Son dakika: Dehşet gemisinden sağ kurtulanlar anlattı! “Hepimizi öldürüp gemiyi batıracaktı”

Son dakika haber: İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanık Ergin Aktaş cezaevinden video konferansla bağlandı. Olayda ölen kaptan Bora Ekşi'nin ailesi ile gemide yaralanan Sedat Kartal ve ailesi de duruşmaya katıldı. Tarafların ifadelerinin alındığı duruşmada kaptan Ekşi'nin yakınları gözyaşlarını tutamadı.
Sanık Ergin Aktaş zaman zaman rahatsızlandığını belirterek, "Kaptanlarımdan ilaç talep ediyordum. Kaptan Bora Ekşi de bana ilaçlarımı veriyordu. İyi niyetli şekilde ilgilendiğini düşünüyordum" diyerek kaptana kin gütmediğini savundu.

"ONLARI DÜŞMAN OLARAK GÖRDÜM"
Sanık Aktaş savunmasını şöyle sürdürdü: "Olay tarihinde ilaç almıştım ve kendimi bir askeri gemide düşünerek, kaptanının da yabancı bir kaptan olduğuna inanarak yemekhaneye gidip ekmek bıçağı aldım. Önce köprü üstüne çıktım, daha sonra Bora kaptanın kamarasına inerek kapıyı çaldım. 'Kim o' diye seslendi, ilaç almak istediğimi söyleyerek içeri girdim. Daha sonra bıçağı kendisine sapladım. Bağırış olunca da odadan dışarı çıktım. Dışarıda ikinci kaptan, 'bıçağı var' diye anons etti. Sonra diğer gemi personeli üzerime geldi ve onları düşman askeri görerek bıçak salladım. Daha sonra yağcı, beni bayılttı. Yanlış hatırlıyor olabilirim ama beni bağladılar."

"HERKESİ ÖLDÜRECEKTİM"
Sanığın savunmasının ardından mağdur ve müştekilerin ifadeleri alındı. Şikayetçi ifadeleri şöyle:
* Geminin 3. Kaptanı Hazel Tecer: Sanığın olay günü maktulün kamarasının önünde tartıştığını duydum. "Beni neden aileme şikayet ettiniz" şeklinde şeyler söylüyordu. Maktul de "sen geç uyu, yarın konuşuruz" diye sakinleştirmeye çalışıyordu. Daha sonra ayrıldığını düşündüm. Kısa bir süre sonra maktulün "Ergin yapma, beni öldürme" diye bağırdığını duydum. Kapıya koştum ve kilitli olduğunu anladım. Diğer personeli çağırmak için uğraşıyordum, sanık kapıyı açtı. Üstü kan içindeydi. Elinde bıçak vardı. Daha sonra İsmail Çeken'e bıçağı savurdu ve suratından yaraladı. Beni de bacağımdan yaraladı. Kendi kamarama kaçıp kapıyı kilitledim. Daha sonra bana, "beni niye engelledin, herkesi öldürecektim" diye beyanda bulunduğunu hatırlıyorum.

AKIL HASTALIĞI ŞÜPHESİ YOKTU
* Usta gemici Sedat Kartal: Olay günü Ergin'in bıçaklı olduğuna ilişkin anons üzerine olay yerine gittiğimde üstü kan revan içindeydi. Ben sakinleştirmeye çalışırken bıçakla bana saldırdı ve boynuma bıçakla vurdu. Beni ağır bir şekilde yaraladı. Daha sonra orada bulunan diğer gemi personeline saldırdı. Kendisinden şikayetçiyim ve en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyorum. Ben sanığın akıl hastalığı şüphesi yaratabilecek herhangi bir anormal davranışını görmedim. Arbede sırasında sanığın yabancı askerlerden bahsettiğini duymadım. Bıçağı düşmesin diye eline sarmıştı. Hatta vurduktan sonra Sedat ile İhsan neden hala ölmedi diye sordu. Olay öncesi sanıkla aramızda bir problem yoktu.
* Gemi 2. Mühendisi İsmail Çeken: Sanığın bıçakla süvariye saldırdığını anons etmeleri üzerine ben de olay yerine intikal ettim. İçeri girdiğimde sanığı gördüm ve birden elindeki düşmemesi için sarılı olan bıçağı boynuma saplamak için hamle yaptı. Ben eğilince bıçak yanağımı kesti ve ağır bir şekilde yaralandım. Boğazımı kesmeye çalışıyordu. Olay öncesinde birlikte geminin bacasını boyamıştık.

ONA HEP İYİ DAVRANDI
* Öldürülen kaptanın kardeşi İrem Ekşi Mutlu: Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Ağabeyim ona karşı her zaman iyi niyetle yaklaşırken sanık ajitasyon yaparak bunu kötüye kullandı" dedi.
* Kaptanın eşi Tatiana Levitskaya Ekşi: Olaya ilişkin görgü sahibi değilim, şikayetçiyim.
* Babası Vahdettin Kaptan: Şikayetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyorum.

2. KEZ RAPOR TALEBİNE RET
Müştekilerin ifadelerinin ardından söz alan sanık avukatı Deniz Önen, sanığın akli dengesinin yerinde olduğuna ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunu kabul etmediklerini söyleyerek, yeniden rapor alınmasını talep etti. Avukat Önen, "Sanığın gözlem altına alınması gerekirdi. Daha önce Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde ve Bahçelievler Devlet Hastanesinde tedavi görmüştür. Buralardaki tıbbi evrakları talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'ndan yeni rapor alınmasına ilişkin talebi reddedip, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma aralık ayına ertelendi.
Olayda ölen kaptanın kardeşi İrem Ekşi Mutlu, duruşma bitiminde sanığa, "Keşke gelseydin de gözlerinin içine baksaydım. Cehennem ateşinde yanacaksın. Cehennemin en dibinde yanacaksın" diye bağırdı. Mutlu, güçlükle sakinleştirildi.

"HEPİMİZİ ÖLDÜRÜP GEMİYİ BATIRACAKTI"
Öldürülen gemi kaptanı Bora Ekşi'nin ailesi ile gemide yaralanan Sedat Kartal duruşmanın ardından İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Sedat Kartal, "Sabah saat 05.00 sıralarında, elindeki bıçak ile gemi kaptanını 19 yerinden bıçaklayarak öldürüp, geminin bütün yaşam mahallini açan master anahtarı almaya çalışarak, gemi personelini komple öldürmeyi ve gemiyi batırmayı düşünüyordu tahminim. Şah damarımı ve atar damarımı, sol tarafımı felç edecek şekilde kesti. Sri Lanka'da acil ameliyata alındım. Ömür boyu şikayetçiyim. Ailemin, çocuğumun bile psikolojisi bozuldu bu olayla ilgili" dedi.

"AİLEMİZİ TOPLU HALDE KATLETTİ"
Öldürülen gemi kaptanının babası Vahdettin Ekşi ise "Allah'ın adaletinin ebedi alemde gerçekleşeceğine bütün kalbimle inanıyorum. Ailemizi toplu halde katletti ve her gün de katlediyor. Öyle bir duygu yaşıyoruz. Bütün aile fertleri olarak psikolojik tedavi görüyoruz. Adalete güveniyorum. Bu dünyada da eminim adalet tecelli edecek. Şikayetçiyim ondan. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Ailenin en küçük bireyinden, en büyük bireyine kadar bizi perişan etti. Yuvamıza bomba koydu, dağıttı. Şimdi de birçok laf kalabalığıyla deli olduğunu söyleyip, mahkeme heyetini ikna etmeye çalışıyor, kandırmaya çalışıyor. Benim inancım şu ki, adalet mutlaka tecelli edecek" diye konuştu.

"MAHKEMEYİ YANILTMAYA ÇALIŞIYOR"
Ölen kaptan kardeşi İrem Mutlu Ekşi da sanığın duruşmada kendisine "abla" dediğini söyleyerek, tepkisini şöyle dile getirdi: "Adımızı anmasın. Ağabeyimin çok iyi biri olduğunu söyledi. 'O çok iyi birisiydi' dedi, durdu sürekli. Ağabeyimin adını dahi ağzına almasını istemiyorum. O kirli ağzıyla ağabeyimi daha fazla kirletmesini istemiyorum. Söyleyecek hiçbir şey yok. Tamamen aldatmaca, kandırmaca, alavere dalavere ile hasta olduğunu söylüyor. Çok çelişkili ifadeleri var. Hasta olduğunu söylüyor, ağabeyimi İngiliz kumandanına benzettiğini söylüyor. Öbür taraftan da, 'Süvari beyimin kapısını çaldım, kendimi iyi hissetmiyorum dedim' diyor. Hiç susmadı mahkemede. Hiç kimsenin söz hakkını dinlemedi. Hakimin 'sus' uyarılarını dahi dinlemedi. Korkak bir fare gibiydi."

10 KASIM'I SABOTE ETMEYE ÇALIŞTI
20 Aralık 2019'da Endonezya'nın Semerang limanından yükünü aldıktan sonra okyanusa açılan "İnce Karadeniz" gemisinde makine yağcısı olarak çalışan 34 yaşındaki Ergin Aktaş, geminin kaptanı Bora Ekşi'yi öldürmüş, geminin Sri Lanka'ya ulaşmasının ardından yetkililer tarafından gözaltına alınmış ve Sri Lanka'nın Colombo şehrinden özel bir ekiple Türkiye'ye getirilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede sanığın "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "silahla tehdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 140 yıldan 175 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. İddianamede, Ergin Aktaş'ın 10 Kasım'da Atatürk'ü anmak için mürettebatın saygı duruşunda bulunduğu bir anda taşkınlık yaparak geminin anons siteminden saygı duruşunu sabote ettiği, kendisini uyaran 1. Kaptan Bora Ekşi'ye kin gütmeye başladığı anlatılıyor.