Doğu Akdeniz’de iki ana hedefimiz var

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün başlayacak AB Liderler Zirvesi öncesinde Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) dışındaki AB liderlerine birer mektup gönderdi. Erdoğan, şunları kaydetti:
Son dönemde, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler nedeniyle ilişkilerimiz yeni bir sınamayla karşı karşıyadır. Doğu Akdeniz politikamızın iki ana hedefi vardır. Birincisi, Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak, hakça ve adil biçimde sınırlandırılması ve kıta sahanlığımızdaki egemen hak ve yetkilerimizin korunmasıdır. İkinci hedefimiz ise Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs Adası'nın eşit ortağı olarak, Ada'nın hidrokarbon kaynakları üzerindeki eşit hak ve çıkarlarının garanti altına alınmasıdır.

Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan AB liderlerine Doğu Akdeniz mektubu! "Gerginliğin sebebi..."| Video

Türkiye, Doğu Akdeniz'in, tüm tarafların iş birliği yaptığı, hidrokarbon kaynaklarının hakça ve adil şekilde paylaşıldığı, barış ve istikrarın hüküm sürdüğü bir iş birliği bölgesi olmasını arzu etmektedir. Doğu Akdeniz'de devam eden gerginliğin müsebbibi Türkiye değil, Yunanistan ve GKRY. Bugün geldiğimiz duruma, Yunan-Rum ikilisinin Türkiye'yi ve Kıbrıs Türklerini yok saymaları, tek yanlı adımlar atmaları, oldubittiler yaratmaları ve AB'nin buna 2003'ten beri seyirci kalması yol açmıştır. Kıbrıs meselesi çözülmeden AB'ye üye yapılan GKRY, Kıbrıs Türklerini yok sayarak komşu ülkelerle deniz sınırı anlaşmaları yapmış, ruhsat sahaları belirlemiş, 2011'de ilk sondajını gerçekleştirmiştir. Yunanistan GKRY ile birlikte, Türkiye'yi Antalya körfezine hapsetmeyi hedefleyen, maksimalist deniz sınırı iddialarını (Sevilla Haritası) AB'yi kullanarak Türkiye'ye kabul ettirmeye çalıştı. Doğu Akdeniz Gaz Forumu adı altında bir mekanizma teşkil etdip, Türkiye karşıtı üçlü ve dörtlü işbirliği mekanizmaları kurdular. Diyalog ve iş birliği çağrılarımız sonuç vermeyince, sahadaki adımlarını 2018'de atmaya başlamıştır.
Türkiye, Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun, hakça ve adil şekilde sınırlandırılmasını savunuyor. Bu amaçla Yunanistan ile ön koşulsuz diyaloga hazır olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Türkleri dahil tüm tarafları bir araya getirecek, bir enerji iş birliği forumu kurulmasının yararlı olacağına inanıyorum. AB'nin düşüncelerimize destek vermesini, Türkiye'ye karşı takındığı yanlı tutumu terk etmesini, Yunanistan'ın ve GKRY'nin maksimalist tezlerine koşulsuz, haksız yere destek vermemesini temenni ediyorum.
Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye'nin karasularına hapsolmasını kimse beklememelidir. AB üzerinden empoze edilmeye çalışılan maksimalist taleplere de boyun eğmedik. Samimi arzumuz, 18 Mart Mutabakatı'nın günün koşullarıyla güncellenmesi ve Türkiye-AB ilişkilerinin tüm yönleriyle, ortak çıkarlarımız doğrultusunda aşama aşama ilerletilmesidir. Bunun yolunun ise yasa dışı göç, terörizm, ticaret, enerji gibi pek çok farklı alanda ilişkilerimizin müşterek çıkarlarımız için taşıdığı hayati önemin farkında olmaktan geçtiğine inanıyor, desteğinizi bekliyorum. ANKARA

ALİYEVA'DAN ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mihriban Aliyeva, Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarmak için başlattığı karşı saldırı dolayısıyla dayanışma ve manevi destek sergileyen Türk halkı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti. Aliyeva, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, Azerbaycan'ın kendi toprağını koruduğunu kaydederek "İlk olarak kardeş Türk halkına ve bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'a minnettarım. Onların dayanışması ve manevi desteği her bir Azerbaycanlıya gurur hissi yaşatıyor" dedi. AA
ERDOĞAN YENİ KUVEYT EMİRİ ŞEYH NEVVAF İLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el- Ahmed el-Cabir es-Sabah ile telefonda görüştü. İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erdoğan görüşmede, vefatından derin teessür duyduğu Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es- Sabah'a Allah'tan rahmet dilerken, merhumun ailesine ve dost Kuveyt halkına taziyelerini iletti. Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ı Kuveyt Emirliği makamına gelmesi dolayısıyla tebrik eden Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Kuveyt arasındaki köklü tarihi ve kültürel bağlardan gücünü alan müstesna ilişkileri daha da geliştirmek istediklerini belirtti.

Başkan Erdoğan BM Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi'ne video mesaj gönderdi

ERDOĞAN'DAN BM BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK ZİRVESİ'NE MESAJ:
İnsanlığın kaderini gelecek 10 yıl belirleyecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurulu etkinlikleri kapsamında düzenlenen Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi'ne video mesaj gönderdi. Erdoğan, mesajında şunları söyledi:
İnsanlık olarak küresel ölçekte zorlu ve sancılı bir dönemden geçiyoruz. Bir taraftan son asrın en büyük sağlık krizlerinden olan koronavirüs salgınıyla mücadele ederken, diğer taraftan da salgının menfi etkilerini yönetmeye çalışıyoruz. Kovid-19 salgını sağlık sorunu olmanın ötesinde, ekosistemdeki bozulmanın yansımalarından birisidir. Salgın, aynı zamanda bizlere biyolojik çeşitliliği korumanın, gelecek nesillere sağlıklı ve temiz bir dünya bırakmanın önemini de göstermiştir.
Salgın sonrasında insanlığın ekonomik ve sosyal adaletle birlikte bu konuda da gereken dersleri çıkaracağına inanıyorum.
Tarihi mesuliyetimiz yok denecek kadar az olmasına rağmen, iklim değişikliği ile mücadelede en ön saflarda yer alıyoruz. Ayrıca biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ve restorasyonuna yönelik küresel çabalara da destek veriyoruz.
Önümüzdeki on sene, insanlığın kaderini tayin edecektir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçeğe dönüşmesi için biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik yenilikçi, etkili ve pratik projelere ihtiyacımız vardır. Ekonomik sektörlerin tamamında farkındalığı artırarak, bu alanda özel sektörün yatırımlar yapmasını teşvik etmeli, karşı karşıya kaldığımız sorunları birer fırsata çevirmeliyiz.
2022'de Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 16'ncı Taraflar Konferansına evsahipliği yapacak ve iki yıllık Dönem Başkanlığı görevini yerine getirecek olan Türkiye; bu süreçte, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için gerekli adımların atılmasında öncü rol oynayacaktır. ANKARA