Hırsızlık şüphesiyle yakalanan DEAŞ’lıların Türkiye’de bombalı eylem yapacağı tespit edildi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Jamal Balasım Mohammed El-Rubaye ve dini nikahlı eşi Esraa Mohamed Khaled Hamed Badawy ile irtibatı olduğu tespit edilen 2 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hamile olduğu öğrenilen Hamed Badawy'in eylem öncesi keşif ve malzeme tedarik işlemlerinde dikkat çekmeden hareket ettiği tespitine yer verildi.

Irak uyruklu Jamal Balasım Mohammed El-Rubaye 15 Aralık'ta hırsızlık şüphesi ile emniyete götürüldü. İşlemleri devam eden El-Rubaye'nin emniyetten kaçması üzerine polis ekipleri tarafından yakalama çalışması başlatıldı. 17 Aralık'ta Ankara'nın Mamak ilçesinde kağıt toplamak için kullanılan elektrikli bisikletten şüphelenen polis ekipleri, Oday Ammer Abdullah Al Gburı'nin kontrolündeki aracı durdurması üzerine bisikletin kasasında yapılan atamada iki kişinin saklandığı, saklanan kişilerden birinin karakoldan kaçan El-Rubaye, diğer kişinin ise El-Rubaye'nin dini nikahlı eşi Esraa Mohamed Khaled Hamed Badawy olduğu tespit edildi.

DEAŞ İLE İRTİBATLARI TESPİT EDİLDİ

Polis ekiplerinin arama çalışması sırasında Jamal Balasım Mohammed El-Rubaye, üzerinde bulunan iki adet cep telefonunu parçalayarak kullanılamaz hale getirdi. Şüphelilerin üzerinde ve evlerinde arama yapılarak dijital materyaller ile bir adet fotoğraf makinesine el konuldu. Gözaltına alınan El-Rubaye ve dini nikahlı eşi Esraa Mohamed Khaled Hamed Badawy'in emniyetteki sorgusunda ve dijital materyallerin incelenmesinin ardından DEAŞ silahlı terör örgütü ile irtibatlı oldukları belirlendi. Hamed Badawy'in irtibatı olduğu anlaşılan eski eşi Abdolwahhab Abbaas Al-Ezze de yakalanarak gözaltına alındı.

BOMBA GÖRSELLERİ VE ÖRGÜTSEL DOKÜMAN ELE GEÇİRİLDİ

Şüphelilerin dijital materyallerinde ve üzerinde yapılan aramada ele geçirilen flaş bellekte patlayıcı madde yapımı ile ilgili yüzlerce sayfalık dosyalar, bomba yapımının anlatıldığı görseller ve hazır hale getirilmiş parça tesirli bomba yeleklerine ait fotoğraflar ile çok sayıda örgütsel doküman bulundu. Şüpheliler ifadelerinde ele geçirilen örgüt görsellerine ilişkin, örgütü daha yakından tanımak istedikleri için indirdiklerini öne sürdü.

'TELEFONU EŞİMİN UYGUNSUZ FOTOĞRAFLARI OLDUĞU İÇİN KIRDIM'

Jamal Balasım Mohammed El-Rubaye, ifadesinde geçtiğimiz Nisan ayında kaçak yollarla Türkiye'ye geldiğini ve Eskişehir'de hurdacılık yaptığını dile getirerek, Mayıs ayında Esraa Mohamed Khaled Hamed Badawy ile tanıştığını, dini nikahla evlendikten sonra Ankara'ya geldiklerini söyledi. Emlakçıya gittikleri sırada polis ekiplerini görünce telefonunda eşinin uygunsuz fotoğrafları olduğunu ve telefonu da bu nedenle kırdığını öne süren El-Rubaye, "Burada Eskişehir'den tanıdığım Oday Ammer Abdullah Al Gburı'nin evinde kaldık. Al Gburı, bize bir ev bulmamız gerektiğini söyleyince kendisinden üç tekerli motoruyla bizi emlakçıya götürmesini istedim. Emlakçıya giderken polisler tarafından yakalandık. Bizim yakalandığımız sırada üzerimde bulunan cep telefonunda eşimin ve benim uygunsuz fotoğrafları olduğundan telefonu kırdım. Telefonu imha etmeye çalışmamın başka bir sebebi yoktur. Hiçbir şekilde DEAŞ'a katılmadım ve faaliyette bulunmadım" dedi.

'İSTİHBARATA BİLDİRMEK İÇİN GRUBA KATILDIM'

Abdolwahhab Abbaas Al-Ezze, yaklaşık 3 yıl önce Türkiye'ye kaçak yollardan geldiğini kaydederek, DEAŞ terör örgütü mensuplarıyla tanışıp bunlar hakkında bilgi toplamak ve bunları yakalatmak için örgüt üyeleri tarafından kullanıldığı bildiği bir Telegram grubuna katıldığını öne sürdü. Al-Ezze, örgütle bağlantılı şahıs tespit ettiğinde Irak askeri istihbaratta müdürü olarak görev yaptığını iddia ettiği dayısına bu kişilerin bilgilerini verdiğini ve bu şekilde şahısların yakalanmasını sağladığını ifade etti.

'KENDİNİ PATLATACAKTI VAZGEÇİRDİM'

DEAŞ'a ait Telegram isimli grupta tanıştığı bir kişiye evlenmek istediğini söyleyen Al-Ezze, kendisine Hamed Badawy'in önerildiğini söyledi. Telegram uygulaması üzerinden Hamed Badawy ile mesajlaşmaya başladıklarını, kendisinin ibadetlerini yerine getirirse ve kadına karşı iyi davranırsa evlenebileceğini söylediğini ifade eden Al-Ezze, evlenmek için ikinci bir şartının olduğunu, Hamed Badawy'in Suriye'ye gitmek istediğini ve burada kendisini patlatacağını belirtti. Al-Ezze, "Bana kendimi patlatacağım dedi. Ben de 'evlenmek isteyen çocuk ister, güzel bir hayat ister. Neden böyle bir şey istesin? Onlar için kendini öldürmeye değmez' dedim. Daha sonra onu düşüncesinden vazgeçirdim. Bir müddet sonra aramız bozuldu ve benden ayrıldı. Onun yanından ayrılırken flaş belleğimi bulamadım, belleği istediğimde görmediğini söyledi" dedi.

BELGELER EYLEM YAPMASI İÇİN GÖNDERİLDİ

Dijital materyallerde yer alan bomba görselleri ve örgütsel dökümanlarla ilgili, eylem yapması için gönderildiğini öne süren Al-Ezze, "Bomba yapımının anlatıldığı belge, Telegram grubu içerisinde tanıdığım İbrahim isimli bir şahıs tarafından Türkiye'de eylem yapmam için gönderilmişti. Ben bu şahsı Irak istihbaratında görev yapan dayıma bildirmiştim ve yakalatmıştım. Bu belgede geçen bilgileri okumadım. Eylem yapmak gibi bir amacım yoktur. Örgüte ait fotoğrafları da yine aynı Telegram grubundan örgüt hakkında bilgi sahibi olmak için indirdim" ifadelerini kullandı.

'ESKİ KOCAMI KOVDUĞUM İÇİN BANA İFTİRA ATIYOR'

Esraa Mohamed Khaled Hamed Badawy, Mısır'da çok sayıda gayrimenkullerinin olduğunu, eşiyle boşanmasının ardından Türkiye'ye yerleşme kararı aldığını kaydetti. Telegram'da tanıştığı bir kişi ile 2019'da Eskişehir'e gelen ve bu sırada Al- Ezze ile dini nikahla evlendiğini iddia eden Hamed Badawy, "Eşim işsizdi. Bu yüzden sık sık kavga ediyorduk biz de ayrıldık. Bu söylenenlerin hiçbirini kabul etmiyorum. Onu evden kovduğum için bana iftira atıyor. Şuan Irak'ta, Suriye'de DEAŞ mı kaldı? Ben niçin oraya patlatmak için gideyim. Kendisine böyle bir şart koyduysam neden evlendi? Benim kendimi patlatmak gibi bir planım, hedefim olmadı" diye konuştu.

BOMBALI EYLEM ŞÜPHESİ KUVVETLİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında şüphelilerde ele geçirilen dijital dokümanlar, fotoğraflar ve videoların, terör örgütünün talimatlarının şahıslarca birebir uygulandığını gösterdiği ve şüphelileri bombalı bir eylem yapacakları şüphesinin kuvvetli olduğu tespit edildi. Al-Ezze'nin beyanı Badawy'nin terör örgütü adına canlı bomba olarak eylem yapacak şekilde örgüte bağlı olduğunu ve örgüt adına her türlü eyleme hazır bir örgüt mensubu olduğunu gösterdiğine dikkat çekildi.

ÖRGÜTSEL EVLİLİK YAPILDI

Cumhuriyet Savcısı Abuzer Furkan Aydoğan'ın hazırladığı iddianamede, Hamed Badawy'in Al-Ezze ve El-Rubaye ile DEAŞ terör örgütü mensuplarının yönlendirmesi ile örgütsel evlilik yaptığı belirtilirken, kendi beyanları üzerine varlıklı bir aileden geldiğinin anlaşıldığı ifade edildi. İddianamede, varlıklı olduğu anlaşılan Badawy'in geçimini sağlamak için elektrikli motor aradığını söylemesinin mantıklı bir savunma olmadığına dikkat çekildi. Badawy isimli şahsın, terör örgütü adına bombalı ve benzeri eylem için diğer şahıslarla birlikte hareket ettiği, üzerinde bulunan para ile yapılacak eylemlerde kullanılacak mühimmatları tedarik edeceği ve edinmeye çalıştığı elektrikli motosiklet ile Ankara'ya eylem yapmak amacıyla gelmiş olabileceği değerlendirildi.

HAMİLE OLDUĞU İÇİN DİKKAT ÇEKMEYECEĞİ DEĞERLENDİRİLDİ

7 aylık hamile olan Hamed Badawy'in DEAŞ terör örgütü içerisinde üst düzey örgüt mensubu olduğu belirtilen iddianamede kadın olması ve hamileliğin verdiği avantaj ile eylem öncesi keşif ve malzeme tedarik işlemlerinde dikkat çekmeden hareket ettiği, yapılacak olan eylemin planlayıcısı olduğu tespitine yer verildi. Hazırlanan iddianamede Jamal Balasım Mohammed El-Rubaye, Esraa Mohamed Khaled Hamed Badawy, Abdolwahhab Abbaas Al-Ezze ve Oday Ammer Abdullah Al Gburı hakkında, DEAŞ terör örgütünü benimseyerek örgütün görüş ve ideolojisi doğrultusunda hiyerarşik bağlamda hareket ettiği gerekçesiyle, 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.