O reklamın arkasındaki FETÖ’cüleri biliyoruz

REKLAM PARALARINI FETÖ'CÜ İŞADAMLARI ÖDÜYOR
Büyük tepki toplayan "Stop Erdoğan" ışıklı reklamı, New York Belediyesi'ne ait bir reklam alanında yayınlandı. Burası birçok markanın yer almak istediği merkezi yerde bir reklam panosu. Ticari olmayan bir reklam buradan neden yayınlandı? Bu reklam kim tarafından verildi? Reklam şirketi, bu reklamın kimler tarafından verildiğini açıklamıyor. Ama biz bu reklamın FETÖ'cüler tarafından verildiğini biliyoruz. Türkiye düşmanı bu ilanın arkasında FETÖ'cü işadamları ve ABD'deki FETÖ'cü örgütler var.

OTOBANLARA REKLAM VERMİŞLERDİ
Bunu ilk kez yapmıyorlar. Daha önce de şehirlerarası yollarda billboardlar kiralayarak Türkiye'ye karşı kara propaganda yapmışlardı. Aslında FETÖ'nün bir kazanımı yok. Onların yurtdışındaki durumlarını zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz. FETÖ'cülerin yapmak istedikleri şey, Biden yönetimini Türkiye aleyhine kışkırtmak.
TÜRKLERİN BİR KISMI FETÖ'DEN ÇEKİNİYOR
ABD'de yaşayan Türkler, FETÖ'nün gerçek yüzünü biliyor ve sevmiyor. Ancak bunlardan bir kısmı, FETÖ'nün Türkiye'de yaptığı karanlık faaliyetleri bildiği için örgütle karşı karşıya gelmek istemiyor. ABD'de Türklerin bir kısmında FETÖ'nün düşmanlığını kazanma korkusu var. Kendilerine bir kötülük gelmesinden, bürokraside karşılarına çıkmalarından çekiniyorlar.

ABD'LİLER GÜLEN'E 'İMAM' DİYOR
ABD'deki sokaktaki vatandaş Fetullah Gülen ismini bilmiyor. Akademik çevreler ve siyasiler, Gülen'i "İmam" olarak tanıyorlar. Bazı akademisyenler bu örgütü "Gülenist" olarak tanımlıyor. FETÖ'cüler hiçbir etkinliklerinde Gülen'i ön plana çıkarmıyor. Charter okullarındaki yolsuzluklar nedeniyle bu örgüte destek verilmemesini isteyen bir kitle var.
DEMOKRATLAR FETÖ İLE İLİŞKİDE
FETÖ'nün ABD yapılanmasında finans boyutu çok önemli. Ciddi bir ekonomik büyüklükten bahsediyorum. Siyasetçilere yönelik yardımlar FETÖ'cü işadamları tarafından finanse ediliyor. Özellikle Clinton döneminde başlayan Demokratlarla yakın ilişkileri var. Kampanyalarına çok güçlü yardımda bulundular. Trump geldiğinde örgüt bir travma yaşamıştı ancak örgüte dokunulamadı.

ABD'DEKİ BU FETÖ'CÜ ÖRGÜTLERE DİKKAT!
FETÖ, ABD'de çeşitli hezeyanları olan darbeci, sapkın bir tarikat gibi değil, dinlerarası diyalog yapan entelektüel bir grup gibi hareket ediyor. Rumi Forum, Turkish Cultural Center, Diyalog merkezleri üzerinden insanlara FETÖ propagandası yapılıyor. ABD'liler bu yapının sapkın bir tarikat olduğunu hissetmiyor. Türkiye'den kaçan gazeteciler çok aktif çalışıyor. Hâlâ mahkemelerden gizli belge ve dosya alabiliyorlar. Bu da örgütün hâlâ bürokrasiden temizlenmediğini gösterir.
GÜLEN'İN ÖLÜSÜNÜ BİLE VERMEZLER
Ben Gülen'in ABD'den iade edileceğini düşünmüyorum. Gülen, ABD'de ölür ve orada gömülür. ABD Gülen'in ölüsünü bile Türkiye'ye göndermez. Gülen'in iadesi demek, birçok sırrın deşifre olması anlamına gelir. Gülen'in ABD'deki kirli sicilinin, karanlık ilişkilerinin deşifre olduğunu düşünebiliyor musunuz? ABD yönetiminin düşeceği durumu düşünün. 15 Temmuz'dan sonra örgüt ABD ve Avrupa'da güçlendi ama bu beraberinde bazı çatlakları da getirdi. Ortada çok büyük bir rant ve Gülen sonrasına hazırlanan birkaç tane farklı grup var. Gülen'in ölümünden sonra örgüt birkaç parçaya bölünür ve 3 yıl içinde gücünü yitirir.
GÜLEN SONRASINI ONLAR BELİRLER
İnanç temelli ve kurtarıcı inancına dayalı bir kapalı topluluk olan FETÖ, Gülen'in ölümüyle etkisini yitirir. Gülen'in arkasındaki güçler bunu bilse de bir süre daha örgütü kullanmak isteyecektir. Gülen kendisinden sonra gelecek kişiyi işaret etmedi. Çünkü işaret etmeye yetkisi yok. Gülen'den sonra gelecek ismi, örgütü dışarıdan yöneten güçler belirleyecek.
GÜÇLÜ LOBİ YAPILMALI
Lobicilik yapan şirketlerle çalışmak önemli ama yeterli değil. ABD toplumu, Türkiye'deki olayları yeterince bilmiyor. ABD'deki Türk diasporası ile devlet arasında bir köprü kurulmalı. Yurtdışında yaşayan, vatansever duyguya sahip işadamları, entelektüeller, akademisyenler ortak çalışma yapmalı. Yerel organizasyonlar desteklenmeli. Türkler hakkında olumlu kanaatleri olan akademisyen ve siyasetçiler tespit edilmeli, görüşülmeli, Türkiye'ye davet edilmeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'de yaptığı "Dünya beşten büyüktür" konuşması merkeze alınarak bir insan hakları kongresi yapılabilir.
ABD'DE 25 BİN FETÖ'CÜ
Kesin bir rakam söylemek zor ama ABD'de 25 bin FETÖ'cünün olduğunu tahmin ediyoruz. 15 Temmuz'dan sonra bu rakamlara ulaşıldı. Bunların artık Türkiye'ye dönme gibi bir düşünceleri kalmadı. İçlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimleri kaybedeceği hayallerini kuranlar var. Bundan sonra bir hukuk mücadelesi başlatarak Türkiye'ye dönebileceklerini düşünseler de yakın gelecekte bunun mümkün olmayacağını biliyorlar.