Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni'ne katıldı. Erdoğan'ın törende yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
* Suriye rejimi tarafından önceki gün gerçekleştirilen hain saldırı sonucu şehit olan Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar niyaz ediyorum. Dün yapmış olduğumuz üst düzey toplantıda gerekli karşı cevapları en üst düzeyde Suriye tarafına verdik. Rejim ciddi manada orada, özellikle de İdlib'de misliyle belalarını buldular. Ama yetmez, daha devam edecek. Çünkü bunlar bizim Mehmetlerimize saldırdıkça bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler. Yarınki (bugün) grup toplantımızda Suriye meselesini ve bundan sonra atacağımız adımları kamuoyuyla paylaşacağım.
KÜLTÜREL SOYKIRIM
* Bir dönem çağdaşlaşma
adına milletimizin ruh köküyle
bağını koparmaya yönelik pek
çok girişim, tabiri caizse bir kültürel
soykırım yaşadık. Tek parti
yıllarında kültür hayatımızı esir
alan anlayış, çağdışı yaftası vurduğu
kadim değerlerimizi bu topraklardan
söküp atmak için her yolu denedi. Milletin değerlerini, milletin zevk ve kültürünü gerilik emaresi olanak gören bu kültürel faşizm en büyük darbeyi Türkiye'nin kültür ve sanat hayatına vurdu. Sanatçılar ortaya koydukları ürünlerden daha çok siyasi görüşlerine göre baş tacı edilmiş ya da yok sayılmıştır.
* Bu ülkede minyatür, ebru, tezhip gibi tamamen bize ait sanatlar yıllarca perde arkasında tutulmuş, gündeme dahi getirilmemiştir. Türk müziğinin alaturka müzik denilerek yasaklandığı, "Türküleriniz tezek kokuyor" denilerek tahkir edildiği tuhaf dönemler yaşandı. Ülkemizin yetiştirdiği en büyük halk ozanlarından olan Neşet Ertaş, en verimli dönemlerine kadri, kıymeti layıkıyla bilinmeyen, elitist sanat anlayışının kurbanı olmuş hazinelerimizden bir tanesi. Edebiyatımızın burçlarından merhum Necip Fazıl, boynunda mahkumiyet kararıyla bu dünyadan ebedi aleme göç etmiştir. İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif'in cenazesini Beyazıt Camisi'nden devlet erkanı değil, bu ülkenin vefalı gençleri kaldırmıştır. Nazım Hikmet'i 12 yıl hapiste çürütenler, Sabahattin Ali'yi katledenler de yine tek parti döneminin jakobenleri.
* Batı karşısında kompleksli, kendi insanına küstah, kendi değerlerine karşı düşman bu zihniyet, Türkiye'nin kültür-sanat ve toplum hayatında onarılmaz yaralar açmıştır. Ne zaman ülkemiz bu zihniyetin esaretinden kurtuldu, işte o zaman halkın sanatçıları hak ettikleri ilgiyi, desteği, hürmeti görmeye başladı.
VESAYET ZİNCİRLERİNİ KIRDIK
Türkiye, sadece siyasette, ekonomide, savunmada değil, kültür, sanat ve edebiyat alanında da vesayet zincirlerini artık kırmıştır. Şiirleri, kitapları, müzikleri yasaklayan bir ülkeden şairleri, edebiyatçıları arasında ayrım yapmayan, sanatçılarını ötekileştirmeyen, asırlara sari zengin kültür mirasına sahip çıkan yepyeni bir Türkiye'ye kavuştuk. Bir daha asla milletimizin üzerine vesayet gölgesi düşürmeyecek; kuşatıcı, kucaklayıcı tavrımızı devam ettireceğiz. Geleneksel sanatlarımızın ve kültürümüze ait değerlerin devamı ancak gençlerimizin sahiplenmesine bağlıdır. Bunu desteklemeyi sürdüreceğiz.
TÜRKİYE İLK 5 İÇİNDE
2008'den bugüne her yıl devam eden değerlendirmeler neticesinde ülkemizden 29 kişi ve 1 topluluğun yaşayan insan hazineleri listesinde, 112 değerin de müşahhas olmayan kültürel miras ve milli envanter içinde yer aldığını büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim. Ülkemiz yaşayan insan hazineleri bakımından dünyanın en münbit coğrafyasında yer alıyor. UNESCO Soyut Olmayan Kültürel Miras listelerine kaydettirdiğimiz 18 unsurla 178 ülke içinde en çok kültürel değere sahip ilk 5 ülke arasında bulunuyor.
TORUNDAN İSTİKLAL MARŞI
Çini sanatçısı Hamza Üstünkaya sahneye torunu Nisa Öztuğçu geldi. Erdoğan, minik misafire oyuncak hediye etti. Erdoğan Nisa'ya mikrofon uzatırken, minik kız İstiklal Marşı'nı okudu. Telkari ustası Subhi Yerli, "Telkarinin geçmişi MÖ 3000. Mardin ve Midyat ustaları yapıyor" derken Erdoğan, "Trabzon da var" dedi. Yerli bunun üzerine "Mardin'de başladı" dedi. Kilim ustası Ümmü Balyemez'in hayatını kaybetmesi nedeniyle ödülü oğlu Ümit Balyemez alırken, "Son kilimi vermemi vasiyet etmişti" dedi.
15 İSME ÖDÜL
Kültür
Bakanlığı tarafından ilan edilen 2017 yılı yaşayan insan hazineleri ödüllerini şu isimler aldı:
Ahmet Barutçugil- Ebru sanatçısı
Orhan Güven - Bitki yetiştirme ve ağaç aşılama
Hamza Üstünkaya - Çini sanatçısı
Hasan Büyükaşık - İpek böcekçiliği ve dokumacılığı
Fidan Atmaca - Damal Bebek yapımı
Hasan Sancak - Kemençe yapım ustası
Subhi Hindi Yerli - Telkari-Gümüş ustası
Maksut Koca - Aşıklık geleneği
İsmail Bütün - Çanakkale seramiği ustası
Halime Özke - Sipsi yapımı
Adem Göçer - Davul yapımı
Ali Rıza Ezgi - Aşıklık geleneği
Mehmet Bedel - Sipsi yapımı
Mahmut Efeoğlu - Bakırcılık-Cami minaresi alem ustalığı
Ümmü Balyemez- Eşme kilimi dokumacılığı.