Cumartesi 12.12.2020 13:41
Son Güncelleme: Cumartesi 12.12.2020 14:03

Tarihi ziyaretteki özel isim Prof. Dr. Aygün Attar, Azerbaycan'daki muhteşem günü SABAH'a anlattı

Başkan Erdoğan’ın Bakü heyetinde Karabağlı göçkün bir ailenin Türk kamuoyunda iyi tanınan ve sevilen ünlü bir akademisyeni de yer aldı. Bu isim Türkiye'nin tanınmış tarihçilerinden ve Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı (TADİV) Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar idi… Attar, tarihi ziyareti heyecanlı bir şekilde SABAH'a anlattı. Prof Attar'ın Karabağ zafer törenlerinde Erdoğan tarafından resmî heyete dahil edilmesi Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Karabağ konusundaki hassasiyetinin somut göstergesi olarak değerlendirildi ve her iki ülkenin kamuoyunda büyük ilgi gördü.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarının kurtarılması için Ermenistan'a karşı yürüttüğü harekatın başarıyla tamamlanması dolayısıyla geçtiğimiz gün Bakü'de düzenlenen Zafer Geçidi Töreni'ne katıldı.

Beraberindeki kalabalık bir heyetle Bakü'ye giden Başkan Erdoğan'ın heyetinde Karabağlı göçkün bir ailenin Türk kamuoyunda iyi tanınan ve sevilen ünlü bir akademisyeni de yer aldı. Bu isim Türkiye'nin tanınmış tarihçilerinden ve Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı (TADİV) Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar idi…

Erdoğan'ın heyetinde yer alan Attar, SABAH'a özel değerlendirmelerde bulundu. Attar, Başkan Erdoğan'ın açıklamalarının Azerbaycan nazarındaki konumunu değerlendirdiği açıklamalarında şunları kaydetti:

"Azerbaycan tarihi bir gün yaşadı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Zafer Geçit Töreni'nde Azerbaycan'ın yeni tarihinin yazıldığı 8 Kasım'a değin olan süreci; işgal altındaki otuz yıllık dönemin kronolojisini anlattı. Savaşı hangi koşullarda kazandıklarını teker teker açıkladı.

Azerbaycan'ın nasıl zor koşullar altında yiğitçe savaştığını, er meydanında Türk'ün neler yapabildiğini dünyaya gösteren Can Azerbaycanla bir daha gurur duyduk.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı etrafında kenetlenen Azerbaycan Türkleri ile birlikte hem cephede hem siyasi arenada gerçek bir lider kimliği ile Azerbaycan'ın yeni tarihini altın harflerle yazdı. Amerika, Fransa ve Rusya'nın otuz yılda çözemediği problemi 44 günde çözdü ama bu devletlerin riyakarlığı ve Ermenistan'a yönelik kayırmacı tutumları nedeniyle, görevlerini layıkıyla gerçekleştiremedikleri için 2 bin 783 layıklı vatan evladını kurban verdi Can Azerbaycan!

Zafer geçit töreninde boy gösteren Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin yiğit askerleri göz dolduran görüntülerle göğsümüzü kabarttı, onlarla birlikte geçit alanında boy gösteren Mehmetçik ve tek milletin kahraman askerlerinin davudi sesleriyle birlikte verdikleri tekmil Hazar'ın koynunda dalgaya dönüşerek şehit ve gazilerimiz nedeniyle yaralı ruhlarımıza ilaç gibi serpildi.

44 gün süren Vatan Savaşı'nın mutlu sonucunu birlikte kutlamak için Can Azerbaycan'ın davetine büyük bir coşkuyla karşılık veren Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kalabalık bir heyetle Bakü'deki törene katıldı. O heyetin içinde ben de yer aldım.

"HASSASİYETİN SOMUT GÖSTERGESİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm uluslararası platformlarda Türkiye ile Ermenistan arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için Ermenistan'ın işgal ettiği Karabağ topraklarından çekilmesini şart koştu ve anca bunun sonucunda bölge barışının olabileceğini deklare etti. Ne yazık ki AGİT Minsk grubu aynı sağduyu ve tarafsızlığı gerçekleştiremediği için Karabağ sorunun çözümü arap saçına döndü. Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak vatan savunmasını savaş yoluyla yapmaya mecbur kaldı" dedi.

Prof. Attar, Başkan Erdoğan'ın Azerbaycan'daki konuşmasını şu şekilde yorumladı: "Türkiye- Azerbaycan ilişkilerinin 102 yıllık mazisinin; yaşanmış tarihi olaylar ve bir millet iki devlet arasındaki duygu bağlarının özeti ile birlikte gerçek politik bakış açısıyla geleceğe yönelik stratejik hedeflerin açıklamasını yaptı Sayın Cumhurbaşkanımız Bakü Zafer şölenindeki muhteşem nutkunda...

Kafkas İslam Ordusunun 1918 senedindeki şanlı Bakü zaferinden esintiler taşıyan konuşmada; güneyli kuzeyli Azerbaycan realitesinin şiirsel üslupla vurgulanmasından tutunuz da bölge güvenliğinin teminatı olan altılı platform oluşturulmasına yönelik Azerbaycan tarafından ileri sürülen realist düşüncenin şiddetli bir şekilde Türkiye olarak desteklenmesinden, ayrıca Ermenistan'ın sahte tarih ve sahte hayaller peşinden koşarak kendi halkına verdiği zararlara kadar… Rusya'nın bölgede Türkiye ve Azerbaycanla ortak çıkarlar doğrultusunda İşbirliği içinde hareket ettiği takdirde Batılı devletler tarafından regiona yönelik emperyalist hamlelerin önünde set oluşturulacağı gerçeğine kadar çok yönlü bir konuşma yaptı Erdoğan…

"MÜKEMMEL BİR KONUŞMAYDI"

Bölgede oyun kurucu bir devletin güçlü ve akıllı lideri olarak siyasi tarih açısından ileride hakkında çok konuşulacak, çok irdelenecek mükemmel bir konuşmaydı!

Erdoğan'ın 'Smart power' (akıllı güç) üslubuna ağırlık verdiği Bakü konuşmasının tam da Batılı devletlerin Türkiye ile Azerbaycan başta olmakla bölgenin diğer ülkeleri olan Rusya ve İran'a da yönelik 'hard power' (sert güç) yöntemini kullanarak salvolar savurduğu döneme denk gelmesi zamanlama açısından çok isabetli oldu!

Uluslararası ilişkilerden anlayan herkes yumuşak yahut akıllı gücün asıl amacının 'çekim gücü' (power of attraction) olarak kullanıldığı gerçeğini bilmektedir.

Dolayısıyla Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Bakü konuşması Can Azerbaycan'a olan samimi sevgi ve bir millet olmanın aidiyet duygusuyla birlikte iki güçlü devlet olma hedefine yönelik ustaca gerçekleştirilen bölgesel süper güç öngörüsünün yansımasıdır aynı zamanda...

Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nde Türkiye'ye yönelik yaptırım kararı çıkmamasında Erdoğan'ın Bakü'deki konuşmasının ciddi etkisi olduğunu düşünüyorum. Erdoğan'ın Azerbaycan'ın Zafer günü nutkunda hakim olan esas ruh ise; Can Azerbaycan'a olan derin sevgi ve iki devlet bir millet hakikatinin ebediyen devam edeceğine olan inançtı…

Bakü sokaklarında etrafı inleten Türkiye sevgisi ve Erdoğan muhabbeti görülmeye değerdi… Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in mükemmel konuşmasında dile getirdiği rahmetli Haydar Aliyev'in 'Bir millet iki devlet' felsefesinden hareketle Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük Atatürk'e atıfla söylediği 'Azerbaycan'ın kederi kederimiz, sevinci sevincimizdir' söylemiyle taçlanan Zafer Geçit Töreni'nin müsebbibi olan şehitlerimize Allah gani gani rahmet eylesin. Onlara minnettarız.

Tören alanında ön saflarda yer alan gazilerimize Allah sağlıklı ömür versin, hasta yataklarında olanlara Allah acil şifalar versin.

Karabağlı bir ailenin evladı olarak hayatımın en mutlu gününü bana yaşatan, işgal nedeniyle mezarlarını otuz yıldır ziyaret edemediğim babam başta olmakla tüm ebediyete intikal edenlerimizin ruhu şad olmuştur.

Sayın Cumhurbaşkanımız da o günün benim için nasıl önemli olduğunun farkında olduğunu tören alanına giderken "Hocam, gözümüz aydın olsun. Azad olmuş topraklarımızı kutlamaya geldik" ifadeleriyle beyan ettiler.

Şahsım ve tüm soydaşlarım adından sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a necip Türk milletine Azerbaycan'ın haklı davasındaki destek için minnet ve şükranlarımı sunuyorum.

Bu muhteşem zaferi bize yaşatan Azerbaycan Cumhurbaşkanı, başkumandan Aliyev'e, kahraman ordumuza selam olsun. Can Azerbaycan, zaferin kutlu mübarek olsun.

Türkiye ve Azerbaycan birliği her iki ülkemizin Devlet Başkanlarının söylediği gibi daim var olacaktır."

AYGÜN ATTAR KİMDİR?

Karabağlı bir ailenin kızı olan Attar'ın babası Tayip bey Şuşalı, annesi Zümrüt hanım Ağdamlı'dır.

Baba ocağı otuz yıldır işgal altında olan Profesör Attar'ın abisi rahmetli Albay Adil Haşimzade birinci Karabağ savaşının yiğit komutanlarından biri olmuştur. Siyasi tarih alanında faaliyet gösteren Attar, Ermeni meselesi ağırlıklı akademik yayınları ve İran'ın etnik yapısı üzerine çalışmaları ile bilinmektedir.

Uzun yıllar Türk Askeri Tarih Komisyonu üyeliği, Tarih Araştırmaları Merkezi Başkanlığı ve Giresun Üniversitesi rektörlüğü yapmış olan Profesör Attar, 2014'de İngiltere'de Oxford Liderler Zirvesi tarafından "Yılın Yöneticisi" seçilerek Sokrates ödülünü 2015'de Türk Dünyasının birlik idealine getirdiği tarih tezleri” nedeniyle Uluslararası "TÜRK DÜNYASINA HİZMET" ödülü aldı. 2016 senesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından kendisine "Vatana Üstün Hizmet" madalyası taktim edildi. Hazırda Türkiye Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı Başkanı olarak görev yapan Attar, Türkiye Azerbaycan ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetlerini sürdürmektedir. Ermenistan tarafından Azerbaycan topraklarının işgaline son verilmesi için Azerbaycanla birlikte Türkiye'de diplomatik yollarla sorunun çözümlenmesi için azami gayret sarf etti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.