8 aylık hükümet dönemleri kapandı
Referandum tartışmasına son noktayı koyan Erdoğan: Kılıçdaroğlu, yenilmeye doymayan pehlivan gibi. Bu ülkede 8 ayda bir hükümetlerin değiştiği dönemler oldu. Artık bunları yaşamak istemiyoruz
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Bu konuyla ilgili referandum yaptık. Bu referandumla beraber yeni yönetim sistemine geçtik. Bu parlamentoda verilen bir karar değil, halka gidilerek verilen bir karar ve halkımız bu işe yüzde 52'nin üzerinde 'evet' demek suretiyle kararı verdi. Şimdi bununla birlikte çok farklı süreci başlatmış olduk.
Bu süreçte de tabi ki eksiklikler olabilir ama parlamenter demokrasi olarak gelen sürecin içinde bu ülkenin neler çektiğini, ne bedeller ödediğini de biliyoruz. Bu ülkede 8 ayda bir hükümetlerin değiştiği dönemler oldu. Artık biz bunları yaşamak istemiyoruz.
Çok daha seri kararların alınabildiği, çok daha seri adımların atılabildiği bir dönem ve uluslararası alanda da güven telkin eden bir yapıyı istiyoruz.
Nitekim şu anda senei devriyesindeyiz, daha bir yıl oldu ve konuyla ilgili çalışmalarımızı kararlı şekilde sürdüreceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu her şeyden önce yenilmeye doymayan pehlivan gibi bir durumun içerisinde. Eğer bir demokratsa milletin verdiği bir karara saygı duyması lazım. Bu iş bitti. Biz kalkıp da ayda bir, senede bir referanduma gidemeyiz.
Referandumun farklı alanlarda sık sık yapıldığı ülkeler var.
Örneğin İsviçre'de öyle şeyler oluyor ki bakıyorsunuz bir şehirde herhangi bir konuda referanduma gidiliyor ama bunlar anlık, günlük meseleler. Burada bir ülkenin yeni yönetim sistemini halka soruyorsunuz ve halk bir karar ortaya koymak suretiyle tavrını belirliyor. Şimdi şöyle bir yürüyelim, bakalım nasıl netice alıyoruz, bunları görelim.
İki kavram çok önemli; güven ve istikrar ama şimdi Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu yaklaşımı güveni de ve istikrarı da tehdit ediyor.
Onlar buna yardımcı olsunlar.
Bir de diyor ki "CHP'li hangi belediye işçiyi atarsa karşısında beni bulur". Bunca işçiler şu anda CHP'li belediyelerden atılıyor, yürüyüşler yapılıyor. Biraz sözümüzün arkasında duralım.
Partili cumhurbaşkanı da zaten yeni yönetim sisteminin içinde olan ifade. Bu bizim gökten zembille indirdiğimiz bir ifade değil. Bu yaklaşımda da cumhurbaşkanının aynı zamanda partisinin başında olması mümkündür. Biliyorsunuz bu ülkede CHP'li il başkanlarının valilik yaptığı dönemler olmuştur. CHP il başkanının o ilin valisi olması ise bir dayatmadır.
Yeni yönetim sistemiyle ilgili çeşitli bilgilerin, yaptığımız istişarelerde ortaya çıkacak düşüncelerin analizini yapmak suretiyle böyle bir şey varsa biz de ileri süreriz. En azından Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız Sayın Bahçeli ile bir değerlendirme yaparız. Diğerleri aynı şekilde böyle bir değerlendirmeye girerler mi girmezler mi bilemiyorum. Buna göre de adımlar atabiliriz.
Benimle randevu talebi neticesinde bir görüşmesi oldu. Bu görüşmesinde de kendisi "Şu seçimden sonra istifamı vereceğim. Çünkü partiye karşı olan aidiyet duygularımı kaybetmeye başladım" dedi...
Şimdi Ali Bey de hemen rahatlıkla istifasını vermiştir, hayırlısı olsun.
Partimizden bu şekilde ayrılanlar daha önce de olmuştu. Hatta grup kuracak milletvekiliyle ayrılanlar olmuştu. Bu isimler kimlerdi diye sorsam acaba hatırlar mısınız? 17-18 kişi başkalarını da kattılar ve grubu kurdular. Olsa olsa bir Erkan Bey'i hatırlarsınız ama diğerlerini herhalde hatırlamazsınız...
Şimdi bu gerçekler ortada.
Şunu çok ve açık samimi söylüyorum; bizim partimizin oturmuş, yerleşmiş bir altyapısı var. Ben Ali Bey'in kendisine de söyledim; "Yolunuz yolunuzdur eyvallah ama şunu unutmayın ki bu ümmeti parçalamaya hakkınız yok.
Siz bunu yapıyorsunuz. Bunun parçalanmasıyla da bir yere gidemeyeceksiniz" dedim. Şunu da söyledim, "Fazla da geç kalmayın" dedim.
Bir an önce kursun ki daha seçime dört sene var.
Bu soru sorulur mu Allah aşkına... Bunlara kırgınlık olmayacak da kime olacak?
Bu tür yaklaşımların olmasıyla başlayan bir süreç... Ama biz baldıran zehrini içerek hep sabrettik ve aleyhte herhangi bir şey konuşmadık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu. Bakın şu son belediye başkanlığı seçiminde İstanbul'da olanlar çıkıp da Binali Bey'le ilgili bir tane olumlu ifade kullanmadılar. Siz nefsinizle bir muhasebe yapın. "Bu kim? Benim arkadaşım.
Bununla ilgili bir ufak ifade kullanmayayım mı? Daha önce yine mesela referandumda bakıyorsunuz hayır oyu kullandılar. Ama biz bir şey konuştuk mu? Konuşmadık. Herkesin yaptığı yanına. Başka hiçbir şey yok.
Binali bey benim yol arkadaşım, dava arkadaşım. Nerede, nasıl değerlendirme hususu olacaksa bunların da yapı içindeki gelişmelere bakarak değerlendirmeleri yaparız. Ama benim bir dava ve yol arkadaşım olarak bu denli yetişmiş, kaliteli bir arkadaşımızı tabi ki kenarda bırakmak gibi bir şey düşünülemez.
RUSYA İLE ORTAK ÜRETİME GEÇECEĞİZ
BİR YERE KADAR KATLANILIR
EN SON HABERLER
- 1 Bakan Güler'den terörle mücadelede net mesaj: Teröristi kaynağında yok etme stratejinde hareket ediyoruz
- 2 FETÖ’nün mahrem yapılanmasına darbe: 17 ilde operasyon, 36 şüpheli gözaltına alındı
- 3 Başkan Erdoğan, Prof. Dr. Mehmet Öz'ü kabul etti
- 4 17 ilde FETÖ'ye "Kıskaç" operasyonu: 36 gözaltı
- 5 Boğaziçili öğrenciler Filistin için eylem yapan ABD'li öğrencilere destek verip gıyabi cenaze namazı kıldı
- 6 7 yıl sonra yakalanan FETÖ firarisi Mehmet Kamış hakim karşısında “Yakalanmadım gidip teslim de olmadım”
- 7 Başkan Erdoğan-Özel görüşmesi sona erdi! İlk kulis bilgileri geldi: Son derece olumlu bir havada geçti
- 8 Başkan Erdoğan'dan Avrupa Türk toplumuna mesaj: Milletçe güçlü olmak zorundayız
- 9 Erzurum’da üniversite öğrencilerinden Filistin eylemlerine destek
- 10 Şırnak Jandarma’dan YPS operasyonu:10 gözaltı