İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede sanık G.Ö.A.'nın, 12 Mart 2020 tarihinde Dudullu Tepesi'nde müşteki D.A.'ya cinsel saldırıda bulunduğu belirtilerek, "Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi istenmişti.
'YANIMA KENDİSİ GELDİ'
İstanbul Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık G.Ö.A., müşteki D.A. ve taraf avukatları katıldı. Tutuksuz sanık G.Ö.A. savunmasında, 2 Şubat 2020 tarihinde CHP'nin parti gençlik kolları başkanı seçildiğini, 12 Mart 2020'de partiye ait gençlik evinden çıkmak için hazırlık yaptıkları sırada, şikayetçi D.A.'nın arkadaşlarıyla birlikte geldiklerini, aynı yöne gidecekleri için birlikte gitmek istediklerini söylediğini belirtti.
'CİNSEL İÇERİKLİ EYLEMDE BULUNMADIM'
Tutuksuz sanık savunmasının devamında "Beş kişi birlikte çıktık. Arkadaşları sırasıyla evlerine bıraktım. Sonra araçta D.A. kaldı. Aracın arka koltuğuna oturmuştu. Diğer arkadaşları bırakınca müşteki kendi isteğiyle benim yanıma ön koltuğa geçti. Ben bu sırada telefon görüşmesi yaptım. Buluşacağım kişilerle 30-40 dakika sonra buluşacağım konusunda konuşma geçti. Müşteki bu konuşmayı duydu. Bu süreyi birlikte geçirebileceğimizi söyledi. Sonrasında birlikte Dudullu Tepesi'ne gittik. Burada banka oturduk. Aramızda herhangi olumsuz bir durum yaşanmadı. Gündeme ilişkin konuşmalar yaptık. Benim, müştekiye yönelik cinsel içerikli bir konuşmam, teklifim ya da bir eylemim kesinlikle olmamıştır" şeklinde konuştu.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Tutuksuz sanık G.Ö.A., savunmasını "Benim, müşteki ile aramda bir anlaşmazlık yoktu. Ama olay öncesinde müşteki benden kurultay delegesi olmayı talep etti. Kendisine yardımcı olmamı istedi. Olay günü bu konuşma da aramızda geçmiştir. Ben bu isteğine olumsuz karşılık verdim ve yardımcı olamayacağımı söyledim. Bunun üzerine müşteki bozuldu. Suçlamaları Kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" sözleriyle bitirdi.
'ÇOK ISRARCIYDI'
Müşteki D.A. ise sanık ile aralarında duygusal bir bağ olmadığını, kendisine olumsuz davranmadığını ve olay günü geç kaldığından dolayı ayrılmak istediğini söylerken "Kalkacağım esnada, beni eve bırakacağını söyledi. Teklif kendisinden geldi. Biz gençlik evinden çıktık. Arabada 5 kişiydik. Arabaya binmeyi ve beni götürmesini kesinlikle ben teklif etmedim. Arkada oturdum ben. En son arkadaş inmeden, benim öne geçmemi istedi. Ben de, 'Hayır burada iyiyim' dedim. O da, 'Ben senin şoförün müyüm?' deyince, ayıp olmasın diye öne oturdum. Sonra Dudullu Tepesi'ne gittik. Oturup sohbet ettik. Sonra gitmem gerektiğini söyledim. 'Biraz daha oturalım' dediğinde, 'Hayır' dedim. Arabaya bindiğimizde bana, askerden yeni geldiğini ve kimseyle sevişmediğini söyledi" dedi.
'YÜZÜNÜ BİLE GÖRMEK İSTEMİYORUM'
Müşteki ifadesinin devamında "Bunların beni ilgilendirmediğini söylediğimde, 'Kimsenin yanında böyle huzurlu hissetmemiştim, şu anda kendimi tutamayabilirim' şeklinde ifadeler kullanarak bana cinsel saldırıda bulundu. Kendisine kızdım. Daha sonra beni eve bıraktı. 'Ben bunu hiç yaşanmamış farz ediyorum. Bundan sonra yüzünü bile görmek istemiyorum' deyip yanından ayrıldım. Sanıktan şikayetçiyim ve cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
TUTUKLANMASINI TALEP ETTİLER
Müşteki avukatı Orkun Kumkumoğlu ise sanık ve ailesinin, müvekkili ve ailesine şikayetten vazgeçilmesi için baskı yaptığını öne sürerek, "Müvekkilim şu anda siyasi parti üyesi değildir. Müvekkilimin bu olaydan sonra psikolojisi bozulmuştur. Sanığın ve ailesinin baskıları nedeniyle müvekkilim şu anda evinde ikamet edememektedir. Sanığın delilleri karartmasını önlemek amaçlı tutuklanmasını talep ediyoruz" dedi.
DAVA ERTELENDİ
Duruşma sonuna mahkeme, sanığın tutuklanma talebini reddederek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.