir taraftan da darbecileri ikna etmeye çalışıyorduk. Bizlerle göz teması bile kurmuyorlardı, bazıları da nefretle bakıyorlardı, meğer amaçları kan dökmekmiş. Gözlerinde kini gördük. O anlarda bir dakika içinde etraf cehenneme döndü. Tankların lambalarını görüşümüzü kısıtlamak için gözümüze vuruyorlardı. Patlama etkisiyle yere düştüm sandım ama ayağım kırılmış. O an 'Bu kadar kolay mıydı cana kıymak' diye düşündüm. Ağzıma kan tadı geldi. İç kanama geçiriyorum sandım. Helalleşmek için telefonumu almaya çalıştım ama her yer kandı ve telefondan kan damlıyordu. Etrafa bakınca şehidimiz Cuma Dağ'ın parçalanmış vücudunu gördüm. Mehmet Tahir abi canla başla koşturuyordu. Ayağıma tampon yaptı. Sonra meşhur halı yıkama aracına diğer yaralılarla bizi yüklediler. Şehit İzzet Özkan'da şah damarından vurulmuş halde oradaydı, çok kan kaybediyordu. Gazi Hastanesi yakındı ama yolları kapattılar gidemedik. O dönem FETÖ'cülere ait olan Turgut Özal hastanesine yaralı kabul etmediler. O gece yanı başımda Fatih (Satır), İzzet (Özkan), Cuma (Dağ), Akif (Kapaklı) şehit oldu. O gece oraya gelenlerin tek derdi vatandı, gelecekti, özgürlüktü.
AHMET KANSIZ: İki rekât namaz kıldım, büyük oğlumu yanıma aldım. Eşime 'Bize bir şey olursa evin reisi sensin' diyerek evden çıktım. Oğlum 'Baba bir şeyler yapmalıyız' diyordu. Önce AK Parti Genel Merkezi önüne gittik. Orada Külliye tarafında sıkıntılar olduğunu duyunca oraya koştuk. Ruhsatlı silahım var ama yanıma almak aklıma bile gelmedi. Çünkü asla bize ateş edeceklerine ihtimal vermiyordum. Tankların yanına kadar gittik. Onları ikna etmeye çalışıyorduk. Bazıları da Kelime-i Şahadet getiriyordu. Bir abla Ertuğrul Terzi'ye yaptıklarının yanlış olduğunu söylüyordu, ona bağırdılar. Kodlanmış robottular sanki. 'Dağılın, gidin buradan' emirleri yağdırıyorlardı. Bir anda ışığı yanmayan ama sesini duyduğumuz helikopter ateş yağdırmaya başladı. Can pazarı yaşandı. Oğlum ile o zaman tanımadığımız Akif Kapaklı ve oğlu Ömer'i hastaneye götürmek için aracıma aldım. Akif çok kötü durumdaydı. Ömer için o gece çok büyük travma oldu. 'Biz onlara ne yaptık' diye sayıklıyordu. Akif arabada Kelime-i Şahadet getirdi. Ben de yaralanmıştım, omzum ile belim arasına 8-10 parça saplanmıştı, hala bazıları duruyor. Gene de yardım etmek için bir pansuman yapın da döneyim diyordum. Tabi doktorlar bırakmadı. O gece hastaneye çok sayıda yaralı geldi. Süpersonik patlama etkisiyle hastanenin elektrikleri gidiyordu. Davalarda ses kayıtları var. Bize ateş eden pilota 'Eline sağlık' diyorlar. İnsan öldürene 'Eline sağlık' denir mi? Bizim başka vatanımız yok, gidecek yerimiz yok. Bir daha kimse böyle bir şeyi aklına getirmesin diye dışarı çıktım. Yine olsa yine çıkarım.
MEHMET TAHİR İKİLER: Ben o gece şehit olamadım ama Rabbim şahitlik nasip etti. Oradaki can pazarında insanlara yardım etmeye çalışıyordum. Mehmet (Almaz) da onlardan biriydi. O gece ilk defa top oynadığımız sokaklar karanlığa büründü. Eşimle dışarıya çıktık, yolda giderken tankları engellemek için aracı önlerine çektik. Eşim yalvardı, 'Yaptığınız yanlış, geri dönün' dedi. Ama engel olamadık. Tanktakilere Ertuğrul Terzi olduğunu düşündüğüm kişi 'Aracın plakasını alın' dedi. Bunun anlamını sabah anladım. Külliye önüne giden tankları durdurmaya çalışan kalabalık içinde bir yaşlı amcamız 'Kelime-i Şehadet getirin' diyordu. Allah'a şükür kardeşlerimiz dillerinde Kelime-i Şahadet ile şehit oldular. Tankların önündeki kalabalığı dağıtmak için çok çabaladılar, başarılı olamayınca aracın içindeki yarbay, 'Ateş edin' emri verdi. O yarbay bize hamle yaptı. 15-20 metre uzaklaştı. Bize ateş edileceğini biliyorlardı. Çünkü o an askerler tankın içine girdi. Bir anda müthiş bir gürültü ve alev saçan ışıklar gördüm. Yanımda Fatih adlı bir kardeş 'Vuruldum abi' dedi ve düştü. Orada yaralılar yaralılara yardım ediyordu. Askerlere 'Ne olur yardım edin, bir telefon açın' dedim. Ambulansların oraya girmesini yasaklamışlar. Kiminin kolu, kiminin bacağı kopmuştu. Halı yıkama aracına insanları üst üste koyduk. Bir insan evladı, bir insanı sürüklüyorsa bir el verir, ama oradaki askerlerin tek yaptığı 'uzaklaş' demekti. İpek böceği önce etrafına koza yapar, onu kozadan dışarıdan müdahale ile çıkarırsanız tırtılı kurtarırsınız ama ömür boyu tırtıl olarak kalır. 10 yılda bir darbe yaşayan bir ülkeydik, bize kozadan çıkıp kelebek olma fırsatı vermediler. Yıllarca bu millet tırtıl olarak yaşadı, biz o gece kelebek olduk. O gece verilen mücadele sonunda kelebekler kanat çırptı. Kozadan çıkan kelebek, ilk başta kelebek olduğunu fark etmez. O kanatlar ona ağır gelir, sonra uçtuğunu fark eder. Birçoğumuz o kanatların farkına varamadık. Hala kanatların kıymetini bilmeyip bazıları '15 Temmuz tiyatroydu' diyor. Ama o gece şehit olan kardeşlerim o kelebeklerdi. Biz o gece kendi kozamızı deldik. O gece başarılı olsalardı biz gene tırtıl olarak kalacaktık. O gece Asım'ın nesli uyandı. Biz o nesli uyanık tutmalıyız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.