Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan gözaltına alınan Musab kod adlı Y.H. (23) etkin pişmanlık itirafçı olarak örgüt abilerini deşifre etti. Örgütle 6. sınıftayken ışık evlerinde tanıştığını belirten Y.H. şunları anlattı: "2008-2009 eğitim öğretim yılı sonunda karnelerimizin dağıtıldığı gün okuldaki arkadaşların ellerinde top gördüm. Nereden aldıkları sorduğumda, 'Anafen dershanesinin takdir alan öğrencilere top hediye ettiğini' söylediler. Bende takdir almıştım ve tek başıma top almak için dershaneye gittim. Orada beni daha önceden tanımadığım Mehmet K. karşıladı.
Bana ne olmak istediğimi sordu. Bende asker olmak istediğimi söyleyince iletişim bilgilerimi alıp bana topu verdi. 6. sınıftayken beni aradı ve 'Senin gibi zeki öğrencilere ders çalıştırıyoruz, yanımıza gelmek ister misin?' dedi. Anneme sordum ve bana dediği tarih ve saatte buluştuk. O zaman abiler herkes tarafından iyi kişiler olarak biliniyordu. Okul önünden beni alarak bir eve götürdü. Evde bazı kişiler vardı. Mehmet K. bana, 'Bunlar senin grup arkadaşların. Muhammet Hasan O. sizden sorumlu ağabeyiniz olacak' dedi. Bize Fetullah Gülen'in vaazlarını Bam teli isimli siteden izlettiriyorlardı. Bize Türkçe Olimpiyatlarına götürüyorlardı. Zaman içerisinde örgütsel faaliyetler devam etti. Bizleri askeri lise sınavlarına hazırladılar. Sınavlar yaklaştıkça deneme sınavlarını artırdılar. Sınava girdiğimde sınavda sorulan soruların büyük çoğunluğu bize örgüt adına faaliyet gösteren evde yaptıkları deneme sınavlarında ki sorularla birebir aynıydı. İyi bir puan alarak tüm askeri liselere girmeye hak kazandım" dedi.
AMELİYAT ETTİRİP ASKERLİĞE ELVERİŞLİ HALE GETİRDİLER
Abilerin askerliğe elverişli olmayan kişileri ameliyat ettirerek elverişli duruma getirdiğini de anlatan Y.H.," Ev abisi Hamza kod adlı Muhammet Hasan O. sınavlarda başarılı olunca bizi mülakatlara hazırlamaya başladı. Bizi stadyuma götürerek koşu, top atma, zıplama, mekik gibi spor dalları ile eğitmeye başladı. Ara sıra ne yapmamız gerektiği yönünde bize tüyolar veriyordu. Ben ve arkadaşlarımı askeri liselere giriş engelimiz bulunup bulunmadığını tespit etmek için özel bir hastaneye götürüp Check-up yaptılar. Benim dişlerimde çürük olduğu için dişlerime dolgu yaptırdılar. Grup arkadaşımdan Ömer kod adlı Selim M.'nin iki ayağında da işaret ve orta parmakları bitişikti. Ameliyatla birbirlerinden ayırarak askerliğe elverişli hale getirdiler. Mülakatta nasıl oturmamız, nasıl giyinmemiz gerektiğini anlattılar. Atatürk ilke ve inkılaplarını bilmemizi istediler. Hizmet içinde olduğunu belli edecek hiçbir şey söylemeyin dediler. Annemin başı açık fotoğraf çektirmesini yoksa askeri liseye giremeyeceğimi söylediler. Bende annemi ikna ettim ve başı açık şekilde fotoğraf çektirdik. Kimliğindeki fotoğrafı da değiştirerek bu şekilde hazır hale getirdik' diye konuştu.
İMA YOLUYLA NAMAZ KILMAMIZI İSTEDİLER
Kendilerine TSK'nın dinsizleştiğini anlatıldığını da belirten Y.H., " Mehmet K. isimli örgüt abisi, bana ve arkadaşlarıma askeri okullarda din düşmanı kişilerin bulunduğunu, bunların gözleri önünde namaz kılmayacağımızı, namazlarımızı teyemmüm ederek abdest alıp, ima yoluyla namaz kılabileceğimizi, saatle kıble tayini yapabileceğimizi anlattı. Haftasonları ise kesinlikle ankesörlü telefonlardan haberleşeceğimizi, kendi telefonlarımızı kullanmayacağımızı, buluşma esnasında yan yana gelmememiz gerektiğini, buluştuktan sonra kendilerini uzaktan takip etmemiz gerektiğini, askeri liseye kaydolduktan sonra birbirimizi tanımıyormuşuz gibi davranmamız gerektiğini söyledi. Birkaç gün sonra başka birilerini yanımıza gelerek TSK'nın peygamber ocağı olduğunu, sizler sayesinde dinsizleşen TSK'nın yeniden peygamber ocağı olacağını, TSK'yı dinsizlerin elinden kurtaracaklarını, şuanda TSK içerisinde dinsizlerin lafının geçtiğini, sizler sayesinde tekrardan TSK içerisinde bizim gibi dini bütün insanların sözlerinin geçeceğini söylediler" ifadelerini kullandı.
DOLAPLARINIZA GÜLEN'İN KİTAPLARINI BIRAKIRIZ TEHDİDİ
Örgüt abisinin kendisini Fetullah Gülen'in kitaplarını askeri okuldaki dolabına koymakla tehdit ettiğini de anlatan Y.H., " Bir haftasonu Mehmet K. ile birlikte pideciye gittik. Ben onlara hitaben, biz insanların hakkına girdik diyerek serzenişte bulundum. Mehmet K.'da bana, tazminat paranı vereyim ayrıl gibi cümleler kurarak kızdı. 'Haftasonları gelmezseniz dolaplarınıza Fetullah Gülen'in kitaplarını bıraktırırız. Okulda rezil olur, atılırsınız diyerek bizi tehdit etti. Yaptığımızın yanlış olmadığını, Allah için yaptıklarını söyleyerek beni ikna etti"dedi.
OYUN ÜZERİNDEN HABERLEŞMEYE BAŞLAMIŞLAR
Ankesörlü telefonu bırakıp, bir oyun üzerinden iletişim kurmaya başladıklarını anlatan Y.H., 'Lisenin ilk ve ikinci sınıflarında abilerle ankesörlü telefon üzerinden haberleşiyorduk. Lisenin 3. sınıfında bizle ilgilenen örgüt abisi değişti. Bu örgüt abisi ile ankesörlü telefonlardan değil, 'Clash Of Clans' isimli oyun üzerinden haberleşiyorduk. Bu oyunun içerisinde mesajlaşma odaları vardı. Görüşme yer ve zamanı bu şekilde belirliyorduk" şeklinde konuştu.
Y.H., darbe girişiminden 2-3 ay kadar önce örgütle ilişkisini tamamen kestiğini, bir daha hiç görüşmediğini ve darbe girişimi gecesi de kendi evinde olduğunu ifade etti.
