Prof.Dr. Gürcan: Koronavirüs, zarflı bir virüs

TRAKYA Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Gürcan, dünyanın gündeminde olan ve Türkiye'de de tespit edilen koronavirüsün zarflı bir virüs olduğunu belirterek, "Bu virüsler, en kolay öldürülebilen bir etken yapıya sahipler. Yani aslında dezenfektanlara çok duyarlı, tıpta en kolay öldürülebilen mikroorganizmalar anlamına geliyor" dedi.

Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi'nde, Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu tarafından 'Güncel Konulara Yaklaşım: Corona Virüs' konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa çok sayıda akademisyen katılırken, 'Coronavirüs'e Mikrobiyolojik Bakış' isimli sunumu yapan Tıbbi Mikrobiyoloji Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Şaban Gürcan, virüsün temel olarak nasıl ortaya çıktığı, virüsten korunma yöntemleri ve olası tablolar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

'EN KOLAY ÖLDÜRÜLEBİLEN MİKROORGANİZMALAR'
Koronavirüsün yapısal olarak sürekli değişime uğradığını ve 'zarflı virüs' olarak tabir edildiğini dile getiren Gürcan, "Corona virüsler aslında zarflı bir virüstür. Bu ne demek? Yani aslında dezenfektanlara çok duyarlı, tıpta en kolay öldürülebilen mikroorganizmalar anlamına geliyor. Bu virüsler çok değişime uğrar. Çok mutasyonlar geçirir. Karşımıza farklı zamanlarda ve farklı şekillerde, tablolarla gelebilir demektir. Nitekim şu anda içinde bulunduğumuz koronavirüs enfeksiyonuna da 2003 yılında ortaya çıkan sarsın devamı. Ona Sars-Cov denmişti. Şimdi artık bu hafta itibariyle çıkan yayınlar da bu tabloya covid değil de sars-cov2 olarak nitelendirelim deniliyor. Çünkü o zamanki virüsün değişik bir şekile bürünmüş ve aynı ciddi tabloyu ortaya çıkarıyor" dedi.

'VİRÜSE HAZIRLIKLI YAKALANDIK'
Koronavirüs'ün, Sars'ın devamı niteliğinde olduğuna dikkat çeken Gürcan; "Yaptığı hastalıklar basit soğuk algınlığı. Aslında bu corona virüslerin eskiden solunum sisteminin viral etkenleri arasında da tarandığında Türkiye'de de 4'üncü sırada var olan, hiç bizim farkına varmadan, belki de ayakta geçirdiğimiz enfeksiyonlara da neden oluyordu. Ama ciddi olanlar dikkat çekici. Sars-cov şiddetli akut solunumuna neden olmuştu ve Ortadoğu solunum sendromu olan mers-cov dediğimiz iki ciddi probleme yol açtı. Sars 2003 yılında hayatımıza girdi. Biz ilk salgın hastalıklarla nasıl mücadele ederiz diye o yıllarda konuşmaya başladık. Salgın yapan viral enfeksiyonlarla müdahaleyi konuştuk. Sonra griple antrenmanımızı geliştirdik. Şimdi tekrar sars karşımıza çıktı. Türkiye, şaşırtıcı bir şekilde bu hastalığı hazır bir biçimde karşıladı. Onun için bugüne kadar bulaşıcılığı geciktirebildik. Herkes ne zaman ne yapacağını biliyor. Kolay organize olduk ve bugüne kadar geldik. Ama artık corona virüs de bizim hayatımızın içine girmiş durumda. Bundan sonra salgını en düşük sayıyla kurtarmaya çalışmak esas hedefimiz" dedi.