Salı 17.12.2019

Kaç bayram geçti yoksun, asıl bayram geldiğin gün olsun

Teröristlerin teslim olmalarını sağlamak amacıyla Jandarma ve İçişleri Bakanlığı’nın ortak projesiyle dağlara helikopterden atılan bildirilerde insan, kültür, anne-baba vurgusu yapılıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Annelerin mektuplarını dağlara atıyoruz" açıklamasından sonra teröristlerin teslim olmalarını sağlamak amacıyla Jandarma Genel Komutanlığı ile İçişleri Bakanlığının ortaklaşa yürüttüğü projenin ayrıntılarına SABAH ulaştı. helikopterlerden atılan Türkçe-Kürtçe yazılı bildirilerde, insan, tarih, kültür, din, anne ve baba teması yer alıyor. Kış üslenmesine girmeye hazırlanan teröristlerin teslim olmalarını sağlamak için binlerce bildiri hazırlandı. Kar ve yağmur suları ile rüzgârdan etkilenmemesi için bazı bildiriler şeffaf dosyaya konularak Mehmetçik tarafından ağaç köklerine bağlandı. Jandarma'daki ikna birimlerinde görevli psikolojik harekât subaylarının da desteğiyle hazırlanan bildirilerde şu ifadeler yer alıyor:
Gelin kardeş olalım. Sizi buraya mahkûm edenler lüks villalarda hayat sürüyor. Unutma bu coğrafyada oynanan bütün oyunlar kendi insanı üzerinedir. Bu kaçışın sonu yok. Devletimizin şefkatine güven ve teslim ol. Hayatını yaşa, çünkü dünyaya bir defa geldin"
AİLE OCAĞINDA ÜŞÜNMEZ
Çocuk temalı fotoğrafta, bayram vurgusu yapılarak, "Seninle kutlayacağımız bu bayram en güzel hatıramız olacak" deniliyor.
Yer sofrasında yemeklerin olduğu bir fotoğrafta "Sen patlıcanlı seviyorsun diye anam bu bayramda da meftuneyi yine patlıcanlı yaptı.
Göçer çadırı içinde babasına kahve ikramında bulunan genç kız da Türkçe ve Kürtçe kardeşine şöyle sesleniyor: "Ben evleniyorum. Düğünümde seni yanımda istiyorum. Damat iyi çocuk."
Kadın teröristlere hitaben güneşin doğuşunu izleyen bir abla, kız kardeşine, "Hâlâ ablanın dizlerine yatıp, ablana sarılabilirsin" diye çağrıda bulunuyor.
Tarihi Diyarbakır Surlarının dibinde oturup sohbet eden gençler de dağdaki arkadaşlarına, "Sen aramızda yokken bir kişi eksiğiz" diye sesleniyor.
Sur'un tarihi sokaklarındaki avlulu evin sokağında oğluna seslenen anne de, "Yavrum sen gittiğinden beri gözyaşlarım dinmiyor. Sen gel de gözyaşlarım sevinç gözyaşları olsun" diyor.
Sur İlçesindeki tarihi Hasan Paşa Hanı'nda oturanların yer aldığı fotoğrafta da, "Ertelemek yaşamın mayasını kaçırır. İnsan sevmeye ve özlemeye nasıl kapatılır" cümleleri yer alıyor.
Sur'daki tarihi iç kale fotoğrafında ise, "Kaç bayram geçti yoksun, asıl bayram senin geldiğin gün olsun" deniliyor.
Yaşlı bir baba ise avlulu evin kapısında oğluna şöyle sesleniyor: Aile ocağında üşünmez, yuvada ateş hiç sönmez.
Dağda çobanlık yapan bir baba ise üşüyen küçük kızını kendi sırtındaki keçesine sarmalayarak şöyle diyor: "Aile ocağında üşünmez. Yuvada ateş hiç sönmez.
Tarlada sırtındaki bebeğiyle lale toplayan anne "Sen benim çocuğumsun. Bağrıma da basarım, sırtımda da taşırım" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.