HDP önündeki EVLAT direnişinde 170'inci gün: "Artık dayanamıyorum yavrum..."

Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, bir gün sonra partinin Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP binası önünde oturma eylemine başladı.

8 AİLE, EVLADINA KAVUŞTU

Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye- Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim Kadran, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun Açan, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda ve Melik Aslan'ın oğlu Volkan'ın terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim olmasıyla oturma eylemi yapan ailelerden 8'i evlatlarına kavuştu. Hatice Ceylan, Halime Kadran ile Hüsniye- Hüseyin Kaya, Necla-Metin Açan, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftleri, Gevriye Ayhan ve Melik Aslan, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemine devam ediyor. 88 aile, eylemini 170'inci günde de sürdürdü.

'OĞLUMUN HASRETİNE ARTIK DAYANAMIYORUM'

Vatani görevi için usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğulları Müslüm için Gaziantep'ten eşi Şevket Altındaş birlikte HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki oturma eylemine katılan Songül Altındaş, 5 yıldır oğlunun peşinde oğlunu belirterek, oturma eylemlerinin sonuç verdiğini söyledi. Oğlunun hasretine artık dayanamadığını ifade eden Altındaş, şunları söyledi:

"Oğlum vatani görevine giderken PKK oğlumu kaçırdı, 5 yıldır oğlumun peşindeyiz. Oğlumu alamıyoruz PKK'dan, oğlumu istiyorum, PKK'nın hiçbir hakkı yok bu kadar uzun yıl tutmaya. Versinler artık oğlumu, yeter. Oğlumu çok özledim, onun hasretine artık dayanamıyorum. O zindanlarda kalmaya oğlum hak etmiyor, hiçbir suçu yok. Buradaki eylemimiz sonuç veriyor, çocuklar gelmeye başladı. Çok seviniyoruz, çok mutluyuz. İnşallah bizim evlatlarımız da gelir. Herkesi çağırıyorum, gelsinler, evladını istesinler, korkmasınlar. Evde kalmakla çocuklar gelmez. Önce inanmıyorlardı, şimdi inansınlar. Ben de inanıyorum oğluma kavuşacağım, oğlum kendi çabasıyla gelemez, Allah kurtarsın, devletimiz kurtarsın oğlumu inşallah."