Pazartesi 04.05.2020
Son Güncelleme: Pazartesi 04.05.2020

Dr. İsmail Hakkı Polat: Salgın sonrası daha dijital bir dünya kurulacak

Yeni medya uzmanı Dr. İsmail Hakkı Polat: Bu süreçte, aileler video konferansla görüşmeyi, ev hanımları sanal gün yapmayı, erkekler kahvehane ortamını sanal ortama taşıyabileceklerini keşfetti. Bu deneyimler artık kaybolmayacak. Dijital değişime uyum sağlayan ülkeler kazanacak

Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. İsmail Hakkı Polat: Salgın sonrası dijital değişime uyum sağlayan ülkeler kazanacak. Home ofis sistemini ve uzaktan eğitimi tartışmaya başlayacağız. Toplum olarak unuttuğumuz yakınlarımızla görüntülü konuşmayı, sosyal medyayı kullanmayı, dijital medyada dolaşmayı, internetten alışveriş yapmayı öğrendik. Bu deneyimler artık hiç kaybolmayacak. Ben pandemi sonrası gelecekten asla karamsar değilim.

Mart ayında başlayan ve Nisan ayında bütün dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını, bütün insanlığa çok farklı bir deneyim yaşattı. Milyarlarca insan evlerine kapanarak bu salgının dünyayı terkedeceği günü beklemeye başladı. Resmi kayıtlara göre dünyada 3,5 milyon insan bu hastalığa yakalandı ve 250 bine yakın insan ise yaşamını yitirdi. Gerçek rakamların ise bunun 10 ila 50 katı arasında olduğu söyleniyor. Peki insanlık bu travmayı nasıl atlatacak. Salgın sonrası nasıl bir dünya bizi bekliyor. Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Öğretim Görevlisi Dr. İsmail Hakkı Polat'a sorduk.

SOSYAL MEDYA DAHA DA YAYGINLAŞACAK

-Koronavirüs salgını döneminde bütün insanlık evlerine kapandı. Okul öncesi çocuklardan ailelerin en yaşlı bireylerine kadar herkes adeta sosyal medya bağımlısı oldu. Bu sizce iyi bir gelişme mi?

Sosyal medyanın nereye gideceği salgının ne kadar süreceğine bağlı. İki aylık süreç toplumun her kesimine yeni deneyimler kazandırdı. Sosyal medya, ev içinde kısılıp kalan insanlara yeni deneyimler kazanma imkanı sağladı inanılmaz büyüdü. Bir taraftan şunu dikkat çekmek istiyorum. Sosyal medya bu pandemi sürecinde toplumu kutuplaştırıcı değil birleştirici bir rol de oynadı. Sosyal medyada başlatılan sağlık çalışanlarının balkonda alkışlanması, 23 Nisan'da İstiklal Marşı okunması aslında toplumu aynı duygu da birleştiren organizasyonlar oldu.

YAŞLILAR VİDEO KONFERANSI ÖĞRENDİ

-Sosyal medya olmasaydı belki ayrı kaldığımız sevdiklerimizle bu kadar yoğun bir iletişim kuramayacaktık.

Elbette. Mesela 65 yaş üstü bireyle sosyal medyanın önemli özelliklerini keşfetti. Mesela görüntülü görüşmeler keşfetti. Dahası bütün aile bireylerinin katıldığı görüntülü video konferans görüşmeleri keşfedildi. Ev hanımları sanal gün yaptılar. Erkekler kahvehane/Cafe ortamlarını sanal ortama taşıdılar. Evlerinde oturdukları yerden müzeleri gezdiler, dünya şehirlerini dolaştılar, ünlü sanatçıların instagramdan yayınlanan konserlerini canlı izleme imkanı buldular. Bu deneyimler artık kazanılmış oldu ve hiçbir zaman kaybolmayacak.

-Çevremde birçok insan salgın sürecinde uzun süredir iletişim kurmadığı yakınlarını arama imkanı bulduğunu söylüyor. İletişimde yeni normalimiz artık bu mu?

Teknolojiye en uzak İnsanlar bile artık arkabaları ve sevdikleri ile görüntülü sohbet ediyor saatlerce. Salgın öncesinde aramayı unuttuğumuz insanları arayıp hal hatır sormayı hatırlatık. Ben bu süreçte Eskişehir'deki annemi her gün arıyorum. Almanya'daki dayım ile annemi görüntülü konuşturuyorum. Memleketteki dayımın oğlunu bağlıyorum. Bazı yönlerimiz gelişiyor, bazı güzel özelliklerimiz geride kalıyor.

SANAL ALIŞVERİŞ BÜYÜYECEK

-Bu süreçte milyonlarca insan internetten alışveriş yapmayı öğrendi. Bu süreçten sonra e-ticaret nereye gider?

E-ticarette yeni alışveriş alışkanlığı bence kalıcı olur. Sanal alışveriş büyüyecek bu kaçınılmaz. İnternetten alışveriş yapma konusunda mesafeli olan insanlar, dijital dünyadan verdikleri bir siparişin ellerine ulaştığını gördüler. Bu konuda güvensizlik ortadan kalktı. Temel gıda ve ihtiyaç maddelerinden diğer alanlara doğru yeni bir e-ticaret müşterisinin doğduğunu düşünüyorum.

AÇIK OFİS Mİ HOME OFİS Mİ?

-Milyonlarca insan ofisini evine taşıdı. Salgın sona erdiğinde açık ofisler tartışma konusu olur mu?

Ben bir orta yol bulunacağını düşünüyorum. Ne açık ofis ortadan kalkar ne de ofislerimizde eskisi gibi çalışırız. Ancak hayatımızda artık bir home ofis gerçeği var ve bunu mecburi şartlar altında milyonlarca kişi test etme imkanı buldu. Mesela kendimden örnek vereyim. Telefonferans yöntemini bildiğim halde yüzyüze konuşmayı tercih ediyordum. Bu zorunluluk bize öyle deneyimler yaşattı ki yapılamayacağını düşündüğümüz şeylerin aslında çok basit uygulanabilir olduğunu gördük. Trafikte kaybettiğimiz vakti online toplantılarla nasıl verimli kullanabileceğimizi deneyimledik. Ama sosyal bir varlık olarak işe gidip gelmek, alışveriş yapmak da insana iyi gelebilir. Burada bir denge kurulacağını düşünüyorum.

UZAKTAN EĞİTİM ÇOK YAYGINLAŞACAK

-Açık ofisleri tartışırken gelecekte okulların online eğitime geçmesi hayal mi sizce?

Bence bu tartışmaya geç bile kaldık. 2013-2015 yılları arasında biz uzaktan eğitime başladık ama yaygınlaştıramadık. Ancak koronavirüs sürecinde ilkokuldan üniversiteye kadar bir gecede online eğitime geçildi. Bu çok güzel bir şey aslında. Her şerden bir hayır çıkar derler. Buna direnenler bu sistemin nasıl verimli kullanılabileceğini gördü.

- Peki sınavları yapacağız?

İnsanlar evet internetten sınav sırasında arama motorlarından açık bilgiye erişebilir. Önemli olan öğrencinin o açık bilgiyi nasıl kullandığı. Bence bu farkı göz önünde bulundurarak not vereceğiz. Bunu eğer gerçekleştirebilirsek dijital dünyada bir devrim gerçekleştiririz, ekonomimiz buradan mutlaka olumlu etkilenir ve koronavirüs salgını sürecinden önemli bir kazanımla çıkmış oluruz. İnanın yeni kuşak bu konuda bizden daha deneyimli.

GAZETECİLİK HİÇ ÖLMEYECEK

-İnternet medyasının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Önce şunu ortaya koymak gerekir. İnsanlık varoldukça haber alma ihtiyacı ve gazetecilik hep varolacaktır. Gazetecilik hiç ölmeyecek. Şimdi biz sosyal medya ve mobil cihazlarla uyumla hale gelmiş bir internet haberciliğini tartışıyoruz ve tartışacağız. Vatandaş gazeteciliği daha ön plana çıkacak. Muhabirler de bu döneme uyum sağlayacak. İnternet medyasının büyümesi gazeteler için de bir avantaj aslında. Hızla genişleyen yeni bir okur kitlesine ulaşma imkanı bulacaklar.

-İnsanlar dijital hayatı keşfetmeye başladıkça yeni iş alanları da oluşacak mı?

İş alanlarının neredeyse tamamında yazılım ve kodlama olacak. Yeni medya bölümünde artık kodlama dersleri de veriliyor. Yazılım ve kodlama konusu gelecekte ülkemiz için daha fazla ön plana çıkacak.

Koronavirüsün ortaya çıkardığı gerçek: Artık paranız olsa da...

UZAKTAN, TEMASSIZ VE HİJYENİK YAŞAYACAĞIZ

-Kalabalık futbol müsabakaları, binlerce kişilik konserler, sinema salonları artık bizim için hayal mi oldu?

Hem bireysel, hem ruhsal bu yeni sürece hazırlanmamız lazım. Bu süreç sonunda hayatımızda temel değişimler olacak. Daha uzaktan, daha hijyenik, daha temassız bir ilişki içerisinde hayatımızı sürdüreceğiz. Uzaktan olacak ama bu daha büyük kitlelere ve geniş coğrafyaya ulaşma imkanı olacak. Temassız olacağız ama bu hayatımızı kolaylaştıracak. Hayatımızdaki sosyal mesafeyi daha hijyenik yaşayacağız. Bunu alışkanlık haline getireceğiz. Daha güvensiz ve tedbirli olacağız. Kaldırımda karşı karşıya geldiğimizde bekliyoruz ve mesafeyi koruyoruz.

KENTTEN KÖYE GÖÇLER YAŞANACAK

-Büyük kentlerde sosyoloji değişir mi?

İstanbul gibi sosyal mesafenin korunamadığı yerlerden yani kentten köye göç süreci yaşanacak. Köylerdeki yaşam ise daha teknolojiye yakınlaşacak. Dijital araçlar daha yaygın kullanılacak. Bunun ilk sinyallerini zaten 3 aylık bu pandemi sürecinde görmüş olduk. Bireyler ve ülkeler bu yeni dönemi ne kadar hızlı adapte olursa o kadar avantajlı bir pozisyon alacak.

DÜNYANIN TADI KAÇIYOR MU?

-Hocam tüm bu konuştuklarımızdan bende "dünyanın tadı kaçıyor" hissi oluştu. Siz ne dersiniz?

Tadı kaçmasından çok, yeni bir hayata alışma zorunluluğumuz ortaya çıkıyor. Belki aşı bulunacak risk ortadan kalkacak ama 2020 yılında yaşadığımız bu süreç hayatımızda hep bir olgu olarak kalacak. Şimdiye kadar insanlığın yaşadığı tüm salgınların sonu geldi. Dünya içine girdiğimiz bu karamsar dönemi inşallah uzun bir süre test etmeyecek. Ben dünyaya hep iyimser bakmaya çalıştım ve bundan hiç pişman olmadım. Bu dijital değişimin, değişen yaşam tarzında bizim alacağımız pozisyon bu dönemi ruhsal ve fiziksel olarak sağlıkla aşmada bize yön verecektir. Salgın döneminde olduğu gibi pandemi sonrasındaki dönemde de dijital araçlar hayatımıza daha fazla etkili olacak.

İstanbul'da corona virüsü dedektiflerinden canlı yayında flaş açıklamalar | Video AVM'le açılıyor! İşte AVM'lerde uyulacak yeni kurallar... | Video

Dünya onları konuşuyor! İşte Türkiye'nin gizli kahramanları... Salgına karşı yani plan! O iller için harekete geçiliyor

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.